Davalı alacaklı vekili, borçluya haciz adresinde tebligat yapıldığını, davanın borçtan kurtulma amacı ile açıldığını belirterek haksız açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı borçlu, haczedilen ev eşyalarının davacı babasına ait olduğunu ve babası ile 4-5 yıldır görüşmediklerini beyan etmiştir. Mahkemece, ödeme emrinin borçluya haciz adresinde tebliğ edildiğinden İİK’nun 96/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu lehine olduğu ve sunulan faturaların karine aksini ispata elverişli bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı 15.60....
Genel Kredi Sözleşmesi tarihinden ve gerekse taşınmazın satın tarihindeki belirlenen değerinden ve tanık anlatımlarından davalılar arasındaki taşınmazın muvazaa yoluyla, borçtan kurtulma amacıyla devredilmediği anlaşılmış...” şeklindeki red gerekçesi hüküm vermeye yeterli değildir. Borcun doğum tarihinin alacağın kaynağı olan genel kredi sözleşmesi imza tarihi olan 08.09.2000 tarihi olduğu, borcun tasfiyesi amacı ile düzenlenen bononun tanzim tarihinin 13.06.2007 ve tasarruf tarihinin de 16.04.2008 tarihi olduğu gözetildiğinde, ön koşullardan; iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması koşulunun da gerçekleştiği anlaşılmaktadır....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/308 Esas sayılı davası arasında yukarıda belirtilen sebeplerle fiili ve hukuki irtibat bulunduğu, uyuşmazlığın aynı sözleşme/protokol ilişkisinden kaynaklandığı, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyecek nitelikte bulunduğu, yargılamanın birlikte görülüp sonuçlandırılmasında usul ekonomisi açısından fayda bulunduğu değerlendirilerek mahkememizin 2022/581 Esas sayılı dosyasının, daha önce açılan ve derdest olan ...1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/308 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. H Ü K Ü M: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle; 1-Mahkememizin iş bu davası ile ...1....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/118 Esas KARAR NO : 2022/212 DAVA : Borçtan Kurtulma Davası DAVA TARİHİ : 24/04/2015 KARAR TARİHİ : 17/03/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili idarenin borç nakil sözleşmesi ile ... Elektrik Dağıtım A.Ş.'...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1791 KARAR NO : 2020/1218 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AKÇAKOCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2019 NUMARASI : 2017/104 ESAS - 2019/113 KARAR DAVA KONUSU : Borçtan Kurtulma Davası KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK.'nun 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davanın kabulü ile müvekkilin, İstanbul 8....
ya davaya konu bağımsız bölümleri devrettiklerini, müvekkillerinin şirket yetkilileri arasındaki husumeti bilmediklerini, yapılan devrin tamamen borçtan kurtulma amacıyla ve iyiniyetle yapıldığını, bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, müvekkillerinin davacı şirketin ortağı olarak bildikleri diğer davalılardan ...'ya davaya konu bağımsız bölümleri devrettiklerini, müvekkillerinin şirket yetkilileri arasındaki husumeti bilmediklerini, yapılan devrin tamamen borçtan kurtulma amacıyla ve iyiniyetle yapıldığını, bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Davalılar ..., ..., ..., ..., Zeynep Vardar, ..., ... ve ... davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128'e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir....
Halbuki eldeki dava dosyasında, icra takibi ile beraber davalının ihtiyati haciz isteminde bulunduğu, davacıya ödeme emri dahi tebliğ edilmeden / gönderilmeden fiili hacze gidildiği, dolayısıyla ödeme emri kendisine tebliğ edilmeyen ve yasal itiraz haklarını kullanma imkanı bulunmayan davacı borçlu yönünden borçtan kurtulma davası açılmasına hukuken imkan da bulunmaktadır. Açıklanan nedenler karşısında davalının cevap dilekçesinde ileri sürdüğü borçtan kurtulma davasının açılması imkanı bulunduğuna yönelik savunmalarına itibar edilmemiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/371 Esas KARAR NO : 2021/971 DAVA : Borçtan Kurtulma Davası DAVA TARİHİ : 22/04/2021 BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2021/600 ESAS, 2021/633 KARAR SAYILI DOSYASI DAVA : Borçtan Kurtulma Davası BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 12/07/2021 KARAR TARİHİ : 14/10/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 15/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde: dava konusu edilen senedin 14.11.2018 tarihli sözleşmeye bağlı teminat senedi olduğunu, İşbu teminat senedinin bağlı bulunduğu sözleşme batıl/kesin hükümsüz olup bir an için sözleşmenin kesin hükümsüz olmadığı farz edilse bile ... tarafından ilgili sözleşmenin Kadıköy .......
den gelecek paralarla borçtan kurtulma ümidinin bulunduğu gerekçesiyle karşı davanın kabulüne ve davalı-karşı davacının iflasının bir yıl süreyle ertelenmesine, iflas talepli asıl davanın, erteleme davası sonucuna göre karara bağlanması gereken davalardan olduğu, bu davada iflas koşullarının varlığı anlaşılsa bile, erteleme kararı verilmesi durumunda eldeki (asıl) davada iflas kararı verilemeyeceği gerekçesiyle, konusuz kalan dava hakkında karar vermeye yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, müdahil .... Yönetimi A.Ş. vekili temyiz etmiştir. Asıl dava itirazsız kesinleşmiş iflas takibine dayalı iflas davası, karşı dava olarak sunulan talep ise borca batıklık sebebine dayalı olarak iflas şartlarının gerçekleştiği bildirimini içeren iflasın ertelenmesi davasıdır. İflasın ertelenmesi isteminin, başka sebebe dayalı bir iflas davasına karşı dava olarak ileri sürülmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki borçtan kurtulma davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhinde yaptığı icra takibinde dayandığı 5 adet toplam 18.000 TL'lik bonoların bedelinin icra takibinden önce davalıya ödendiğini belirterek bonolarından dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine, senetlerin iptaline, %40 tazminatın karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının müvekkiline yaptığı ödemelerin davaya ve takibe konu senetlere mahsuben yapılmadığını taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince cari hesaba yönelik ödemeler olduğunu belirterek davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....