WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-davalı vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin davalı kadının kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını, davalı kadının evlendikten sonraki davranışlarının erkeğe karşı fiziksel tepkiye kadar vardığını, davalının düğünden sonra yol boyunca takılarla meşgul olduğunu, müşterek konutta da takıları saymakla vakit geçirdiğini, davacı ile ilgilenmediğini, düğünün ertesi günü erkeğin ailesinin bahçe evinden ayrılırken "neden annene hoşçakal dedin, nispet mi yapıyorsun" diyerek kavga çıkardığını, düğünden sonraki birkaç hafta boyunca "dilekçe ver boşan, ayrılalım" dediğini, tartışma yarattığını, düğünden sonraki kurban bayramının üçüncü günü davacıya fiziksel şiddet uyguladığını, sonra kendi boğazına tırnaklarını batırdığını, kendini yere atıp dövünmeye başladığını, evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çocuk istemediğini söylediğini, davacının bu konudaki teklifini büyük tepkilerle...

müvekkilinin hiç bir zaman davacı ve müşterek çocuklarını maddi şiddetle karşı karşıya bırakmadığını, müvekkilinin işten arta kalan zamanlarında çocukları ile ilgilendiğini, çocukları hastalandığında hastaneye götürmemesi gibi bir durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin hiç bir zaman davacı ve müşterek çocukları kapı önüne koymadığını, davacının çalışmaya başlaması ile müvekkilinin müşterek konuttan maddi desteği çektiği iddiasının asılsız olduğunu, müvekkilinin evin taksitleri ve kira ödemek durumunda olduğunu, elinde kalan ile de evin ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettiğini, davacının kazandığı para ile de evin giderlerine katılması kadar da doğal bir durumun bulunmadığını, davacının arkadaşlarının etkisinde kalarak müvekkilini beğenmemeye başladığını, TOKİ'de ki konutu beğenmeyen davacının, müvekkilinin bu durumun kendilerini zorlayacağını söylemesine rağmen davacının talebi ile kiraya çıktıklarını, davacının arkadaşlarının bu süreçte davacıyı sürekli olarak " boşan...

, boşan, nafaka alma ,çocukları sen al, evin yarısını bana ver." şeklinde sürekli baskı yaptığını, kız çocuğu ...'...

    DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının annesi, kız kardeşi ve yengesinin 28.08.2019 tarihinde müvekkilinin namusuna dil uzatarak kendisini darp ettiklerini, kayınvalidesinin "oğlumdan boşan" dediğini, kız kardeşinin "abimi boşa, sevdiğini alsın" diyerek hakaret ettiğini, bu olay üzerine davacının baba evine dönmek zorunda kaldığını, davalının bu hususların hepsine duyarsız kaldığını, eşini aramadığını, müvekkiline karşı ilgisizliği ve alakasızlığı alışkanlık haline getirdiğini, davalının kardeşinin müvekkilinin babasına "orospu kızının yaptıklarını biliyormusun" diye hakaret ettiğini, davalının ilgisiz olduğunu, evi otel gibi kullandığını, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığını, müvekkilinin ailesini istemediğini, görüşmesini engellediğini, müvekkilinin ailesine ve konuklarına kötü sözler kullanarak küçük düşürdüğünü, misafirleri evden kovduğunu, birlik vazifelerini yerine getirmediğini, ihtiyaçlarını karşılamadığını, cinsel ilişkiden kaçındığını, yatağın ortasına...

      Ceza Dairesi' nin 2019/2680 Esas 2020/182 karar sayılı kararı ile hakaret suçu yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine , "ben Kenan'ı yakacağım, Kenan'dan boşan, çocuğunu da alıp git burdan, sen de yanma, kalırsan sizi de yakarım" şeklindeki mesajın katılanlar Neşe ve Kenan'a yönelik sair tehdit niteliğinde olduğu, ayrıca sanık tarafından katılan Kenan'a gönderilen tehdit suçuna konu "kendi evlatlarının da kanlı cesetleri önüne serilsin." şeklindeki sözlerin tehdit değil beddua niteliğinde olduğu anlaşıldığından , bu suretle sanık hakkında katılanlara yönelik tehdit suçlarından yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğundan bahisle kararın düzeltilerek sanığın aynı suçu birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlediği anlaşılmakla, zincirleme suç hükümleri uyarınca sair tehdit suçundan cezalandırılmasına kesin olarak karar verildiği görülmüştür. 6098 Sayılı TBK'nun 56 ve 58. maddeleri gereğince; hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi...

      : 2017/630 ESAS, 2019/600 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davalı karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 14 yıllık evli olduklarını, iki çocuklarının olduğunu, son 1,5 yıldır davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığını, yine kadına ve çocuklara ekonomik şiddet uyguladığını, hizmetçisin şeklinde sözlerle davacı kadını aşağıladığını, çocuklara DNA testi isteyerek davacı kadının aldattığını ima ettiğini, küçük düşürücü davranışları olduğunu, davacı kadından gizli olarak son bir yıldır Moldova'ya gidip geldiğini, sorunca " sanane, benim hayatıma karışamazsın, istersen boşan...

      dönüştüğünü, olay üzerine polis ekiplerinin geldiğini, davalı hakkında soruşturma başlatıldığını, olaydan sonra davalının yine eve geç gelmeye devam ettiğini, alkolün etkisi ile müvekkilini aşağılayıcı, rencide edici sözler söyleyerek hakaret etmeye başladığını, davalının evi otel gibi kullandığını, davalının alkol ve gece hayatına düşkün olduğunu, müvekkilinin tüm hamileliğini ve ebeveynliğini tek başına yaşadığını, çocuğunu tek başına büyüttüğünü, tarafların evlilik yıl dönümü olan 07/07/2019 tarihinde davalının alkol kullanıp sabaha karşı eve geldiğini, müvekkilinin telefonun ışığının yanması sebebiyle davalının telefonuna gelen mesajı okuduğunda sadakat yükümlülüğüne aykırı mesajlar gördüğünü, müvekkilinin davalıya mesajları sorması üzerine davalının inkar ederek hatta "aldatmışsam da sen bunu çoktan hak etmiştin sana az bile" gibi bir sözle karşılaştığını, müvekkilinin evlilik birliğini devam ettirmek istemiyorsan anlaşmalı olarak boşanalım demesi üzerine davalının istersen benden boşan...

      T.. devamlı olarak telefon açarak bana "seni zorla götüreceğiz eşinden boşan , ben seni alacağım , seninle dışarıda bağda bahçe de buluşalım" demek süretiyle devamlı olarak tehdit ve tacizde bulunuyorlar Bu konuşmalara eşim M.. B.., H.. B.. ve Ö.. B.. şahıt olmuşlardır Bu konuşmalar sırasında cep telefonumun ve ev telefonumun dışa konuşma düğmesine basarak bütün konuşmaları duymuşlardır bu şahitleriminde dinlenmesi talep ediyorum" şeklinde iddialarını dile getirmiş, Kovuşturma aşamasındaki beyanında ise; "sanığın beyanlarını kabul etmiyorum. Ben bu konuda daha önce beyan vermiştim. Önceki beyanlarımı aynen tekrar ederim....

        Yerel mahkeme gerekçesi: Erkeğe verilen kusurlar: Kadının maaşını ve mesleğini küçümsediğini, Ayrılık olayından bir süre önce şiddet uyguladığını, Eşinin izinsiz ses kaydını aldığını, Kadına verilen kusurlar: Eski eşinin iyiki erkeği aldattığını söylediğini, eski eşiyle kıyasladığını, Erkek ve annesine hakaret ettiğini, Üvey çocuğuna kötü davrandığını, hakaret ettiğini, Sık sık boşanırsan boşan dediğini, Defolun diyerek erkek ve çocuğunu evden kovduğunu, Yerel mahkemece erkeğin az, kadının ağır kusurlu olduğuna karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, karşı davanın kabulünü istinaf etmiştir. Davalı-davacı kadın vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusuru, asıl davanın kabulünü, erkek lehine maddi - manevi tazminat verilmesini kadın lehine maddi - manevi tazminat ve tedbir - yoksulluk nafakası verilmemesini istinaf etmiştir....

        İlk derece mahkeme kararına karşı taraf vekilleri tarafından ayrı ayrı kusur tespitinin hatalı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; dosya üzerinde yapılan incelemede, yerel mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde; davalı kocanın çalıştığı ve gelir sahibi olduğu halde evin bir kısım ihtiyaçlarını karşılamadığı, evin bazı faturalarını ödemediği, eşine karşı "benim param filan yok ben ekmek yemeyeceğim sen de yemeyeceksin" diyerek eve ekmek dahi almadığı, müşterek konutun ve davacı kadının bir kısım ihtiyaçlarının kendi ailesinin karşılamak zorunda kaldığı, tarafların arasında yaşanan tartışmalardan sonra davalı kocanın eşine karşı "istersen boşan mahkeme orada, s..tir git adliye orada" dediği, ayrıca davalı kocanın evlilik birliğinde eşlerden beklenen sadakat yükümlülüğünü ihlal eder mahiyette davranışlarının bulunduğu, sosyal medya ve bir takım programlar vasıtasıyla başka kadınlarla görüşmeler yaptığı, davacı kadının ise sürekli olarak kendi ailesinin...

          UYAP Entegrasyonu