Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen takibin iptali ve borçlu olmadığının tespiti davasında mahkemece ihtiyati tedbir isteminin reddine dair verilen ara karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dava dilekçesinde,takibin iptali ve borçlu olmadığının tespiti ile Kurum tarafından 6183 sayılı Yasa kapsamında yapılan icrai takibin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi 31.10.2012 tarihinde reddedilmiştir. Mahkemenin ara kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 382/d maddesinde göre; ihtiyati tedbir, çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmış, 387. maddede ise (2) hafta içinde istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen takibin iptali ve borçlu olmadığının tespiti davasında mahkemece ihtiyati tedbir isteminin reddine dair verilen ara karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dava dilekçesinde,takibin iptali ve borçlu olmadığının tespiti ile Kurum tarafından 6183 Sayılı Yasa kapsamında yapılan icrai takibin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi 30.10.2012 tarihinde reddedilmiştir. Mahkemenin ara kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 382/d maddesinde göre; ihtiyati tedbir, çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmış, 387. maddede ise (2) hafta içinde istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Taraflar arasında görülen takibin iptali ve borçlu olmadığının tespiti davasında mahkemece ihtiyati tedbir isteminin reddine dair verilen ara karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dava dilekçesinde,takibin iptali ve borçlu olmadığının tespiti ile Kurum tarafından 6183 Sayılı Yasa kapsamında yapılan icrai takibin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. Davacı tarafın ihtiyati tedbir talebi 23.10.2012 tarihinde reddedilmiştir. Mahkemenin ara kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 382/d maddesinde göre; ihtiyati tedbir, çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmış, 387. maddede ise (2) hafta içinde istinaf yoluna başvurulabileceği belirtilmiştir....

        Davacı vekilince sunulan istinaf dilekçesinde özetle; Davanın , münhasıran teminat mektuplarında münderic teminat miktarlarının tahsili ile ilgili bir dava olmadığı, haksız olarak, talebi mümkün olmayan bir paranın tahsiline engel olmak ve borçlu olmadıklarının tespiti ile bu haksız talep karşısında davalı uhdesinde sözleşme kapsamında işçilik haklarının garantisi için verilen teminat mektuplarımızın nakde çevrilmesine İhtiyati Tedbir ile dava neticesine kadar engel olmak ve mağduriyetimizin önlenmesi yani borçlu olmadıklarının tespiti davası olup İhtiyati Tedbirin de bu sebeple istendiği teminatların paraya çevrilmemesine karşı %15 te nakit teminat verildiği ve davalı tarafın uğrayacağı hiçbir zararı olmadığı Aksi durum da ise davacı şirketin iflasına neden olabileceği belirtilmiştir....

          Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez. (1)(Değişik: 9/11/1988- 3494/6 md.) Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1)Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir....

          Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi'ne başvurusunda "sunulan iyileştirme projesi çerçevesinde şirketin aktif- pasif dengesizliğinin olumlu yönde düzeleceği, borçlarını ödeyebilir hale geleceği" ileri sürülmüş ve şirketin borca batık olduğunun tespiti, 1 yıl süre ile iflasın ertelenmesi ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiştir. ... Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17.03.2014 tarihli kararında ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş, 14.04.2014 tarihli kararında ihtiyati tedbir kararının ihtiyati haciz kararlarının tatbikini de kapsadığı belirtilmiş ve 30.04.2014 tarihli kararda davacı şirket üzerinde ihtiyati haciz uygulanmasının tedbir yoluyla önlenmesine dair ara karar tesis edilmiştir. Bu durumda, ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/102 Esas sayılı ve 30.04.2014 tarihli tedbir kararı, ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğine dair değil, verilen ihtiyati haciz kararlarının uygulanmasına ilişkindir. Dolayısıyla, anılan tedbir kararının borçlu Çalışkan İç ve Dış San....

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Talep, davalı enerji şirketi tarafından tahakkuku yapılan fatura nedeni ile borçlu olmadığının tespiti ile ödenmiş olan miktarın istirdadı talebi ile açılan davada bakiye fatura bedeli yönünden ödemenin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ve re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İcra İflas Kanunu 72. Maddesine göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

            İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, Davalı ---------- sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden davacı ---- dava dışı----bedelli bonodan dolayı --------- dosyasında takip yapmış olması nedeniyle, takibe konan bu bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespiti, alacağın %40 ı oranında kötüniyet tazminatının tahsili taleplidir. Esasen, bu menfi tespit davası, ----- açılmış, anılan mahkemenin ------ sayılı kararıyla yetkisizlik kararı verilmesi üzerine, davaya --------sayılı dosyası üzerinden bakılmaya başlanmıştır. Yapılan yargılama sonunda----- sayılı takip dosyası ile icra takibine konu edilen ------bedelli senetten dolayı DAVACININ DAVALILARA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, Senet bedelinin dava tarihi itibariyle değeri üzerinden davacı yararına taktir olunan % 40 kötü niyet tazminat tutarı --------alınarak davacıya ödenmesine, Diğer davalı hakkındaki kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE” karar verilmiştir....

              YN'lu ihtarnamesi ile ticari ilişkiden ve cari hesaptan kaynaklanan borcun ödenmesi ihtar edilmiştir. Davalı takip alacaklısı tarafından, davalı takip borçluları hakkında, İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatılmış, itiraz üzerine satışa hazırlık ve muhafaza işlemleri dışında takip durmuştur. İhtiyati tedbir isteyen taraf, davacı ...'in temerrüt ihtarnemesine konu edildiği şekilde ticari ilişkiden ve cari hesaptan dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada icra takibinin durdurulması/icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep etmiştir....

                Bu kapsamda tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde somut olayda, dava konusu bononun takibe konulması neticesinde senet bedelinden kaynaklı imzanın davacıya ait olmaması iddiası ile davalıya borçlu olmadığının tespiti olduğu anlaşılmakla buna göre yapılan incelemeler sonucu dava konusu bono üzerinde yer alan imzanın davacıya ait eli ürünü olmadığı alınan bilirkişi raporu doğrultusunda tespit edilmekle menfi tespit talebi bakımından davacının bonodan kaynaklı başlatılan icra takibine konu olacak şekilde borçlu olmadığının tespitine ve koşulları oluşmadığından (davalı taraf takipten kaynaklı kötüniyetli ve kasten hareket ettiğine dair ispat olmamakla) kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; DAVANIN KABULÜ İLE, 1-Davacının davalıya ... İcra Müdürlüğü'nün 2016/......

                  UYAP Entegrasyonu