Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ön inceleme tutanağında "davanın kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat, yetki, borca itiraz ve takipten önceki zamanaşımı itirazına ilişkin olduğu görüldü" yazılı olduğunu, oysa ki, davanın ön inceleme tutanağında yazılı olanların yanında "İİK nun 71....

İlk derece mahkemesince şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından İİK'nın 33. maddesine göre takibin kesinleşmesinden sonraki evrede alacaklı tarafından borçluya mühlet verildiği iddiasının süresiz olarak ileri sürülebileceği gerekçesiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmesine yönelik talep İİK'nun 61. maddesine aykırılık nedenine dayalı şikayet olup, aynı Kanunun 16/1. maddesi uyarınca ödeme/icra emri tebliğinden itibaren 7 günlük yasal sürede yapılmalıdır. Diğer taraftan, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde kural olarak limit aşımı dışında kalan tüm itiraz ve şikayetler yedi günlük yasal süreye tabidir. Bunun yanında, İİK'nın 33/2. maddesi uyarınca, icra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....

İcra Müdürlüğünün 2020/4564 Esas sayılı dosyasında borçlu T1 ve borçlu T4 hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlanmış olup borçlu tarafından 21/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, T1'ın borca itiraz dilekçesinde, T4 ve T5 250.000,00 TL ' lik teminat senedi verdiğini, ihtar çekerek 250.000,000 'lik senedini geri istediğini ve müvekkili T2' ı tanımadığını beyan ettiğini, borçlunun itirazının haksız, dayanaksız olup gerçeği yansıtmadığını, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe itirazda, borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde takibin yapıldığını icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine dilekçe ile başvurarak imzaya veya borca itiraz hakkını kullanabileceğini, davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin 12/09/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davacı borçlu tarafından 5 yasal günlük süre sona erdikten sonra 21/09/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, söz konusu borca itiraz süresinde yapılmadığından öncelikle borca itirazın...

itiraz ettiklerini, davacını imza örneklerinin ilgili kurumlardan celbini talep ettiklerini, bilirkişi incelemesi sonucunda da imzanın müvekkile ait olmadığının anlaşılacağını belirterek imzaya itirazların kabulüne, takibin davacı yönünden durdurulmasına ve iptaline, asıl alacağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Alacaklı tarafından, borçlu hakkında, genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu davacının, takibe konu borcun ödendiğini iddia ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece borca itirazın İİK'nın 168. Maddesinde aranan 5 günlük yasal süre içinde yapılmadığı gerekçesiyle istemin süreden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Öncelikle takibin türü ilamsız takip olup, İİK'nın 62. maddesi uyarınca borçlunun her türlü borca itirazını ödeme emrinin tebliğinden 7 günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi gerekir. Ancak, İİK'nın 71. maddesi uyarınca, "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir."...

Davacı alacaklı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davalı vekilinin, gerek yetkisizlikle gelen icra müdürlüğünde gerekse yetkisizlik üzerine gelen somut dava konusu icra müdürlüğünde borca itiraz ettiğini, fakat imzaya ayrıca ve açıkça itiraz etmediğini, bu nedenle borca itiraz dilekçesinde imzaya açıkça itiraz etmeyen borçlunun, itirazın kaldırılması davasında artık imzaya itiraz edemeyeceğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, takip dayanağı belgenin kesin borç ikrarını içeren bir belge olması bir yana, Yargıtay içtihatları gereği de İİK'nun 68. maddesi kapsamında borç ikrarını içeren belge olarak kabul edilmesi gerektiğini, 09.01.2020 tarihli taraflar arasındaki borç mutabakat belgesindeki ilk cümlede davalının, kayıtsız şartsız 110.131,00 TL borcu bulunduğuna ilişkin kabulü ve imzası bulunduğunu, anılan belgenin 2. cümlesinde ise bu borcun davalı tarafından 13.01.2020 tarihinde müşteri evraklarıyla ödeneceğinin, yani ne şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığını,...

Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır. 28.12.2003 tarihinde Kırıkkale/Keskin’de meydana gelen trafik kazasında davacı Kurum sigortalısı ......yaralanmış, Kurumca sigortalıya yapılan masrafların tahsili amacıyla davalı ile dava dışı.....ı icra takibi yapılmış, bu takibe karşı davalı borçlu vekili; borçlunun adresinin ..... olduğunu, dolayısıyla icra takibine yetkili icra dairelerinin .... dairesi olup, ...... icra dairesinin yetkili olmadığını ifade ederek, yetkiye ve ayrıca borca itiraz etmiş ve bu itiraz nedeniyle takip durmuştur. İlamsız takipte borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca birlikte itirazı nedeniyle takibin durması karşısında, bunu kabul etmeyen alacaklıya takibin devamını sağlamak için yasada iki yol tanınmıştır....

    Gerede İcra Müdürlüğü'nün 2010/469 esas sayılı dosyasının tetkikinden; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, mahkemece davacı borçlunun itfa şikayetinin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, itfa şikayetinin, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı mümkündür....

    tebliğ edilmediğini, öğrenmeleri üzerine 25/01/2023 tarihinde işbu davayı açtıklarını, icra müdürlüğünce usule ve yasaya aykırı işlem yapıldığını, borçluların itiraz dilekçelerinde birinci haciz ihbarnamesini tebliği almakla gönderilen birinci ihbarnamesine süresi içinde itirazlarına sunduklarına ilişkin ibarelerin kullanıldığını, ancak dosya borçlularına herhangi 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğe çıkmadığını, davalıların açıkça borca itiraz etmediklerini, davalı borçluların kendilerine gelen ödeme emrine bizim borçludan hak ve alacağım yoktur gibi ibareler kullanmasının tamamen bir çelişkili olduğunu, bu ifadenin icra dairesince itiraz hükmünde değerlendirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, borca itiraz edilmemişken yorum yolu ile takibin durdurulmasının kanuna aykırı olduğunu, bu nedenle şikayetlerinin kabulü ile Yozgat İcra Dairesinin 2022/7552 Esas sayılı dosyasındaki 07/11/2022 tarihli kararının iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara...

    Mahkemece;Davanın T6 yönünden, davacının imzaya itiraz davasının kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/12630 Esas sayılı dosyasındaki takibin davacı yönünden durmasına, takibin iptaline ilişkin talebin reddine, asıl alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacı T6'na verilmesine, asıl alacağın %10'u orarında para cezasının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, imzaya itiraz davası kabul edildiğinden borca itiraz hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davanın T3 T4 T3 T5 T1 T2 T7 yönünden davacıların borca itiraz davasının kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/12630 Esas sayılı dosyasındaki icra takibinin davacılar yönünden durmasına, takibin iptaline ilişkin talebin reddine, yasal şartlar oluşmadığından davacıların tazminat ve para cezası taleplerinin reddine, yönelik karar verildiği anlaşılmıştır....

    UYAP Entegrasyonu