WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

darmadağın edildiğini, davacının gelini tarafından evde bulunduğu iddia edilen faturaların eve alınan eşyalara ait evraklar olduğunu, evde bulunan eski malzemelerin, eşyaların köye gönderilmesinin müvekkilinden istenildiğini, bu durumdan davacının bilgisinin olduğunu, müvekkilinin oğlunun, çocuğunun olmaması nedeniyle tüp bebek tedavisi gördüğünü, davacının benimde yardımım olsun diyerek müvekkilinin adıyla oğlu Zeki'ye 500,00 TL gönderdiğini, gönderme dekontunu yazanın davacının kızı Emine olduğunu, davacının aynı gün kızı Emine'ye de 500,00 TL para verdiğini, müvekkilinin çocuklarının kendilerine yetecek kadar mali durumları iyi olup kimseye muhtaç olmadıklarını, müvekkilinin eline ayda 50,00- 100,00 TL dışında para verilmediği gibi, müvekkilinin evi terk etmediğini, hakaret, tehdit ve küfürlerle davacı ve oğlu Yusuf'un 26/04/2013 tarihinde müvekkilini kapının önüne koyduklarını, müvekkili tarafından daire istenmediği gibi Yusuf'un 30.000 TL para verelim, babamdan anlaşmalı olarak boşan...

O da beni sevdi" dediğini, dünyasının o an yıkıldığını, ancak eşinin Rize'ye işe gideceğini, dikkatli araba kullanması gerektiğini söylediğini, 3 gün sonra davacının ağabeyi Selim'in ağzında diş kalmadığını bahane ederek Banu'ya götüreceğini söylediğini, kendisininde bu duruma sinirlendiğini, davacının " Ben o hain Güven'i o kadar çok sevmiştim ki, sevdiğim kızı ona gider istedim, aman Güven'e ne isteyeyim kendime isterim " dediğini, bu esnada kendisinin " önce bir boşan sonra istersin " dediğini, akabinde davacıya " 27 yaşındaki genç bir kıza ne verebilirsin " dediğini, davacının dava açmak için herhangi bir sebebinin olmadığını, aldatan, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrananın kendisi olduğunu, kendisinin müsrif birisi olmadığını, aldatma olayından sonra davacının ailesine karşı sorumlulukları yerine getirmediğini, kendilerini ihmal ettiğini, bu nedenle kendisinin nafaka istemiyle Trabzon Aile Mahkemesi'nde dava açtığını, ancak daha sonra çocuklarını ve yuvasını düşünerek bu davasından...

astsubayı olup, mesleğinden ötürü müvekkilinin davalının ailesinin yanında kaldığını, müvekkilinin kayınvalidesi tarafından dışlandığını, evlilikleri boyunca kayınvalide baskısı yaşadığını, kayınvalidesinin taraflar adına kararlar aldığını, müvekkilinin uzuvlarıyla alay ettiğini, davalının ekonomik olarak düzelmek adına 50.000 TL kredi çektiğini ancak, kendi ihtiyaçlarını halletmek için kullandığını, ailesini maddi-manevi anlamda zor durumda bıraktığını, davalının lüks harcamaları, teknolojiye düşkün lüğü, hayat standartlarını yüksek yaşama isteği, tutumlu olmaması, sorumsuz davranışlarının müvekkilini yıprattığını, davalının müşterek çocuğa ve müvekkiline karşı maddi-manevi anlamda destek olmadığını, müvekkiline verdiği 250 TL'lik kredi kartını iptal ettirdiğini, telefon hat ücretini otomatik talimattan iptal ettirdiğini, müvekkilinin 20/10/2015 tarihinden bu yana Eskişehir'de ailesinin yanında kaldığını, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek, tarafların boşan...

Yapılan yargılama ve toplanan delillerden kadının, evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmemesi, kayın babasının hastanede bulunduğu dönemde eşine destekte bulunmaması, eşine karşı" benden boşan, boşanmazsan seni öldürürüm, senin için kötü olur, benim planlarım var, ben gencim, başımın çaresine bakarım" şeklinde tehdit içeren sözler söylemesi nedeniyle birlik görevlerini ihlal ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte geçimsizlik bulunmaktadır. Olayların akışı karşısında boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru ispat edilemeyen erkek, dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir....

Git boşan benden ne yaparsan yap" dediğini, müşterek konuttan müvekkilini kovduğunu, müvekkilinin bu olay sonrası bebeği ile babasının evine sığınmak zorunda kaldığını, 08/11/2015 tarihinden beri müvekkilinin ailesi ile yaşadığını, müvekkilinin davalı tarafından evden kovulduktan 2 gün sonra Ayla Güneş isimli kadının davalı ile ilişkisi olduğunu kabul ettiğini ve birkaç ay bana müsade et Zeki'yi kendimden soğutayım dediğini, müvekkilinin evliliğinde bir eş olarak tüm sorumluluklarını eksiksiz yerine geitrdiğini, bütün fedakarlığı gösterdiğini, eşine saygı ve sevgide kusur etmediğini, davalının ise sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkilinin, çocuğun ve evin gider ve ihtiyaçları ile ilgilenmediğini, sorunlu bir hamilelik yaşadığını bilmesine rağmen bu zor süreçte davalının, davacının yanında olmadığını, müşterek çocuğun 28/08/2015 d.lu olup sürekli anne bakım ve sevgisine muhtaç olduğunu, tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine...

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2021tarih,2019/447Esasve2021/237Kararsayılıkararınınkusurailişkingerekçesinindeğiştirilmesine,boşanmayanedenolanolaylardadavalı-k.davacıerkeğinTAMKUSURLUOLDUĞUNUNTESPİTİile14/06/2021tarihlitashihşerhinintamamıveElazığ3.AileMahkemesinin12/04/2021 NUMARASI : 2019/447 ESAS, 2021/237 KARAR DAVA KONUSU : Boşan KARAR : İlk Derece Mahkemesince verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı-k.davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkek eşin askeri personel olarak çalışırken görevden alındığını, tarafların erkeğin ailesi ile yaşamaya başladıklarını, erkeğin ailesinin müvekkiline yeterli destek göstermediğini, sonrasında müvekkilinin baba evine bırakıldığını...

Toplanan deliller uyarınca; tarafların en son barışmalarından sonra davalı-karşı davacı erkeğin fiziksel şiddet uyguladığı, eşine karşı özel günleri kutlamayarak ilgisiz davrandığı, eşinin hasta olduğuna inanmadığı, "birşeyi yok yalan yapıyor" diyerek eşine karşı duygusal şiddet uyguladığı, "benim çocuklarımın tırnağı olamazsın", "seni yanıma almaya, seninle çarşıya çıkmaya utanıyorum", boşanmak istediğini söyleyen kadına davalı-karşı davacı erkeğin "boşanırsan boşan bana avrat çok, s.kime kadar " diyerek eşini aşağıladığı, kadının giyimine karıştığı, aşırı kıskançlık gösterdiği, kadına el kaldırıp fiziksel şiddete teşebbüs etmek suretiyle psikolojik şiddet uyguladığı, çocuk sahibi olmak isteyen kadının bu isteğini kendisinin iki tane çocuğu olması nedeniyle "ne gerek var" diyerek geri çevirdiği, cinsel şiddet uyguladığı, davacı-karşı davalı kadının ise; erkeği kök ailesinden uzaklaştırmaya çalıştığı, erkeğin kök ailesinin yanında "ya ben ya onlar" diyerek kendisi ile onlar arasında seçim...

T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : RİZE AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/01/2023 NUMARASI : 2021/423 ESAS - 2023/32 KARAR DAVA KONUSU : EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMA VE MAL PAYLAŞIMI KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2003 yılında evlendiklerini, evliliklerinden iki çocuklarının olduğunu, davalının kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, davalı tarafın baskıcı, saygısız, sorumsuz bir yapıya sahip olduğunu, davalı tarafın kendisine yönelik ekonomik, sosyal, fiziksel ve psikolojik şiddet uygulandığını, davalı tarafın kendisine karşı hakaret ve küfür etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, evliliklerinin ilk gününden itibaren davalının kendisine yönelik "benden boşan...

istediğinde sorun, kavga çıkardığını, davacının iş saatlerinde arayıp sudan sebeplerle kavga çıkardığını, iş çevresine mahçup ettiğini, kahvaltı hazırlamadığını, davacıyı uğurlamadığını, akşam yemeği hazırlamadığını, davacıyla vakit geçirmediğini, birlikte yatmaktan kaçındığını, aile ve akraba ortamında huzursuzluk, gerginlik çıkardığını, davacının ailesiyle özel günler, bayram vs günlerde görüşmesini istemediğini, anne ve babası ziyarete gelince kavga çıkarttığını, davacı kız kardeşinin doğumu için kardeşinin yanına gittiğinde eşlik etmediğini, oradayken sürekli arayıp eve gelmesini istediğini, kardeşi için 'inşallah doğuramaz, geberir' dediğini, davalının her kavgada evi terk edip babasının evine gittiğini, yaşananlar belki düzelir diye davacının bir de komşularının kavga seslerinden rahatsızlıklarını dile getirmeleri nedeniyle davalının ailesinin evine taşınmaya razı olduğunu, ancak davalı ve ailesini memnun edemediğini, her kavgalarında davalının ailesi de müdahil olup davalıya boşan...

'in kardeşi olduğunu söyleyerek bir takım doğa üstü ve ulvi şeyler anlatılarak eşim kandırılmıştır, daha sonra ben eşime daha fazla tahammül edemeyerek eşimden boşandım, sonradan duyduğuma göre davalı eşime eşinden boşan 25 yaşında bir kadını biz okuyup üfledik o kadını senle evlendireceğiz demişler", davacı tanığı ... 'in "Ben davacı ile aynı köylü olurum ve uzaktan akrabayım ayrıca 2004 ten beri de davacının kiracısı olurum, davacı da benim oturduğum apartmanda oturur, davacının akıl sağlığı yerinde değildir, her söylenene inanır, 5-10 yaşındaki çocuğun bile inanmayacağı şeye davacı hemen inanır, hiç çalışmışlığı yoktur, aldığı kiralarla geçinir, çok sağlıklı bir okuma yazması yoktur, akıllı cep telefonu kullanamaz, davalıyıda tanırım, ben davalıya ......

    UYAP Entegrasyonu