KARAR Temlik alan davacı, davalının temlik eden Citibank A.Ş ile bireysel kredi sözleşmesi borcunu ödemediği için hakkında icra takibi başlattıklarını ancak davalının borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, bankanın gönderdiği hesap kat ihtarının hukuka uygun olmadığını, bankaya tüm borcunu ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Temlik alan davacı kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle davacı aleyhine icra takibi başlatmış, davalının borca ve ferilerine itirazı üzerine takip durmuş, davacı itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne takibin 3.581,49 TL üzerinden devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmiştir....
Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nın 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanun’la değişik İİK'nın 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun’un 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 2-Borçlunun birinci bendin kapsamı dışındaki itiraz ve şikayet nedenlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun icra mahkemesine başvurarak sair itiraz ve şikayet nedenlerinin yanı sıra takip dayanağı senedin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, ödeme emrinin iptaline yönelik şikayetin süreden reddine, takibin iptali, haczin kaldırılması ve zamanaşımına dair şikayetlerin de esastan reddine...
E. sayılı dosyası ile aleyhine yürüttüğü ilamsız icra takibinde borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasını istediği, borçlunun itirazları haksız olup, borçlu itirazında kötü niyetli olduğu, borçlunun bu itirazının, aşağıda belirttiğim nedenlerden dolayı iptali gerekliği, davalı ile müvekkili arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen fatura bedeli olan 3.422,00 TL borcu bugüne kadar tarafımıza herhangi bir şekilde ödenmediğini, bunun üzerine davalı hakkında .... İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyasıyla faturaya dayalı olarak 3.422,00 TL asıl alacak ve 184,37- TL işlemiş faiz toplamının tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığı, davalı haksız olarak borca itiraz ederek takibi durdurduğu, davalı, icra takip dosyasına sunduğumuz faturadan dolayı borçlu bulunmadığı, takip konusu 3.422,00 TL tutarlı, TRK-......
ile öncelikle takibin durdurulmasına ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş olan davalının, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece davacı ........ karar defterine göre 05/02/2014 tarih ve 5 numaralı kararı uyarınca, aidatlar Şubat ayı için 35 TL Mart ve Nisan ayı için 25 TL ve daha sonraki aylar için 30 TL olarak belirlendiği,....... icra takip dosyası içerisindeki ödeme emri incelendiğinde, davalı ... aleyhine 2014 yılı....... ayları için de borç yükletildiği, karar defterindeki 05/02/2014 tarihinden sonraki dönemler için borç yükletilmesi yapıldığı, dolayısıyla karar alındığı tarihten sonraki dönemlere ilişkin olarak davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı ...'in ........2014/3594 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın reddine, takibin kaldığı yerden devamına, alacak likit olmamakla davacı tarafın inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan aidat borcu nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir....
Şti'ye ödeme emrinin 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın ise dava dışı şirket yönünden takibin kesinleşmesinden sonra açılmış olduğu, takibin dava dışı şirketin adresinde yapılmış olması ve bu şirket yönünden yetkinin kesinleşmesi nedeni ile HMK'nun 7/1 maddesi gereğince Antalya İcra Dairelerinin de yetkili olduğu ve davacının yetki itirazının isabetli olmadığı anlaşılmıştır....
Şikâyetçi; süresi içinde borca itiraz ettiğini, ancak icra memurunun daha sonraki bir tarihi esas alarak takibi kesinleştirdiğini ileri sürerek kesinleşme işleminin iptali ile hacizlerin kaldırılmasını istemiştir. Şikâyet olunan alacaklı vekili ise; borca itiraz dilekçesinin havalesiz olarak uyap ortamına tarandığını, şikayetçinin dayanağı olan zimmet defterinin esas alınamayacağını belirterek şikâyetin reddini istemiştir. Yerel mahkemece, borca itiraz dilekçesinin 2.8.2013 tarihinde ibraz edildiği, daha sonra 6.8.2013 tarihinde uyapa aktarılarak bu tarihin havale tarihi olarak düşüldüğü, itirazın süresinde olduğu belirtilerek şikayet kabul edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/1010 esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü yolla icra takibinde bulunduğu, T.İş Bankası'nın alacağı temlik etmesiyle Girişim Varlık Yönetim A.Ş.nin alacaklı konumuna geldiği, takibin yenilenmesiyle 2018/773 sayısını aldığı, takibin zamanaşımına uğradığını, dosyanın 24.11.2014- 15.01.2018 tarihleri arasında hiçbir işlem görmediği, çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı/alacaklı vekili; açılan davayı kabul etmediklerini, reddi gerektiğini belirtmiştir. İlk derece mahkemesince, davacının davasının kabulü ile; takibin zamanaşımı nedeniyle iptaline, takip zamanaşımı nedeniyle iptal edildiğinden imzaya ve borca itirazın incelenmesine yer olmadığına, dair karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Borca ve Faize İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine Manisa 4....