Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ya 20/09/2010 tarih 750 TL bedelli, 20/10/2010 tarih 750 TL bedelli, 20/11/2010 tarih 750 TL bedelli, 20/12/2010 tarih 750 TL bedelli ve 20/01/2011 tarih 750 TL bedelli senetlerden dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Davacının davalı ...'e borçlu olmadığı talebi yönünden DAVANIN REDDİNE, Davanın takibin iptali talebi yönünden İİK.nun 71 md. Uyarınca MAHKEMEMİZİN GÖREVSİZLİĞİNE, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davaya konu edilen senetlere ilişkin menfi tespit davasıdır. Davacı açılan bu davada davalılardan ...'in hakkında yaptığı takibin iptalini istemiştir. Bu konuda karar verme görevi İcra Hukuk Mahkemesi'ne ait olduğu gerekçe gösterilmek suretiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Oysa ki davacı temel ilişkiye dayanarak talepte bulunmuştur. İcra Mahkemeleri dar yetkili mahkemeler olup, bu tür konularda inceleme ve araştırma görevi bulunmamaktadır....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 06.11.2018 tarih, 2016/123- E., 2018/290- K sayılı davanın esas dava yönünden kısmen kabulü kararının kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda davanın reddine ve ihtiyati tedbir kararına itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar, bilirkişi raporu, kaçak elektrik tespit tutanağı, tapu kayıtları ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Asıl dava, 30/08/2014 ve 03/09/2014 tarihli kaçak elektrik tüketim tutanakları nedeniyle düzenlenen faturalardan dolayı borçlu olunmadığının tespiti; birleşen dava 23/01/2015 son ödeme tarihli elektrik tüketim faturası nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355....

    Anılan Kanunun 72. maddesine göre, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu gecikmeden doğan zararlarını karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden az olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir.”...

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Talep, davalı enerji şirketi tarafından tahakkuku yapılan fatura nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ile ödenmiş olan miktarın istirdadı talebi ile açılan davada bakiye fatura bedeli yönünden ödemenin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İcra İflas Kanunu 72. Maddesine göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

        O halde; söz konusu taşıtların halen talep eden borçlu şirketin mal varlığı üzerinde gözüktüğü, araçların mülkiyetine ilişkin verilmiş bir mahkeme kararı olmadığı dikkate alınarak İİK 287/1 fıkrası uyarınca konkordato talebi üzerine mahkemenin, borçlunun mal varlığının muhafazası için gerekli gördüğü tedbirleri alması gerektiği, bu nedenle borçlunun mal varlığının muhafazası için tedbir talep edilen araçların talep eden şirkete teslimi ve zilyetliklerin borçlu şirket üzerinde bırakılması zorunluluk olduğundan borçlu şirketin tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Ancak, talep eden borçlu şirket vekili, Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2022/345 Esas sayılı dava dosyasından verilen ihtiyati tedbir kararını kaldıracak şekilde tedbir kararı verilmesini talep etmiş ise de mahkemenin, başka bir mahkemede verilen tedbir kararını kaldıracak şekilde karar vermesi hukuken mümkün değildir....

          HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A-) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile, 6100 sayılı Kanunun 353/1- b-2 maddesi uyarınca Kızıltepe 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 28/01/2022 tarihli, 2021/536 Esas ve 2022/151 Karar sayılı kararının kaldırılıp, DÜZELTİLEREK, yeniden hüküm kurulmasına, bu suretle; 1- Davanın KISMEN KABULÜNE, buna göre; A-Davacının davalı tarafından aleyhine başlatılan Kızıltepe İcra Müdürlüğü'nün 2016/3922 E. sayılı icra takip dosyasına istinaden 12.636,01- TL yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Kötüniyet tazminat talebinin reddine, B-Davacının davalı tarafından aleyhine başlatılan Kızıltepe İcra Müdürlüğü'nün 2017/3853 E. sayılı icra takip dosyasına istinaden 16.167,41- TL yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Kötüniyet tazminat talebinin reddine C-Davacının davalı tarafından aleyhine başlatılan Mardin İcra Müdürlüğü'nün 2016/11253 E. sayılı icra takip dosyasına istinaden 13.343,62- TL yönünden BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Kötüniyet...

          Binaenaleyh; davacı tarafından TMK'nin 6 ve HMK'nin 190. maddeleri kapsamında ispatlanan davanın kabulü ile; 6100 Sayılı HMK'nin 106 ve 2004 Sayılı İİK'nin 72/1-3 ve TTK'nin 783/3 maddeleri gereğince; davacının ------ sayılı dosyasında 14.640.00 TL çek tazminatından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekmiştir.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72-(5) maddesi "dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz" hükmünü içermektedir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurusunda "sunulan iyileştirme projesi çerçevesinde şirketin aktif- pasif dengesizliğinin olumlu yönde düzeleceği, borçlarını ödeyebilir hale geleceği" ileri sürülmüş ve şirketin borca batık olduğunun tespiti, 1 yıl süre ile iflasın ertelenmesi ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17.03.2014 tarihli kararında ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş, 14.04.2014 tarihli kararında ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararlarının tatbikini de kapsadığı belirtilmiş ve 30.04.2014 tarihli kararda davacı şirket üzerinde ihtiyati haciz uygulanmasının tedbir yoluyla önlenmesine dair ara karar tesis edilmiştir. Bu durumda, ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/102 Esas sayılı ve 30.04.2014 tarihli tedbir kararı, ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğine dair değil, verilen ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasına ilişkindir. Dolayısıyla, anılan tedbir kararının borçlu ... İç ve Dış San....

              Zira, anılan tedbir hükmü, tedbir isteyen şirketlerin bir ya da bir kaçını içerecek şekilde kurulmadığı gibi bir ya da birkaç şirketi kapsam dışında bırakacak biçimde de tesis edilmiş değildir. Dolayısıyla, borçlu ... Ses Mağ. İth. İhr. İht. ve Gıda Mad. San. Paz. ve Tic. A.Ş.'nin istemine dayanak yaptığı ticaret mahkemesinin tedbir kararının mahiyeti itibariyle tedbir talebinde bulunan borçlu şirket de dahil olmak üzere dört şirket hakkında da verildiğinin kabulü gerekir. O halde, mahkemece, borçlu şirketin talebi de dikkate alınarak, söz konusu ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği göz önünde bulundurulup değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre şikayet hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; davacı belediyenin kamu kurumu olduğunu, dosyaya sunmuş oldukları belgelerin resmi ve kesin olduğunu, iddialarının kanuna ve resmi belgeye dayandığını, davacı idarenin varlığı süreklilik arz eden bir kamu kurumu olması nedeni ile tedbir kararı verilmesi halinde, davacının uğrayacağı bir zarar söz konusu olduğunda telafi edilebileceği nazara alınarak tedbir taleplerinin tamamı konusunda teminatsız tedbir kararı verilmesi gerektiğini, iller bankasından alacağından mahsup ve kesinti yapılmaması yönündeki taleplerinin bir tespit talebi değil tedbir talebi olduğunu, mahkemece borçlu olmadıklarının tespiti talebi ile işbu tedbir talebinin bir bütün olarak değerlendirerek red edildiğini, dava dilekçelerinde borçlu olmadıklarının tespiti konusunda bir talep söz konusu olmadığını, belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılarak, davalı Belediye tarafından...

                UYAP Entegrasyonu