Aile Mahkemesinin 2018/ 245 D İş sayılı dosyasında koruma kararı aldıklarını, davacının evliliklerinin son dönemlerinde sürekli "boşan git, defol git" gibi sözlerle müvekkilini kovduğunu, davacının bu evliliği sürdürmek istemediğini, davacının evlilikleri süresince sadakatsiz davranışlarının bulunduğunu belirterek, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, davacı adına kayıtlı Bağlıca Mah Çambayır Cad Hira Park Sitesi 118/17 Bağlıca/Ankara adresindeki gayrimenkul için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile ve ileride artırılmak üzere şimdilik 5.000 TL, davacı adına açılan ve Türkiye Finans Katılım Bankası Maltepe Şubesinde bulunan para için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve ileride artırılmak kaydı ile şimdilik 3.000 TL, davacı adına tescilli bulunan 2005 model Toyota marka 34 XX 119 plakalı araç için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve ileride artırılmak kaydıyla şimdilik 1.000...

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının tedbir talebinin dayanaklarının soyut iddialardan ibaret olduğunu, tedbir kararının gerekçesi olarak belirtilen Aile mahkemesi dosyasının konusu olan mal rejiminin tasfiyesi ile iş bu davanın konusunun farklı şeyler olduğunu açılan boşan- ma davasının gerekçe gösterilerek verilen tedbir kararının mahkemenin görev sınırlarını ihlal ettiği anlamına geldiğini, kaldı ki Aile mahkemesinin davacının şirket malvarlığı üzerine tedbir konulma- sına ilişkin talebini red ettiğini, verilen tedbir kararının şirketin devamlılığı ilkesine aykırı olduğunu, şirketi çalışamaz borçlarını ödeyemez hale getirdiğini, davacının şirkete kayyım tayinine ilişkin tedbir talebini red ederken böyle bir tedbir talebini kabul etmesinin çelişkili olduğunu, zira sonuçlarının daha ağır olduğunu, menfaat dengesinin gözetilmediğini, bu kararla şirketin çalışanlarının ücret ödemele- rini, günlük masraflarını ödeyemez hale getirdiğini belirterek; mahkemenin 19.12.2022 tarihli...

KARŞI DAVA: Davalı- karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Tarafların 2007 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden dört müşterek çocuklarının olduğunu, tarafların uzun yıllardır evli olduklarını karşı tarafın belirttiği tarzda hiç bir problemlerinin olmadığını, tarafların severek evlendiklerini, aile birliğinin devam ettiği sürece tek problemin davacı karşı davalının aile bireylerinin olduğunu, müvekkilinin davacı karşı davalının ailesi tarafından yıllardın istenilmediğini, hor görüldüğünü, küçük düşürüldüğünü, davacı eşin ailesinin davacı babaya psikolojik baskı yaptığını bu durumun sürekli olarak devam ettikçe aile birliğinin temelinden sarsılmasında büyük rol oynadığını, davacı eşin ekonomik durumunun iyi olmaması, borçlu sıfatı ile icra dosyalarının artması evlilik birliğinin temelden sarsılmasında büyük rol oynadığını, davacının ailesinin oğullarına hitaben " biz senin tüm borçlarını kapatacağız yeter ki sen eşinden boşan, boşanma davası aç " dediğini, açılan...

DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli olduklarını, bu evliliklerinden üç müşterek çocuklarının bulunduğunu, davalının olumsuz davranışları nedeniyle birlikte oturma odasında oturamadıklarını, birlikte aynı masada yemek yiyemediklerini, bayramlarda tarafların yıllarca aile içinde bayramlaşılmadığını, müvekkilinin iki kez trafik kazası, iki ağır ameliyat geçirdiğini, davalıdan “geçmiş olsun” kelimesini duymadığını, aynı evde iletişimsizlik ve geçimsizlik olduğunu, davalının “ evi ver boşan” teklifinde bulunduğunu, ortak erkek çocuklarını da müvekkili babasına karşı cephe almasını başardığını, müvekkilinin can ve mal tehlikesi görerek iki yıl önce kiracıyı çıkararak bu yere kendisinin taşındığını, tarafların evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini belirterek tarafların boşanmalarına...

davalının kardeşi Ali Tan Veysel'in kendisini darp ettiğini, bu dönem ayrılık yaşadıklarını, tekrar barıştıklarını, ikiz çocukları doğurduktan sonra davalının sürekli "ben o adama ikiz çocuk doğurdum, derdim temizlik, yemek, aş değil" diyerek evine, eşine ve çocuklarına ilgi göstermediğini, temizlikle ve yemekle ilgilenmediğini, "sürekli çocuk bakıyorum, ne yemek hazırlayacağım, ütünü yapıyorum, altına yatıyorum, daha ne yapayım sana aç köpek" diyerek aşağıladığını, evi terk adeti olduğunu, her defasında şartla ve taleple geri döndüğünü, bazen müşterek hanenin kapısını kilitleyip eve almadığını, çiftçilikle uğraşması sebebi ile eve geç geldiğinde alay ederek "dükkanların vardı da onu mu kapatamadın, neden geç gelirsin, ağa sıpasısın" diye aşağıladığını, davalının ziynetleri ve kazancı ile arsa aldıklarını, 2016 yılında kat karşılığı müteahhite verdiklerini, annesinin "evinin birini kiraya verirsin, birine de oturursun, bana da bakarsın, dul parası alırsın, geçinir gidersin, bu köpekten boşan...

Aile Mahkemesi'nin 2004/194 esas 2004/689 karar sayılı dosyası ile eşinden boşandığı, eşi ile birlikte yaşadığı gerekçesi ile bağlanan aylığının kesildiği ve davacıya ödenen aylıkların borç çıkarıldığı, davacı eşi adına ortak adres için 1999 tarihinden itibaren devam eden doğal gaz aboneliği bulunduğu, elektrik ve su aboneliği bulunmadığı, davacı ve boşandığı eşinin boşan sonrasında aynı hastaneye gittikleri, aynı eczaneden ilaçlarını aldıkları, aynı sandıkta oy kullandıkları, ikamet adreslerinin aynı olduğu, komşu tanıklarının beyanları ile soruşturma sırasında birlikte yaşamanın tespit edildiği, soruşturma tanıklarının duruşmada beyanlarını doğruladıkları, zabıta araştırmasının da birlikte yaşama tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Asıl Dava (2018/649 Esas ) Yönünden: Davacı-birleşen davanın davalı T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı T1 ve davalı T4 2018 yılının Kasım ayında evlendiklerini ve bu evlilikten müşterek çocukları bulunmadığını, davalının evlilik birliğinin kendise yüklemiş olduğu kocalık görevlerini yerine getirmediğini, davacıyı sürekli olarak aşağıladığını ve toplum içinde küçük düşürdüğünü, kötü muamelede bulunduğunu, 2018 yılı Haziran ayında davacıyı anne babasına yardımcı olmak için İstanbul'dan Zile'ye getirdiğini, görümcesi ve kayınpederinin davacı Seher'i bunaltarak psikolojisini bozduklarını, Seher'in Tokat Ruh ve Sinir Hastalıklar Hastanesine gittiğini ve hastaneye yatırıldığını, hastaneden çıktıktan sonra kayınpederinin oğlum seni istemiyor oğlumdan boşan dediğini, davalı koca Zile'ye geldiğinde davacı Seher'i annesinin mevlidine katılmak için...

Maktulün kardeşi olup davaya katılan ... ise, maktulün eve geç gelmeye ve gece kulübüne gitmeye başladığını, sanığın bu konuda kendisine dert yandığını, maktulün eve geç gelmesi nedeniyle çocuklarına akrabalarının baktığını, öldürme hadisesine kadar sanığın kardeşine şiddet uyguladığına dair bir duyumunun olmadığını, sanığın başka erkeklerle ilişkisi olduğu konusunda şüphelerim var dediğinde kendisinin benimde şüphelerim var dediğini, sanığa Diva restoranda şarkıcı Ve menejeri Süleyman var kardeşim onlarla çok içli dışlı dediğini, sanığa bundan sana karı olmaz boşan dediğini, sanık telefondan anlamadığı için kardeşimin telefonunu getir bakayım dediğini beyan etmiştir. Sanığın kardeşi ... ise, olay günü sanığın kendisine, maktulün tokat atması üzerine kardeşinin kendisinden geçerek bu suçu işlediğini anlattığını beyan etmiştir. Mahkemece aldırılan kayıtlara göre maktulün Süleyman isimli menejer ile çok sayıda telefon görüşmesi tespit edilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; tarafların evlendikten sonra yurt dışında yaşamaya başladığı, davalı k. davacı kocanın yurt dışında bir bayandan çocuk sahibi olduğu, bu nedenle tarafların bir süre ayrı yaşadığı, gerek davacı k. davalı kadının dava dilekçesindeki beyanı ve gerekse tanık beyanları ile tarafların barışarak bir süre daha birlikte yaşadıkları, davacı k. davalı kadın tarafından affedilen en azından hoş görü ile karşılanan bu olayın boşanma davasında boşanma nedeni sayılamayacağı, sonrasında tarafların yeniden ayrıldık ları, davalı k. davacı kocanın Türkiye'de yaşamaya başladığı, davacı k. davalı kadının ise yurt dışında yaşamaya devam ettiği, davalı k. davacı koca Türkiye'de yaşarken Yasemin adlı bir bayan ile birlikte yaşadığı, davacı k. davalıdan boşan dıktan sonra bu bayanla evlenmek istediği, tarafların özürlü müşterek çocukları ile kanser hastası olan eşi ile davalı k. davacı kocanın ilgilenmediği, davalı k. davacı...

müvekkilinin hiç bir zaman davacı ve müşterek çocuklarını maddi şiddetle karşı karşıya bırakmadığını, müvekkilinin işten arta kalan zamanlarında çocukları ile ilgilendiğini, çocukları hastalandığında hastaneye götürmemesi gibi bir durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin hiç bir zaman davacı ve müşterek çocukları kapı önüne koymadığını, davacının çalışmaya başlaması ile müvekkilinin müşterek konuttan maddi desteği çektiği iddiasının asılsız olduğunu, müvekkilinin evin taksitleri ve kira ödemek durumunda olduğunu, elinde kalan ile de evin ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettiğini, davacının kazandığı para ile de evin giderlerine katılması kadar da doğal bir durumun bulunmadığını, davacının arkadaşlarının etkisinde kalarak müvekkilini beğenmemeye başladığını, TOKİ'de ki konutu beğenmeyen davacının, müvekkilinin bu durumun kendilerini zorlayacağını söylemesine rağmen davacının talebi ile kiraya çıktıklarını, davacının arkadaşlarının bu süreçte davacıyı sürekli olarak " boşan...