olduğunun tespit edildiği ,davacının menfi tespit talebini istirdat talebine dönüştürdüğü dikkate alındığında, ödeme yaptığı ---- olduğu nazara alındığında yapılan 16.059,36 TL ödemeden 14.118,04 TL bedelin mahsubu sonrasında davacının istirdat tutarının 1.941,32 TL olacağı anlaşılmakla davacının davasının davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının---- sayılı dosyasından ödeme tarihi olan 01.08.2019 tarihi itibariyle toplam borç miktarının 1.941,32 TL bedel yönünden borçlu olmadığının tespitine ;davacı tarafından ödenen 1.941,32 TL bedelin ödeme tarihi olan 01.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece, dava konusu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairemizce bozulmuştur. Bozma ilamında özetle; "1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının istirdat iddiası noktasında toplanmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davacının çalışmaya başlarken imzalayıp işverene verdiği bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti yanında haksız olarak yaptığı ödemenin istirdatına karar verilesini talep etmiştir. Mahkemece istirdat iddiası hususunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi hatalıdır." denmiştir....
Türk Hukuk Lûgatında istirdat (geri alma) davası şu şekilde tanımlanmaktadır: “1- Haklı bir neden olmaksızın mal ediniminden doğan ve bu yolla edinilen malın geri alınmasını içeren dava (TBK m. 77- 82, TMK m. 122), 2- Hakkında yapılan ilamsız icra takibine süresinde itiraz etmediği ya da itirazın kaldırılması nedeniyle gerçekte borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kalan borçlunun ödediğini geri almak amacıyla açtığı dava. (İİK m.72)” (Türk Hukuk Lûgatı, Cilt I, Ankara 2021, s. 414). 16. Lûgatta istirdat davası başlığı altında yapılan ilk tanım borçlar hukukunda yerini bulan sebepsiz zenginleşme davasına karşılık gelmekte olup bu davanın ikinci tanımda açıklanan ve icra iflas hukukuna özgü bir eda davası olan istirdat davası ile benzer yönleri bulunmaktadır. İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/1. maddesi “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir” hükmünü içermektedir....
115.177,17 TL yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, 3- Davacının davalıya Mardin İcra Müdürlüğünün 2020/9878 İcra dosyasından dolayı 37.621,10 TL yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, 4- Davacının kötü niyet tazminatının yasal şartlar oluşmadığından reddine, karar verilmiştir....
Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Diğer bir deyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....
Esas sayılı icra takip dosyasından dolayı ise toplam takip miktarı olan 38.207,21TL BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Davacının fazlaya dair menfi tespit talebinin REDDİNE, 2-Davacının her iki davalıya yönelik 10.000,00 TL maddi tazminat, 5.000,00 TL manevi tazminat ve 10.600,00 TL istirdat taleplerinin REDDİNE 3-Menfi Tespit Davası yönünden Alınması gereken 2.660,64 TL, Maddi Tazminat Davası Yönünden 179,90 TL, Manevi Tazminat Davası Yönünden 179,90 TL, İstirdat Davası Yönünden 179,90 TL olmak üzere toplam 3.200,34 TL nispi karar ve ilam harcından davacı taraftan peşin harç olarak alınan 1.380,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.819,94 TL harcın davalı temlik alan ... A.Ş'den alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA, -Davacı tarafından yatırılan 840,80 TL harcın davalı temlik alan ......
İcra dosyasında borçlu sıfatı olmayan borcu ödemiş olan davacı ... ... ... Şirketi'nin üçüncü kişi olarak ödediği bu parayı İİK 72. maddesi hükümleri uyarınca icra dosyası alacaklısına karşı istirdat davası açamayacağı şüphesizdir. İstirdat davaları niteliği itibariyle sebepsiz zenginleşme davaları olduğu için sebepsiz zenginleşen aleyhine bu davalar açılabilecek ve yine İİK 72. maddesi uyarınca istirdat davasını da ancak takip borçlusu alacaklıya karşı açabilecektir. Üçüncü kişi ise alacaklıya karşı istirdat davası değil, sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava açabilecektir ancak bu davayı da icra dosyasında borçlu konumunda olan kişiye karşı yöneltebilecektir. Tüm bu bilgiler ışığında .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasında davalının alacaklı, dava dışı ... ... ve ... Şirketlerinin borçlu, davacı ... Şirketi'nin ise 3....
Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur. Davacı (borçlu) Lehine tazminata Hükmetmenin koşulları a)Alacaklının borçlu hakkında icra takibinde bulunmuş olması: Borçlunun açtığı menfi tespit davasından önce veya dava sırasında, alacaklı tarafından borçluya karşı bir icra takibi yapılmışsa, menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması halinde, ayrıca borçlu lehine tazminata hükmedilemez. b) İcra takibinin hem “haksız” ve hem de “kötü niyetle” yapılmış olması: Bu tazminata ancak, alacaklının yaptığı takibin hem “haksız” ve hem de “kötü niyetle” yapılmış olması halinde hükmedilir....
İcra İflas Kanununun 72. maddesindeki istirdat davası, TBK'nun 77 ve devamı maddelerinde öngörülen istirdat ( sebepsiz zenginleşme) davasının özel bir türü olup, bu nedenle kendine has özellikler taşır. İİK 72/6.maddesinde; Borçlu menfi tespit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....
Dava, taraflar arasındaki matbaa sözleşmesi kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ile fazla ödenen bedelin istirdadına ilişkindir. Her ne kadar davacı taraf dava dilekçesi ile ....İcra Müdürlüğü'nün ... Esas ve ....İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra dosyalarına ilişkin menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuş ise de dava açmadan önce zorunlu arabuluculuğa başvurmadığının görüldüğü, zorunlu arabuluculuğun davanın görülme koşulu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurma koşulu sağlanmadığı anlaşıldığından davacının davasının ön koşul yokluğu nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....