Hukuk Dairesi'nin 23.11.2022 tarih, 2022/7060 Esas, 2022/9517 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmesi üzerine Dairemizce duruşmalı olarak yapılan yargılaması neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 14 yıllık evli olduklarını, iki çocuklarının olduğunu, son 1,5 yıldır davalı erkeğin davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığını, yine kadına ve çocuklara ekonomik şiddet uyguladığını, hizmetçisin şeklinde sözlerle davacı kadını aşağıladığını, çocuklara DNA testi isteyerek davacı kadının aldattığını ima ettiğini, küçük düşürücü davranışları olduğunu, davacı kadından gizli olarak son bir yıldır Moldova'ya gidip geldiğini, sorunca " sanane, benim hayatıma karışamazsın, istersen boşan " dediğini, en son iki ay önce hayatında başka bir kadın olduğunu itiraf ettiğini, evi otel gibi kullandığını, onur kırıcı davranışlar sergilediğini belirterek tarafların TMK 161.maddedeki zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına...
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, davacı kadının, 20- 30 yıl önceki olayları kusur olarak yazdığını, davacı kadının asıl niyetinin boşanma olmadığını, evleri alabilmek için ve maddi beklentileri olduğu için dava açtığını, en son oğullarının düğünü sonrası davacı kadının "kafa dinlemeye gidiyorum " diye memlekete kardeşinin yanına düğünde takılan takıları da alarak gittiğini, davalı erkeğin, kadını iki kere ev dön diye aradığını, "eve dönmeyeceğim" dediğini ve Ağustos 2019'dan beri de dönmediğini, alkol, şiddet, bıçaklama vb. gibi olayların kesinlikle yaşanmadığını, davalı erkeğin hacı olduğunu ve umreye gittiğini, davacı kadının cinsel bir hastalığa yakalanmadığını, ailesindeki ırsi hastalık nedeniyle rahminin alındığını, çocuklarının "babam bize evi versin, yoksa boşan" diye kadını baskı altına almaları nedeniyle kadının boşanma davası açtığını, davalı erkeğin meşru taleplerini davacı kadının reddettiğini, sürekli "başka...
Erkeğin açtığı ve reddedilen davanın gerekçesine göre erkek boşan maya neden olan olaylarda tamamen kusurludur. Taraflar arasında görülüp karara bağlanan TMK'nın 197. maddesine dayalı tedbir nafakası dava dosyası ile davacı ve davalı tanıklarının beyanlarından tarafların redle sonuçlanan boşanma davasından sonra bir araya gelmedikleri sabittir....
selam verdi, bu kadın sana neden baktı, senin o bakanla ilişkin var, sen ona neden selam verdi'' gibi söylemlerle evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğini, on beş yıldır ayrı yatma durumunun söz konusu olmadığını, müvekkilinin polis olduğu gece görev ve nöbetleri esnasında ayrı yatmış olabileceğini, davacının müvekkiline hakaret ederek ''Sen Türkçe bilmiyorsun, ben senden soğudum, gencim güzelim'' dediğini, davalının sineye çektiğini, davacıya silah çekmediğini, evlilik birliğinin taraflara yüklediği yükümlülükleri yerine getirmeyerek davacının evi terk ettiğini, kusurlu olan tarafın davacı olduğunu, terk olayından sonra karakola giderek kayıp başvurusunda bulunduğunu, eşinin ailesi ile dialoğa geçme çabalarının sonuçsuz kaldığını, ya telefonlara cevap verilmediğini, ya da hakaret ve küfürlerle telefonun yüzüne kapatıldığını, davacının ablası Gülseren Dalkıran'ın rencide edici hakaret ve küfürlerine maruz kaldığını, eşinin ablası tarafından tehdit edildiğini, davacının ablasının ''boşan...
Cevap dilekçesi: Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, eş ve çocuğun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, çocuğun bakım ve hastalığıyla ilgilenmediğini, sürekli kadının sözünü kesip azarladığını, bağımsız konut temin etmediğini, erkeğin ailesinin izinsiz müşterek haneye girip çıktıklarını, ev eşyalarından alıp gittiklerini, evde çay kahve hazırlayıp içtiklerini, bulaşıkları yıkamadan çıkıp gittiklerini, erkeğin annesinin baskısı sebebiyle dershaneyi bırakmak zorunda kaldığını, erkeğin annesinin iş kurmasını söylediğini ancak erkeğin babasının dükkanı açma, açarsan batarsın ben oğlumun parasını batırmasını istemiyorum demesi üzerine iş kurma fikrinden vazgeçtiğini, kadın ve çocuk ailesinin yanına gittiğinde 1 hafta boyunca arayıp sormadığını, eve geliyorsan gel, gelmiyorsan git boşan, çocuğuda sana vermeyeceğim dediğini, çocuğu memurların gözetiminde teslim alabildiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, çocuğun tedbiren ve kesin velayetinin anneye verilmesine, aylık 1.000...
DAVA Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin davalı kadının kusurlu davranışları sonucunda temelinden sarsıldığını, kadının evlendikten sonraki davranışlarının erkeğe karşı fiziksel tepkiye kadar vardığını, davalının düğünden sonra yol boyunca takılarla meşgul olduğunu, müşterek konutta da takıları saymakla vakit geçirdiğini, davacı ile ilgilenmediğini, düğünün ertesi günü erkeğin ailesinin bahçe evinden ayrılırken neden annene hoşçakal dedin, nispet mi yapıyorsun diyerek kavga çıkardığını, düğünden sonraki birkaç hafta boyunca dilekçe ver boşan, ayrılalım dediğini, tartışma yarattığını, düğünden sonraki kurban bayramının üçüncü günü davacıya fiziksel şiddet uyguladığını, sonra kendi boğazına tırnaklarını batırdığını, kendini yere atıp dövünmeye başladığını, evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmediğini, çocuk istemediğini söylediğini, davacının bu konudaki teklifini büyük tepkilerle reddettiğini, davacının ailesine...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların görücü usulü ile evlendiklerini, bu evlilikten üç çocuklarının bulunduğunu, taraflar evlendikten sonra davacının annesi, erkek ve kız kardeşlerinin bulunduğu aynı altlı üstlü evde yaşadıklarını, konut her ne kadar altlı üstlü olsa da konut bağımsızlığı yaşamadıklarını, davacının ailesinin sürekli karıştığını, davacının eşine sahip çıkmadığını ve işten geldiğinde davalıya şiddet uyguladığını, şiddet, hakaret ve kötü muameleden dolayı davalının Hacıbektaş'ta bulunan ablasının evine 3- 4 defa sığındığını, davacının, davalıyı Urfa'ya ailesinin yanına ziyarete gönderdiğini ve tekrar haneye dönmesine engel olduğunu, davacının, davalıya soğuk davrandığını, ilgilenmediğini, davalı hamile olduğu halde davacının "seni istemiyorum, seni boşayacağım benden bir şey talep etme benimle anlaşmalı boşan" dediğini beyan ederek davanın reddine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı 500,00- TL., davalı için 500,00- TL. olmak üzere toplam 2.000,00- TL. tedbir nafakasının...
Aile Mahkemesi 2013/657 Esas sayılı dosyasında boşanma davası açtığını, fakat davalının pişman olup özür dilemesi üzerine tekrar bir araya geldiklerini, taraflar Konya'ya geldikten sonra davalının fiziksel ve psikolojik şiddetin dozunu artırdığını, davacıya hakaret ve küfürler ettiğini, davalının davacıyı mal ayrılığı sözleşmesi imzalaması için tehdit ettiğini, bu konuda davalının annesininde davacıya baskı yaptığını, davacıyı zorla notere götürerek mal ayrılığı sözleşmesini imzalattığını, sonrasında davalının davacıya karşı "sözleşmeli köpek, köpeği kapıya bağladım, malımı yiyemedin, amacına ulaşamadın, hadi bi boşan kapımda ağlarsın" gibi sözler söylediğini, davalının son bir yıldır akşamları eve geç geldiğini, hamilelik döneminde bile davacıya şiddet uyguladığını, davalının davacının doğumda yanında olmadığını, davalının davacıyı sadece çocuk doğuran ve çocuklara bakan bir hizmetçi gibi gördüğünü, davalının ailesi ile birlikte yaşarken de davacıyı ailesinin hizmetçisi olarak gördüğünü...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1822 KARAR NO : 2022/2452 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇUBUK ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 17/07/2019 NUMARASI : 2018/471 ESAS 2019/524 KARAR DAVA KONUSU : Boşan KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2017 yılında evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalı-davacının annesi ile altlı üstlü oturduklarını, davalı-davacının annesiyle birlikte hareket ederek müvekkile huzur vermediklerini, evliliğin 3 ay sürdüğünü, müvekkilin müşterek konutu terk ettiğini, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, hiçbir geliri bulunmadığını, davalı-davacının asli ve tam kusurlu olduğunu, davalının özel sektörde 3.000 TL aylıkla çalıştığını, davalı-davacının müvekkili annesiyle gün boyu yaşamak zorunda bıraktığını, kendisini aşağıladığını, davalı-davacının buna izin verdiğini belirterek tarafların boşanmalarına...
tarihinde evlendiğini, nişanlılık döneminde davalı karşı davacı kadının eşine "defol git, beni zaten zorla verdiler ne yapacağım artık bu saatten sonra mecburum" dediğini, kadının sebepsiz yere huzursuzluk çıkardığını, müşterek konutu terk etmek ile tehdit ettiğini, kadının sebepsiz yere "ben yarın babamın evine gideceğim, gideyim de sen gör ağzını belle" dediğini, kadının argolu ve küfürlü konuştuğunu, "S*ktir git salonda yat gelme yanıma" dediğini, tartışma esnasında kadının annesine ve abisine "Yetişin Rahman beni öldürecek, beni kurtarın" diye mesaj attığını, annesi geldiğinde ise "Beni götür, sevmiyorum ben nefret ediyorum ondan, bıktım artık bana kimse bağıramaz bana babam karışmadı bağırmadı ki, hani mutsuz olursam beni götürecektin götürsene, nefret ediyorum ben.." dediğini fakat ailesinin davalı-karşı davacı kadını götürmediğini, ailesine "siz beni götürmeyecekseniz evden çıkın gidin" dediğini ve ailesi ile küstüğünü, kadının abisine "Hepsini annem söyletiyor, mutlu değilsen boşan...