Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davalı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 14.11.2012 gün v.... sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

    DAVA TÜRÜ :Boşanma KARAR DÜZELTME İSTEYEN :... Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 26.11.2012 gün v.....sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

      İlk Derece Mahkemesince, erkek tarafından önceki tarihte açılan boşanma davasında verilen boşanma hükmünün kesin hüküm oluşturması nedeniyle boşanma konusunda açılan davanın usulden reddine, yine önceki tarihli davada kadının kusurlu bulunması nedeniyle şartları oluşmayan nafaka ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş ise de; kadının boşanma davası hakkında önceki boşanma davasında verilen boşanma hükmünün kesinleşmiş olması nedeniyle boşanma davası konusuz kalmakla bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır. Ancak bu husus temyiz konusu edilmediğinden yanlışlığa değinilmesiyle yetinmek gerekmiştir....

        hükmü dışında istinaf edildiğini, boşanma hükmünün 19.11.2018 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, boşanma hükmü yönünden yeniden hüküm kurulması usule aykırı olduğunu belirterek kararı kendi davasında yeniden kurulan boşanma hükmü yönünden temyiz etmiştir....

          V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının kusuru olmadığını, delillerin eksik toplandığını, erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini ve boşanma davası açtıklarını, eldeki dava ile kadının açtığı boşanma davasının birleştirilmesi gerektiğini ileri sürerek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; erkek tarafından açılan eldeki evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası ile kadın tarafından açılan boşanma davasının birleştirilerek karar verilmesinin gerekli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....

            Olayda, 23/08/2013 tarihinde açılan boşanma davası üzerine davacı hakkında 02/09/2013 tarihinde V-70 tahdit kaydının girildiği anlaşılmakla birlikte; bu tahdidin dayanağının davalı idarece somut olarak ortaya konulamadığı, nitekim boşanma davası sonucunda davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiği görülmektedir. Diğer taraftan, savunma ve temyiz dilekçelerinde davacının kısa dönem ikamet izni verilmesi için gereken şartlardan biri olan yeterli ve düzenli maddi imkâna sahip olma şartını sağlamadığı ileri sürülmüş ise de; dava konusu işlem içeriğinde davacıya yönelik bu yönde bir değerlendirmeye yer verilmediği görüldüğünden, lehine yoksulluk nafakası hükmedilen davacının anılan şartı sağlayıp sağlamadığı hususunun da ayrıca değerlendirilmesi gerektiği açıktır....

              Hukuk Dairesinin 03/02/2021 tarihli 2018/2224 E., 2021/196 K., sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya rücu koşulu ile bağışlandığı, davalının TBK’nın 295/2. maddesi hükmü uyarınca eşi davacıya ve davacının ilk eşinden olma oğluna karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davrandığı, davacı iddiasının dosya kapsamı, toplanan deliller, boşanma dava dosyası içeriği ve tanık beyanları doğrultusunda sabit olduğu, davacının bağış koşulunun yerine gelmeyeceğini anladığı tarihten itibaren boşanma davası ile birlikte aynı gün eldeki davayı süresinde açtığı, aksi yönde bir iddianın da bulunmadığı ve tarafların ayrı yaşadıkları dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilmiş, ilk derece mahkemesi kararı HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği kaldırılarak davanın kabulüne, karar verilmiştir. V....

                Hukuk Dairesinin 03/02/2021 tarihli 2018/2224 E., 2021/196 K., sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya rücu koşulu ile bağışlandığı, davalının TBK’nın 295/2. maddesi hükmü uyarınca eşi davacıya ve davacının ilk eşinden olma oğluna karşı kanundan doğan yükümlülüklerine önemli ölçüde aykırı davrandığı, davacı iddiasının dosya kapsamı, toplanan deliller, boşanma dava dosyası içeriği ve tanık beyanları doğrultusunda sabit olduğu, davacının bağış koşulunun yerine gelmeyeceğini anladığı tarihten itibaren boşanma davası ile birlikte aynı gün eldeki davayı süresinde açtığı, aksi yönde bir iddianın da bulunmadığı ve tarafların ayrı yaşadıkları dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilmiş, ilk derece mahkemesi kararı HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği kaldırılarak davanın kabulüne, karar verilmiştir. V....

                  Değerlendirme Taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında açılan karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması neticesinde, İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da reddine karar verilmiş, tarafların istinaf başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesini müteakip, tarafların başka bir dava dosyası kapsamında 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşandıkları ve boşanma hükmünün 23.08.2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. O halde evlilik başka bir dosya üzerinden verilen boşanma hükmü ile sona ermiş taraf vekillerince temyiz konusu edilen boşanma davaları ve buna bağlı fer'î talepleri konusuz kalmıştır. Bu husus gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir. VI....

                    DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; kadının ortak haneyi 2014 yılında sebepsiz olarak terk ettiğini, erkeğin ilk açtığı boşanma davasının açılmamış sayılmasına karar verildiği, erkeğin açtığı ikinci boşanma davasının kesin sürede delillerini bildirmediğinden reddedildiği, kadının açtığı anlaşmalı boşanma davasından feragat etmesi nedeniyle reddedildiği, kadının sinirli, saldırgan ve maddiyatçı olduğu, eşine hakaret edip onu aşağıladığını ve çocukları terk edip gittiğini iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına ve ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilememiş, 30.06.2021 tarihli tahkikat duruşması davalıya tebliğ edilmiş, davalı 30.06.2021 tarihli duruşmaya katılarak vakıalarını bildirmiş ve delillerini sunmuştur. III....

                      UYAP Entegrasyonu