Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkralarına dayanan iş bu boşanma davasında verilen karar davalı erkek vekili tarafından davanın kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmekle; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulanan tazminatlar, yoksulluk nafakası gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle birleşen dosya yönünden dava dilekçesinin kadına tebliğe çıkartıldıktan sonra karşılıklı dilekçelerin verilmesi, usuli işlemler tamamlanıp delillerin toplanıp delillerin birlikte değerlendirilip asıl ve birleşen davanın esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. V....
İşbu yargılamada boşanma davasının davalısı kadın tarafından "boşanma davasında kadına yapılan tebligatların ve boşanma davasının kesinleştirilmesinin usulsüz olduğu" iddia edildiğine göre, kadının talebi "yargılamanın iadesi" olmayıp boşanma davasındaki İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusu niteliğindedir. İlk Derece Mahkemesince kadının talebinin hukuki nitelendirmesinde hataya düşülerek talebin "yargılamanın iadesi davası" olarak kabul edilip ayrı bir esasa kaydedilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş olup dosyanın esasının kapatılarak kadın vekilinin talebinin boşanma davasındaki temyiz başvurusu kabul edilip bu talep gereğince işlem tesis edilmek üzere kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. VI....
DAVA Davacı erkek dava dilekçesinde; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulüne ve eşi ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10.02.2023 tarihli dilekçesinde ve 22.03.2023 tarihli duruşmada, davalı eşi ile anlaşmalı boşanma konusunda anlaştıklarını ve 06.02.2023 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünü sunduklarını beyanla, anlaşmalı boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı kadın davaya cevap vermemiş, 22.03.2023 tarihli duruşmada ise, dosyaya 06.02.2023 tarihli anlaşmalı boşanma protokolünü sunduklarını beyanla, anlaşmalı boşanmaya karar verilmesini talep etmiştir. III....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya istinaf aşamasında iken, kadın vekilinin sunduğu 09.02.2023 tarihli dilekçesi ile erkeğin 21.01.2023 tarihinde vefat ettiğini bildirmesi üzerine UYAP sisteminden çıkartılan nüfus kaydına göre, davalı erkeğin karar tarihinden sonra 21.01.2023 tarihinde vefat ettiği ve ölümün nüfusa işlendiğinin görüldüğü, davalı erkek tarafından boşanma hükmünün açıkça istinaf edilmediği, bu durumda boşanma hükmünün taraflarca istinaf edilmeksizin 27.05.2022 tarihi itibariyle kesinleştiği, evlilik birliğinin ölümden önce, boşanma hükmünün kesinleşmesi ile sona erdiği, bu haliyle, davalı erkeğin istinaf itirazlarının incelenmesi gerektiği, boşanmanın fer'îleri yönünden yapılan incelemede; İlk Derece Mahkemesi'nin kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Boşanma davasında, müvekkilinin avukatlarının aile mahkemesi kararını istinaf etmediğini, sorumluluğun vekillerde olduğunu, 4. Toplanan deliller ışığında objektif bir değerlendirme yapıldığında, müvekkilinin evlilik birliğini temelden sarsacak düzeyde kusurlu olmadığını tespit edebileceğini ve akabinde bu iş davanın ikame edilemeyeceğini, 5. Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı nezdindeki soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek, kararının kaldırılmasını istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının görülen boşanma davasında kusurlu olduğunun tespit edildiği ve verilen kararın kesinleştiği anlaşıldığından, İlk Derece Mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
İstinaf Sebepleri Davalı erkek vekili kararın kusurun ispatlanamadığı delillerin takdirinde hata edildiği belirtilerek boşanma davası yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı-davalı tarafın istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı vekili tarafından kusurun ispatlanamadığı, delillerin takdirinde hata edildiği belirtilerek boşanma davasına yönelik temyiz talebinde bulunulmuştur. C. Gerekçe 1....
Somut uyuşmazlıkta, davacı kadın vekili boşanma talepli dava açmış ve davalı erkek vekili süresinde sunduğu cevap dilekçesinde erkeğin eşini sevdiğini ve boşanmak istemediğini belirterek davanın reddini istemiş, boşanma kararı verilmesi halinde erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı erkek cevap dilekçesinde boşanmak istemediğini belirtmekle, erkeğin boşanma istemli bir karşı davası bulunmamaktadır. Erkeğin süresinde sunduğu cevap dilekçesinde "karşı dava" ifadesi kullanmış olması cevap dilekçesini karşı dava haline getirmez. Erkeğin usulüne uygun olarak açılmış bir karşı davası bulunmamaktadır. Hal böyle iken, Mahkemece, erkeğin karşı boşanma davası var kabul edilerek yazılı şekilde esastan hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir. VI....
V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri 1.Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davanın kabulüne ilişkin verilen kararın hatalı olduğunu, kadının sadakatsiz olduğunu ileri sürerek kararın davanın kabulü yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Taraflar 14.04.2023 havale tarihli ıslak imzalı ve kimlik tespitleri teyit edilmiş dilekçelerinde, tarafların anlaşmalı boşanmayı kabul ederek, anlaşmalı boşanma protokolü hazırladıklarını, davanın ekteki protokol uyarınca anlaşmalı boşanma davası olarak görülmek üzere bir karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....
İstinaf Sebepleri Mirasçılar vekili, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince müvekkillerinin, davalı erkeğin kusurunun ispatı için davaya devam etme haklarının bulunduğunu, kanunda boşanma davaları yönünden ise bir ayrımın olmadığını, davaya, davacı murislerinin boşanma iradesini sürdürmek ve devam etmek istediklerini, davalı erkeğin kusurlu olduğunu, Mahkemece müvekkillerine bu hak tanınmadan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; davaya devam edilmesi için istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davalı kadın vekili; taraflarca açılan boşanma davalarının sonucunun eldeki davayı etkileyeceğinden bekletici mesele yapılması gerektiği, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında yabancı mahkemede verilen boşanma ilamının tanınmasına karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 323, 326, 370 ve 371 inci maddeleri, 5718 sayılı Kanun'un 53 ve 58 inci maddesi. 3....