Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyulmasına karar verilen bozma ilamında açıkça “ dava dışı asıl borçlu... Tic. A.Ş.'nin Kurum'a karşı açtığı istirdat davasına ilişkin dosyanın bekletici mesele yapılarak, kesinleşecek sonuca göre bir karar verilmesi" hususu belirtilmesine rağmen mahkemece istirdat davası dosyası olarak bildirilen ... I. İş Mahkemesinin 2015/143 Esas sayılı dosyası getirtilip incelenmeden istirdat davası sonucuna göre iş bu davanın konusuz kalıp kalmadığı hususu değerlendirilmeden Mahkemece yazılı şekilde sonuca gidilmiş olması hatalıdır. Yapılacak iş; dava dışı asıl borçlu ... Tic. A.Ş.'nin Kurum'a karşı açtığı istirdat davasına ilişkin dosyayı araştırmak, davacı tarafa bildirmesi için ihtar da bulunmak... I. İş Mahkemesinin 2015/143 Esas sayılı dosyanın getirtilerek incelemek gerektiğinde istirdat davasını bekletici mesele yaparak, kesinleşecek sonuca göre davanın konusuz kalıp kalmadığı hususunu değerlendirip karar vermekten ibarettir....

    İstirdat davasının açılmasının ikinci şartı ise, maddi hukuk bakımından, aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olmasıdır (İİK.m.72/VII). Borçlar Kanununun 62. maddesinin aksine, burada davacı (borçlu), yalnız borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığını ispat etmekle yükümlü olup; bu parayı hataen, kendisini borçlu sanıp ödemiş olduğunu ispat etmek zorunda değildir. Önemle vurgulanmalıdır ki; istirdat davasının, borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir (İİK.m.72/VII). Dolayısıyla, borçlunun bu parayı doğrudan doğruya alacaklıya veya icra dairesine ödediği veya borçlunun haczedilen mallarının satılıp, bedelinin icra dairesine ödendiği tarihte, 1 yıllık istirdat davası açma süresi başlar. Paranın icra dairesince alacaklıya ödendiği an, 1 yıllık istirdat davası açma süresinin başlaması bakımından önemli değildir....

      gerçekten mevcut olmadığının tespiti olduğu, başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespitinin amaçlandığı, dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebileceği, borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunmasının şart olduğunu, borçlunun belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulacağı, ancak borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamayacağı, bu halde borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde hukuki bir yararı olmadığı, bundan sonra ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davası olacağı (Yargıtay 3.Hukuk...

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, sosyal güvenlik destek primi tahakkukuna dair re'sen yapılan kurum işleminin iptali, Kuruma karşı borçlu olduğunun tespiti ve kesintilerin faiziyle istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve temyiz edenin sıfatına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 26/01/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde 5.500.00 TL borçlu bulunmadığının tespiti-istirdat ve tazminatın faizi ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddi cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2.75 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 27.03.2012 günü oybirliğiyle karar verildi....

          Davacı, borçlu olmadığının tespiti ile istirdat isteminde bulunmuş iken, yargılama aşamasında, 6111 sayılı Yasadan yararlanmak suretiyle faiz borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 27.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ..........

            Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat istemlerine ilişkindir. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının işyerindeki elektrik tüketimine ilişkin düzenlenen 07/11/2019 tarihli elektrik faturası nedeni ile borçlu olup olmadığı, istirdat talebinde bulunma şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarı hususlarında toplanmaktadır....

                Bu tür bir yararının bulunması hâlinde de borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. İİK'nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir....

                Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkil davalı alacaklının davaya karşı cevap ve beyanları dikkate alınmadan hüküm tesis edildiğini, davalı müvekkil sattığı mala karşı bakiye alacağı için matbu olarak hazırladığı nama yazılı senedi düzenleyerek davacı borçluya imzalattığını, müvekkilin alacağının sabit olduğunu, senedi ciro veya temlik yoluyla 3. kişilere devretmediğini, bu bağlamda yerel mahkemenin takip ve dava konusu senedin davacı borçlu yönünden geçersiz olduğuna ve takip dosyasında borçlu olmadığının tespiti kararının hatalı olduğunu belirterek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu