WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı karşı davalı kadın vekilinin sunduğu anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda davaya anlaşmalı boşanma olarak devam edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası. 3. Değerlendirme Taraflarca karşılıklı açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davalarının yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince her iki tarafın davasının kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı karşı davalı kadın tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilerek yeniden esas hakkında hüküm tesis edilmiş ve karar taraflarca temyiz edilmiştir. Dosya temyiz incelemesindeyken, davacı karşı davalı kadın 11.02.2024 tarihli dilekçe ile sundukları anlaşmalı boşanma protokolü doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....

    Taraflar; 03.11.2006 tarihinde evlenmiş olup; 07.02.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın, 08.11.2013 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK 179.m). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Hâkimin davayı aydınlatma görevi” başlıklı 31. Maddesine göre, “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu olduğu durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.”....

      Aile Mahkemesine açılan 2017/918 Esas sayılı dosyasının birleştirilmesine karar verildiği ve yargılama sonucunda boşanmaya hükmedildiğini, karşı tarafında istinaf hükümleri arasında boşanmanın bulunmadığını, böylelikle ilk derece mahkemesinin kararının boşanma açısından kesinleştiğini, kusur, nafaka ve tazminat yönünden kesinleşmediğini, boşanma kararının kesinleştiğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 2018/338 Esas, 2019/1522 Karar sayılı ilamından anlaşıldığını, bu nedenle zina sebebiyle boşanma talepli işbu davadan önce kesinleşmiş bir boşanma hükmünün mevcut olduğunu, bu nedenle aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması şartını sağlamadığını, kesinleşme tarihi itibari ile de sadakat yükümlülüğünün ortadan kalktığını ve kadının da söz konusu şahısla herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir. III....

        İstinaf Sebepleri Davacı-davalı erkek vekili, boşanma davasının reddinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, açılan boşanma davasının delillerle ispat edildiği, tarafların fiilen 8 yıldır ayrı yaşadığı, kadın aleyhine ileri sürülen iddia vakıaların ispat edildiği belirtilerek, erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, kadın tarafından açılan nafaka davasının reddine karar verilmesi yönünden süresinde istinaf yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı-davalı erkek vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

          DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 08.10.2019 tarihli Limburg Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/4851 Sayılı boşanma kararı ile boşandıklarını, boşanma işlemi ile ilgili 31.01.2020 tarihli A.R. 18/1757/A nolu boşanma belgesi düzenlendiğini, kararın kesinleştiğini belirterek Belçika Krallığı Limburg Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.10.2019 tarih ve AR. 18/1757/A sayısı ile düzenlenmiş boşanma belgesinin Türkiye'de tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

            Taraflar boşanma kararlarını uygulamak için resmi boşanma dairelerinden birisine başvurarak dini olarak boşanmalarını uyguladıktan sonra resmi olarak boşanmanın kaydedilmesini gerçekleştirirler..." hükümlerinin bulunduğu, dosyaya sunulan belgelere göre, mahkeme kararı uyarınca erkek tarafından notere başvurulması üzerine noter tarafından boşanma belgesi düzenlendiği ,yabancı mahkemece tarafların boşanmalarına karar verilmediği, erkeğe üç ay süreyle geçerli olmak üzere notere başvurmak için boşanma yetkisi verildiği, davacı erkeğin notere başvurduğu ve noter tarafından boşanma belgesi düzenlendiği, bu durumda ortada yabancı mahkemece verilmiş bir boşanma kararı bulunmadığı; tarafların boşanmalarına, yabancı mahkemece karar verilmeyip üç ay süreyle geçerli olmak üzere, erkeğe notere başvurmak suretiyle tek taraflı irade beyanıyla boşanma yetkisinin verilerek kadının iradesinin yok sayılması niteliğindeki karar, Türk kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile 5718 sayılı Kanun...

              Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadın tarafından 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrasına dayalı olarak açılan anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına döndüğü, davacının kendisine verilen kesin sürede, çekişmeli boşanma dilekçesi vermediği, sadece evlilik birliği içinde edinilen mallara ilişkin soyut bir talepte bulunduğu, davacı, kendisine verilen sürede boşanma talebine esas dayandığı vakıaları bildirmediği, dayanılmayan vakıalar yönünden davalı tarafa kusur yüklenerek karar verilmesi mümkün olmadığı, bu durumda ispatlanamayan davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken davanın, davacının dava dilekçesinde boşanmaya sebep gösterdiği olayları bildirmediği , bu şekilde dava şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince...

                V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının 17.11.2022 tarihinde öldüğünü, boşanma davasının kesinleşmesi gerçekleşmeden kadının vefat etmesi nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiği yönünden temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; boşanma davasında verilen boşanma hükmü kesinleşmeden davalı kadın ölmüş olup evliliğin ölümle sona erip ermediği, boşanma davasının konusuz kalıp kalmadığı, kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi,175 inci maddesi, 181 inci maddesinin birinci fıkrası. 3....

                  Şubesince düzenlenen 2156 sayılı, .03.11.1996 tarihli karar ile kararın kesinleştiğine dair 2023/1723/77 sayılı 02.01.2000 tarihli belgeyi ibraz ederek boşanma akdinin kıydırılarak kayıt altına alınmasını talep etti...." şeklinde açıklama olduğu, bu haliyle kadın tarafından notere başvurulması üzerine noter tarafından boşanma belgesi düzenlendiği anlaşıldığı, bu durumda ortada yabancı mahkemece verilmiş bir boşanma kararı bulunmadığı, bu itibarla yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmesi olanağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davacının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

                    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin ölümü sebebiyle boşanma davasının konusuz kaldığı anlaşıldığından, boşanma davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, sağ kalan davalı eşin boşanmada kusurlu olduğuna ilişkin talebin reddine şeklinde hüküm kurulması gerekirken, davanın reddine dair karar verilmesi doğru olmadığından, davacı mirasçıları tarafından, kusur tespiti yönünden yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı mirasçılarının hüküm şekline yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile ilgili bendin kaldırılarak yeniden hüküm tesisisine,boşanma davası erkeğin ölümü sebebiyle konusuz kaldığından boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı ...'ın boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine yönelik davacı mirasçıları talebinin reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

                      UYAP Entegrasyonu