İcra Mahkemesince yapılacak inceleme sonucunda imzanın borçluya ait olmadığının tespiti halinde icra mahkemesi itirazın geçici kaldırılması talebini reddeder.Alacaklı bu durumda sadece tahsil davası açarak alacağını borçludan talep edebilir. Bu talep üzerine borçlu tüm savunma sebeplerini ileri sürebileceğinden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Alacaklının itirazın geçici kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu genel mahkemede borçtan kurtulma davası açabilir. (İİK.m.69).Bu davanın süresinde açılması halinde itirazın geçici kaldırılması kesin kaldırmaya dönüşmez. Borçtan kurtulma davası bir tür menfi tespit davası niteliğinde olduğundan ayrıca menfi tespit davası açmakta borçlunun hukuki yararı yoktur....
Davalı vekili, davalıca kiralanan fabrikanın 7133 nolu aboneliğinin geçmiş dönem borcu bulunduğunu, abone devri talep eden taraftan borçlu abone ile aralarında borçtan kurtulma amaçlı bir muvazaanın olmadığının kanıtlanması halinde elektrik aboneliğinin tesisi hususunda davalı yanın uygulaması bulunduğunu, davacının davalıya borçlu olan... Granit Mermer San ve Tic. A.Ş. ile aralarında borçtan kurtulmaya yönelik muvazaanın olmadığını kanıtlayamadığından davalıca abonelik tesisi yapılmadığının, davacının önce muvazaa olmadığını kanıtlaması gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, abone sicil dosyası bilirkişi raporu, toplanan delillere göre dava dışı ......
Mahkemece toplanan delillere göre; davalı banka ile dava dışı ... arasında imzalanan 40.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesini davalının da kefil sıfatıyla imzaladığı, çekilen kredi borcunun ödendiği, ancak daha sonra asıl borçlu tarafından farklı tarihlerde toplam 14.800,00 TL kredi kullanıldığı, davalının sözleşmede belirtilen kredi miktarı üzerinden borçtan sorumlu olduğu, davalının sözleşme uyarınca kefaletten kurtulma imkanı veren haklarından feragat ettiği, ayrıca feshi ihbar ile kefalet ilişkisinin sona erdirilmediği, davalının takip konusu borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle hesabın kat'ı tarihinden itibaren akdi faiz hesabı yapan ve ihtarname tebliğ edilemediğinden temerrüt tarihini takip tarihi olarak esas alan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/160 KARAR NO : 2019/117 DAVA : Borçtan Kurtulma Davası DAVA TARİHİ : 18/03/2017 KARAR TARİHİ : 22/02/2019 Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili ... aleyhine Antalya ......
Alacaklının takibin devamı için başvurduğu yollarda borçlu kendisini savunabileceğinden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Somut olayda borçlu takip dayanağı kredi sözleşmesindeki kefil imzasına itiraz ederek takibi durdurmuştur. Alacaklının bu durumda başvurabileceği tek yol itirazın iptali davası açmaktadır. İmzaya itiraz halinde alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın geçici kaldırılmasını talep edebilirse de takip dayanağı belge adi senet niteliğinde olmadığından alacaklının bu yola başvurması mümkün değildir. Alacaklının bu yola başvurabileceği kabul edilse bile borçlu itirazın geçici kaldırılması kararı üzerine borçtan kurtulma davası açabileceğinden bu aşamada menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğu kabul edilemez. Davalı banka tarafından başlatılan takip borçlu ... yönünden itirazla durduğu için alacaklının bu borçlu yönünden bir tehdidi sözkonusu değildir....
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... arasındaki borçtan kurtulma davasına dair Bartın 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28/05/2015 tarih ve 2012/7 E. - 2015/209 K. sayılı hükmün onanması hakkında Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince verilen 20/11/2018 tarih ve 2016/3136 E. - 2018/10927 K. sayılı ilama karşı davalı tarafın karar düzeltme isteğinin reddine dair dairemizce verilen 25/11/2020 tarih ve 2020/7698 E. - 2020/7108 K. sayılı ilama karşı davalı tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir. Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dsyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Düzeltilmesi istenilen daire kararı, Bartın 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.05.2015 tarih ve 2012/7 esas, 2015/209 karar sayılı kararın onanması hakkında 13....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki borçtan kurtulma davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin açtığı işçilik alacağı davasının işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek müvekkili tarafından ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili , açılan davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki borçtan kurtulma davasından dolayı mahkemece verilen davanın kabulüne ilişkin yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle dava dosyası Dairemize gönderilmiş olup, aşamada mümeyyiz taraf vekillerinin 06.09.2017 tarihli olup müşterek imzalı dilekçeleri ile davadan ve temyiz istemlerinden feragat ettiklerini bildirdikleri gözlenmekle dosya re'sen ele alındı, düzenlenen rapor okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olup davadan feragat hüküm kesinleşinceye değin yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur....
Davalı alacaklı vekili, mahcuzların borçluya ait olduğunu, davacı ile borçlu arasındaki kira sözleşmesinin borçtan kurtulma amaçlı yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı şirket ile borçlu şirketin birbirinden farklı şirketler olduğu, davacının borçluya ait binada belli bir bölgeyi kiraladığı, malların davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile ...İcra Müdürlüğünün 2007/8684 sayılı takip dosyasında 9.7.2008 tarihinde haczedilen 12 adet eşya üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir....
in dava tarihi itibariyle tacir olduğu, yargılama sırasında davalı gerçek kişinin 31.03.2010 tarihinde ticareti terketmesi ve bu durumun 01.07.2010 tarihinde ilan edilmesinin esasa etkili olmadığı, borç ödenmediği sürece gerçek anlamda ticaretten terkten sözedilemeyeceği, aksi düşünce halinde hakkında iflas davası açılan herkese, idari işlem niteliğindeki sicilden terkinle iflasın sonuçlarından kurtulma imkanı sağlanmış olacağı, ticari işletmesi bulunan ve tacir niteliğinde olan davalı ...'in iflasa tabi kişilerden olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, itirazın kaldırılması ile davalıların ayrı ayrı iflaslarına karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....