WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna rağmen, borçlunun, alacaklının harekete geçmesini beklemeden borçlu olmadığının tespitinde korunmaya değer bir yararı bulunabilir. Bu tür bir yararının bulunması halinde borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında, icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Ancak, borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamaz. Bu halde, borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde, hukuki bir yararı yoktur....

olmadığı, kesinleşen icra takip dosyasında borcu kabul edip ödeme taahhüdünde bulunan davacının daha sonra borçlu olmadığı iddiasıyla menfi tespit ve istirdat davası açamayacağı kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiş, davacı tarafın kötüniyeti ispatlanamadığından davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit, istirdat, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; davalı ile dava dışı.... ve.... arasında 23.05.2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin bu sözleşmenin müşterek borçlu ve müteselsil kefili olduğunu, ayrıca müvekkilinin davalının alacağının temini amacıyla iki adet taşınmazı üzerinde davalı lehine ipotek tesis ettiğini ve alacağın teminatı için davalıya verilen 35 (otuz beş) adet senette de müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, sözleşme uyarınca yapılan ödemelere rağmen davalı tarafın......

      - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasındaki harici araç alım satımı nedeniyle takibe konu senedin düzenlendiğini, aracın trafik tescil kaydının müvekkiline devredilmediğini buna rağmen davalının senedi takibe koyduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Davacı 14.12.2005 tarihli oturumda, davayı istirdat davasına dönüştürmüştür. Mahkemece, yargılama sırasında davanın istirdat davasına dönüştüğü, davaya konu 6.150,00 YTL miktarının mahkemenin görev sınırını aştığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir. Somut olayda, menfi tespit davasına konu edilen alacak miktarı 3.500.00 YTL olup davayı görmeye Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir....

        - K A R A R - Dava, takibe konulan senetlerden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatı, manevi tazminat ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, Dairemizce bozulan karara uyularak yapılan yargılama sonunda, mahkemenizce verilen 04.05.2006 tarihli hükmün 1-2-3 maddeleri hakkında yapılan temyiz talebi reddedildiğinden, yeniden bu konuda hüküm tesisine yer olmadığına, Yargıtay bozma ilamı göz önünde bulundurularak davacının istirdat davasının kısmen kabulü ile, icra dosyasında alacaklıya ödenen 821.YTL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine mahkemece verilen temyiz isteminin süre ve kesinlik yönünden reddine dair karar davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :2.11.2010 No :173-205 Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, Kocaali Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifinin T. Halk Bankası aracılığı ile dava dışı ...'ye kredi kullandırdığını, kredi sözleşmelerindeki imzanın kredisine ait bulunmadığını hiç kimseye kefil olmadığını aleyhine haksız icra takibine girişildiğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespiti ile banka hesabına konulan blokenin kaldırılarak 1800.00 TL paranın tarafına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili davanın reddi ile %40 tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir....

            Maddesi hükümlerine göre usulünce yapıldığı, müvekkilinin ise söz konusu alacağı davacı borçlu ...'ın borçlu olduğu, alacaklı ..... .... Çırakoğlu ile aralarında yapmış oldukları Protokolden kaynaklanıp müvekkilinin davacının bu borcunu 15/06/2010 ve 30/07/2010 tarihli iki adet bonolar ile ödediği, ödemesine ilişkin belgelerin de dilekçesi ekinde bulunduğu, borcun bundan kaynaklandığını beyanla açılan Menfi Tespit ve İstirdat Davası yerinde görülmediğinden reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLER VE GEREKÇE; Dava, Menfi ve İstirdat davası olup davacı tarafça icra dosyasına ödenen bir miktar paranın borçlu bulunmadığından bahisle davalıdan İstirdatına karar verilmesi talep edilmektedir. Bursa 9. İcra Müdürlüğünün 2015/... esas sayılı İcra dosyası, dosyamız içerisine getirtilerek inceleme konusu yapılmış, davalı alacaklı ... tarafından davacı borçlu ... Turizm İthalat İhracat Org....

              Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil davalı alacaklının davaya karşı cevap ve beyanları dikkate alınmadan hüküm tesis edildiğini, davalı müvekkil sattığı mala karşı bakiye alacağı için matbu olarak hazırladığı nama yazılı senedi düzenleyerek davacı borçluya imzalattığını, müvekkilin alacağının sabit olduğunu, senedi ciro veya temlik yoluyla 3. kişilere devretmediğini, bu bağlamda yerel mahkemenin takip ve dava konusu senedin davacı borçlu yönünden geçersiz olduğuna ve takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti kararının hatalı olduğunu belirterek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....

              DAVALI : ..., DAVALI VEKİLİ : AV...., DAVA : İstirdat davasına dönüşen menfi tespit DAVA TARİHİ : 23/10/2019 KARAR TARİHİ : 05/03/2024 KARAR YAZIM TARİHİ : 03/04/2024 Davacı tarafından davalı hakkında açılan istirdat davasına dönüşen menfi tespit davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davalı tarafından .... Esas nolu dosyası ile davacı hakkında başlatılan icra takibine konu çekteki davacının yetkilisine atfen atılan keşideci imzasının davacının yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek davacının dava konusu icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 06/11/2019 tarihli dilekçesi ile dava konusu icra dosyasına konu alacağın davacı tarafından ödendiğini bildirmiş ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesini talep etmiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişkide müvekkilinin davalıya avans olarak verdiği 10.000,00 TL bedelli 2 adet çekin 17.876,00 TL'lik kısmı yönünden borçlu olmadığının tespiti amacıyla menfi tespit davası açtığını, yargılama devam ederken yapılan ödeme nedeniyle davanın istirdat davasına dönüştüğünü, mahkemenin 12/02/2013 tarihli kararı ile davanın kabulüne, 17.876,00 TL'nin davalıdan istirdatına karar verildiğini, asıl alacak olan 17.876,00 TL'nin halen müvekkiline ödenmediğini, dolayısıyla müvekkilinin halen faiz alacağını talep edebileceğini belirterek 3.054,00 TL faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, faiz alacağının doğması için öncelikle asıl alacağın sabit olması gerektiğini, daha önce açılan davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu