ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/704 Esas KARAR NO : 2021/524 DAVA : Borçtan Kurtulma Davası DAVA TARİHİ : 28/02/2017 KARAR TARİHİ : 18/05/2021 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 19/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ........ Enerji .... A.Ş,........ Gayrimenkul ... Ltd. Şti yaptığı anlaşma gereği hakediş bedeli olarak ........ Bankası'nın 20/012017 tarihli, 140.000,00 TL bedelli ve 08/02/2017 tarihli, 133.500,00 TL bedelli çekleri aldığını, çeki faktoring firması diye gitiği ofiste elinden çaldırdığını, çalınan çeklerden 140.000,00 TL bedelli çek için icra takibi başlatıldığını ve Konya ..........
Bu durum karşısında; iflasın ertelenmesi üzerine borçlu hakkında "hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur" ise de, iflasın ertelenmesinden önce yapılan (veya tedbiren durdurulan) takiplere ilişkin olarak açılan iflas davası dışındaki, itirazın iptali, borçtan kurtulma gibi takiplere ilişkin davalara, dava bir takip işlemi olmadığından erteleme süresi içinde devam edilebileceği, ancak bu davalar sonucunda verilen ilama dayanarak takip yapılamayacağı konusunda doktrinde bir görüş bulunduğu gibi (Pekcanıtez, Hasan; İflas Ertelenmesi, İBD 2005/2, s.344; Atalay, Oğuz Borca Batıktık ve İflasın Ertelenmesi, İzmir, s.152), benzer konuda Yargıtay kararları da bulunmaktadır. (Y.19.H.D. 26.01.2010 gün ve 2009/2694-2010/552; Y.15.H.D. 25.02.2008 gün ve 2007/4752-2008/1114)] görüşüne yer verilmiştir....
Sonuç olarak, zamanaşımı en basit anlatımla, yasanın öngördüğü belli bir sürenin geçmesiyle, bir hakkın kullanılmasına veya bir borçtan kurtulunmasına olanak veren bir hukuki müessesedir. Borçtan kurtulma olanağı tanıyan yönüyle zamanaşımı, maddi hukuka ilişkin bir müessese değildir. Borçluya borçtan kurtulmasını sağlayacak savunma vasıtalarını sunarsa da, gerçekte bizatihi kendisi borcu ortadan kaldırmaz; sadece, alacağın istenebilmesi hakkını zaman itibariyle sınırlar. Borç varlığını sürdürdüğü halde, borçlu, zamanaşımı müessesesine dayanarak, artık o borcun kendisinden istenilemeyeceğini savunabilir; yargılama usulüne ilişkin kurallar kendisine böyle bir def’ide (zamanaşımı def’inde) bulunma olanağı tanır. Zamanaşımına uğrayan borç, eksik bir borçtur....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu hacizlere dayanak alınan amme borçlarının 1997 ila 1999 yıllarının muhtelif dönemlerine ilişkin olduğu ve 1998 ila 2001 yıllarında asıl borçlu şirket adına tahakkuk ettiği, borca yönelik ödeme emirlerinin 2002 ve 2003 yıllarında şirket adına ilanen tebliğe çıkarıldığı, söz konusu borçların tahsili amacıyla şirket adına kayıtlı ... plaka sayılı araca 20/05/2008 tarihinde haciz şerhi konulmasından sonra bu tarihten itibaren davacıya ödeme emirlerinin ilanen tebliğ edildiğinin belirtildiği 19/11/2015 tarihine kadar tahsil zamanaşımını kesen sebeplerden herhangi birinin gerçekleşmediği, 2007 ila 2009 yıllarında 0,1 TL tutarında nakdi ödemelerin, iradeyle gerçekleştirilen ve borçtan kurtulma amacına yönelik rızai ödemeler olarak değerlendirilemeyeceği ve zamanaşımını kesmeyeceği dolayısyla amme borçlarına ilişkin olarak 20/05/2008 tarihinde kesilen tahsil zamanaşımı süresinin 5 yıl sonra 31/12/2013 tarihinde dolması sebebiyle kamu alacağının...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/325 KARAR NO : 2020/220 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BURDUR 1.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2019 NUMARASI : 2019/969 ESAS 2019/905 KARAR DAVA KONUSU : Borçtan Kurtulma Davası KARAR : Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti:Davacı dava dilekçesinde özetle; Burdur İl Tüketici Hakem Heyeti'nin 28/05/2019 tarihli ve 0807 sayılı kararına itiraz ettiğini, itiraz sebebinin karşı tarafın ayıplı hizmet verdiğini beyan ettiğini, yapılan yargılama sonucunda Burdur 1.Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/292 esas 2019/489 karar ve 13/09/2019 tarihli kararıyla davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Burdur Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verdiğini, Burdur Sulh Hukuk Mahkemesi ise 2019/969 esas 2019/905 karar ve 28/10/2019 tarihli kararıyla davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Burdur Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) olduğu...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/522 KARAR NO : 2021/737 DAVA : Borçtan Kurtulma Davası DAVA TARİHİ : 07/10/2015 KARAR TARİHİ : 03/11/2021 KARAR Y.TARİHİ : 01/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davanın yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA : Davacı vekili dava dilekçelerinde, esas itibariyle açılan davanın müvekkilinin borçlu olmadığı yönünde açılmış bir menfi tespit davası olduğunu, müvekkilinin dava konusu fatura yönünden taraf olmamakla birlikte borç nakil sözleşmesi ile ... Elektrik Dağıtım A.Ş'nin yerine geçtiğini, kesilen cezanın iptali için ... Mahkemesinin ... E, sayılı dosyasında dava açıldığını, davanın bu uyuşmazlıkta görevli olduğu gerekçesi ile reddedildiğini, kararın kesinleştiğini, davalı ... Genel Müdürlüğü tarafından; 4628 s....
Hukuk Dairesinin işbölümü düzenlemesinin 22/b sırasında “… borçtan kurtulma davaları sonucu verilen hüküm ve kararların… ” istinaf kanun yoluna başvuru incelemesini Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin. 5. Hukuk Dairesi tarafından yapılması hükme bağlanmıştır. Anılan çerçevede HMK.352.md. 1.cümlesi gereği Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görevsizliğine dosyanın kül halinde ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, İş bölümü yönünden Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesinin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın istinaf incelemesini yapmakla görevli Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK'nın 352/1.cümlesi gereğince KESİN olmak üzere 21/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin işbölümü düzenlemesinin 22/b sırasında “… borçtan kurtulma davaları sonucu verilen hüküm ve kararların… ” istinaf kanun yoluna başvuru incelemesini Bursa Bölge Adliye Mahkemesinin. 5. Hukuk Dairesi tarafından yapılması hükme bağlanmıştır. Anılan çerçevede HMK.352.md. 1.cümlesi gereği Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin görevsizliğine dosyanın kül halinde ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, İş bölümü yönünden Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesinin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın istinaf incelemesini yapmakla görevli Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK'nın 352/1.cümlesi gereğince KESİN olmak üzere 21/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki borçtan kurtulma davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, sistem kullanım anlaşmasının 10. maddesinin ihlal edilmesi ve dayanak olarak gösterilen yöntem bildiriminde aylık olarak bağlı olduğu fidere arızanın intikal ederek kesicinin açılması nedeniyle uyarı ve süre koşulları dikkate alınmaksızın davalı yanca ceza işlemi uygulandığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :26.11.2008 No :112-420 Taraflar arasındaki borçtan kurtulma davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, tek katlı ve besi ahırlarından oluşan yerin sahibi olduğunu, bu yerde 1984 yılından beri oturduğunu, davalının 22.02.2008 tarihli ödeme emri ile kendisinden 19.717.62 YTL istediğini ancak bu miktarda elektrik sarfiyatı yapmasının mümkün olmadığını ileri sürerek borcun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, fark tahakkukunun usulüne uygun olarak yapıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....