DAVA : Borçtan Kurtulma Davası DAVA TARİHİ : 11/04/2017 KARAR TARİHİ : 16/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Bursa 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/348 E - 2019/874 K sayılı görevsizlik kararı ile gönderilen dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelendiği görüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ; Bursa 10 İcra Müdürlüğünün 2007/... E, Sayılı dosyasından başlatılan kambiyo takibinde takibe konu çekin davalıya hatır çeki olarak verildiğini. davalı tarafından İcra takibi yapılarak İtiraz süreleri de kaçırıldıktan sonra davacı Ve diğer borçlular tarafindan icra dosya borcunun davalının avukatına ve avukatın bildirdiği kişiler hesabına ödemelerde bulunulduğunu. davacı borçlunun kızı olan ... ......
Asıl ve birleşen davanın borçtan kurtulma davası, diğer birleşen davanın tazminat davası olduğu görülmüştür. Davacı şirketin Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas ... Karar sayılı 26/03/2013 tarihli ilamı ile 26/03/2013 günü saat 11:30 itibariyle iflasına karar verildiği, Konya . İcra İflas Dairesi'nin ... E. sayılı dava dosyasından iflas masası açılarak işlemlerin gerçekleştirildiği, basit tasfiye usulüne göre işlemlerin yapıldığı, iflas masasının davacı olarak davayı takip etmeye başladığı görülmüştür. Davacı tarafından açılan iş bu davanın 29/04/2011 tarihli celsede işlemden kaldırıldığı ve süresi içerisinde yenilenen davanın tekrar 27/09/2022 tarihinde 2. kez takip edilmediği anlaşıldığından, dosya incelendi. 29/04/2011 tarihli celsede davanın taraflarca takip edilmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davanın yasal süresi içinde yenilenmesi nedeniyle yargılamaya devam edilmiştir....
Davalı vekili, kiralanan fabrika tesisinin bulunduğu yerdeki borçtan kurtulma kastının söz konusu olduğunu, ayrıca tesisat mahalline yapılan aboneliğin tasfiye edilmeden yeni abonelik tesisi mümkün olmayacağını, bunun için daha önceden borcunun olmaması gerektiğini, davacının bunu bildiği için icra dosyası borcunu ödeme talebinde bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....
ne devir ve temlik edildiğini, mahkeme huzurunda açılmış olan davanın "menfi tespit" davası olmayıp "borçtan kurtulma" davası olduğunu, borçtan kurtulma davası, icra mahkemesince imza itirazı geçici olarak kaldırılan borçlunun, aleyhinde yapılmış olan icra takibini durdurmak yani icra dairesine yaptığı "imza itirazı" ile durmuş olan takibin, icra mahkemesinin aleyhine verdiği karara rağmen durmaya devam etmesini sağlamak için genel mahkemede açılan bir dava olduğunu, davaya konu ... 13....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/772 Esas KARAR NO : 2021/946 DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/02/2016 KARAR TARİHİ : 09/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;----- ticari ilişin nedeniyle ---- ----- çeki çaldırdığını, bu nedenle ---esas sayılı dosyası üzerinden --- aldırıldığını ve ödeme yasağı konulduğunu,----- davalıya her ---- aleyhine --- senetlerine mahsus takibe başladığını, keşideci olarak bu olayda kusurlu olmadığını, çek hesabında çekin karşılığının olduğunu, ------ ödeme yasağı nedeniyle davalının parasını tahsil edememesi üzerine ----- kendisinden istediğini, bu takibin yapılmasında kendisinin kusurunun olmadığını, davalının çalınmış bir çeki icraya koyduğunu, o nedenle meşru hamil olmadığını, meşru hamile paranın ödenmesi halinde kendisinin borçtan kurtulma olasılığının...
Zamanaşımı, en basit anlatımla, yasanın öngördüğü belli bir sürenin geçmesiyle, bir hakkın kazanılmasına veya bir borçtan kurtulmaya olanak veren bir hukuki müessesedir. Borçtan kurtulma olanağı tanıyan yönüyle, zamanaşımı, maddi hukuka ilişkin bir müessese değildir; borçluya borçtan kurtulmasını sağlayacak savunma vasıtalarını sunarsa da, gerçekte bizatihi kendisi borcu ortadan kaldırmaz; sadece, alacağın istenebilmesi hakkını zaman itibariyle sınırlar. Borç varlığını sürdürdüğü halde, borçlu, zamanaşımı müessesesine dayanarak, artık o borcun kendisinden istenilemeyeceğini savunabilir; yargılama usulüne ilişkin kurallar kendisine böyle bir def’ide (zamanaşımı def’inde) bulunma olanağı tanır. Zamanaşımına uğrayan borç, eksik bir borçtur....
Öte yandan, zamanaşımı; yasanın öngördüğü belli bir sürenin geçmesiyle, bir hakkın kazanılmasına veya bir borçtan kurtulunmasına olanak veren bir hukuki müessesedir. Borçtan kurtulma olanağı tanıyan yönüyle, zamanaşımı maddi hukuka ilişkin bir müessese değildir; borçluya borçtan kurtulmasını sağlayacak savunma vasıtalarını sunarsa da, gerçekte bizatihi kendisi borcu ortadan kaldırmaz; sadece, alacağın istenebilmesi hakkını zaman itibariyle sınırlar. Borç varlığını sürdürdüğü halde, borçlu, zamanaşımı müessesesine dayanarak, artık o borcun kendisinden istenilemeyeceğini savunabilir; yargılama usulüne ilişkin kurallar kendisine böyle bir def'ide (zamanaşımı def' inde) bulunma olanağı tanır. (HGK. 22.10.2003 günlü ve 2003/4-603 E, 2003/594 K.). Somut olayda; davalılardan ...davanın reddini, diğer davalılar ... ve ... ise davanın TMK. nun 602. maddesinde öngörülen 10 yıllık süre geçtikten sonra açıldığını savunarak, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini dilemiştir....
Davalı vekili cevabında; davacının, müvekkili kurumdan daha önce vergi levhası olan ve borçlu bulunan abonenin üzerine bu işyerini kiralamış gibi göstererek yeni abone olmak üzere açtığı davanın yersiz olduğunu, davacının kendi nam ve hesabına bu işyerinde çalıştığını ve abonenin mülk sahibi olmasından faydalanıp buradaki borcu ödemediğini, kaldı ki davacının bizzat kendisi bu yerde faaliyet gösterdiğini yeni bir abonelik talep edemeyeceğini, Mustafa Kandemir adına olan işyerini birlikte çalıştırıldığını düşündüklerini, sadece abonenin diğer ortağı olması eski borçtan kurtulma olanağı vermediğini belirterek, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 03/03/2008 tarihli sözleşme doğrultusunda verilen 4 adet senedin bedellerinin ödendiğinin kanıtlanamadığı, sözkonusu sözleşme ile davacıya ait çeklerin iade edilmesinin, eşi tarafından verilen senetlerin ödenmesi şartına bağlı tutulmuş olduğu, ancak davacının borçtan kurtulma yönünde edimlerini yerine getirmediği ve senet bedellerinin ödendiği kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle 03.03.2008 tarihli belgenin borcun yenilendiği anlamına gelmeyeceği gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki borçtan kurtulma davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, dava dışı ... Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti'nin ortaklığından 05.12.2007 tarihinde ayrıldığı halde davalının bu şirketten olan su tüketim bedeli alacağının tahsili için kendisi aleyhine icra takibi yaptıdığını, kendisinin ancak şirket ortağı olarak bulunduğu dönem süresince ve hissesi oranında sorumlu tutulabileceğini ileri sürerek davalıya icra takibinden dolayı 3.278,54 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ... Gıda San ve Tic. Ltd....