WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe itiraz edildiğini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, ancak müvekkiline herhangi bir muacceliyet ihbarında bulunulmadığından TMK'nun 887.maddesi uyarınca taşınmaz maliki 3.şahıs olan davacı müvekkili yönünden borç muaccel olmadığı gerekçesiyle takibin iptali istemiyle açılan iş bu davanın borca itiraz değil, şikayet olduğunu, borca itiraz edilmesinin şikayet yoluyla icra mahkemesinden takibin iptalinin talep edilmesine engel teşkil etmediğini, muacceliyet ihtarı yapılmadan takip başlatılamayacağının bir takip şartı olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 149 vd.maddeleri uyarınca açılmış ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takibe itirazdır....

İcra Müdürlüğü'nün 2019/773 esas sayılı icra takip dosyasında 7 örnek ödeme emrinin borçlu T3’ye 06.02.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu vekilince düzenlenen itiraz dilekçesinin icra müdürlüğünce 14.02.2019 tarihinde tutanağa geçirildiğini ve Uyap Sistemine işlenip kaydedildiği halde icra müdürlüğünce yasal süresi içinde itiraz varmış gibi kabul edilerek 18.02.2019 tarihli kararla borçlu T3 hakkındaki takibin durdurulmasına karar verildiğini, 20.01.2022 tarihli dilekçeleri ile icra dairesine müracaat ederek 18.02.2019 tarihli karar ile takibin devamı ya da durdurulmasına karar verilmemiş olduğu da belirtilerek borçlu T3’nin itirazının süresinde olup olmadığının karara bağlanmasıyla borçlunun malvarlığı araştırmasının yapılması için sorgulama ekranının Uyap sisteminden taraflarına açılmasına karar verilmesinin istendiğini ve müdürlükçe 18.02.2019 tarihli takibin durdurulması kararından dönülmediğini, 22.01.2021 tarihli kararla 18.02.2019 tarihinde borca itirazla ilgili olarak karar...

Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru davacı borçlunun murisi hakkında başlatılan genel haciz yolu ile takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde takip yöneltilen borçlunun murisi davacının takibe ve borca itiraz ve şikayeti ile niteliğindedir. Somut olayda, müteveffa borçlu Fikret Kuşçu'nun hakkındaki takibin kesinleşmesinden sonra borçlunun takip devamında 14/11/2010 tarihinde vefat ettiği, alacaklının miraşçıları takibe dahil etmek isteği ile borçlu mirasçısı davacı T1'ya ödeme emri tebliğ ettirdiği, davacı/mirasçının hakkında çıkarılan ödeme emri nedeniyle avukatı T2 eliyle 01/10/2018 takibe itiraz ettiği ve icra müdürlüğünce 02/10/2018 tarihli kararı ile takibin devamına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur. Takibin kendilerine karşı devam ettirilmesi yönündeki alacaklı isteminin tebliği ile yetinilmesi yeterlidir....

İcra Müdürlüğü'nde takip başlatıldığını, borcun aynı borç olduğunu belirterek ödeme emrine, borca, faize ve tüm ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin iptalini talep ve dava etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2020/47532 esas sayılı dosyası....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/09/2020 tarih ve 2017/1530 Esas 2020/514 Karar sayılı kararıyla şikayetçi T1 yönünden terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verildiği ve bu kararın 26/10/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Şikayetçi tarafından açılan davada, mirasın hükmen reddine ilişkin kararının, takibin kesinleşmesinden sonra 26/10/2021 tarihinde kesinleştiği, bu durumda da mirasın hükmen reddinin tespitine dair ilama istinaden süresiz şikayet yoluyla takibin iptalinin talep edilebileceği açıktır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikayete konu takip dosyasında müvekkil, mirasçı konumunda olup, dosyaya dahil edildiğini ve ödeme emri tebliği sonrasında yasal süresi içerisine mirasın reddine ilişkin ilamı itiraz dilekçesi ekinde müdürlük dosyasına sunulduğunu, müdürlükçe önce takibin durdurulmasına, daha sonra alacaklı vekilinin talebi üzerine takibin devamı yönünde karar verildiğini, mahkemece, itirazın borca itiraz olduğu bu nedenle takibin şekline göre icra tetkik mercine yapılması gerektiği gerekçesi ile şikayetin reddedildiğini, müvekkilin dosyaya sunduğu Geyve Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/570 E.-666 K. sayı ve 13/08/2021 tarihli reddi miras kararı, takibin kesinleşmesinden sonra alınmış olup, müvekkilin takibe itirazının borca itiraz niteliğinde sayılamayacağını, bu nedenle itiraz mercinin de İcra Hukuk Mahkemesi olmadığını, şikayetin reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırı olup, ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek...

Zamanaşımı itirazı ile ilgili olarak yapılan incelemede; Takip borçlusunun takibin işlemsiz bırakıldığını iddia ettiği dönem, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169a/4-5. maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığına yönelik itiraz niteliğindedir. Mahkemece, takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımının gerçekleştiği kabul edildiğine göre, İİK'nun 169a/4-5. maddesi gereğince zamanaşımı itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptaline hükmedilmesi isabetsiz olduğu gibi, sadece muteriz borçlu yönünden takibin durdurulması gerekirken diğer borçluları da kapsayacak şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, hükmün belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2021/8030 Esas sayılı icra takip dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davacı borçluya 11/08/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili T1 tarafından da aynı tarihte öğrenildiğini, davacıların böyle bir borçlarının bulunmadığını, borcun tamamına ve feri'lerine itiraz ettiklerini belirterek borca itirazlarının kabulü ile takibin tedbiren durdurulmasına, borca itirazlarının kabulü ile davacılar yönünden takibin iptaline, haksız takip nedeniyle davalı alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine ve alacağın %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    ettiğini, borca itirazın kabul edilmeyerek yetki itirazı kabul edildiğini ve dosyanın---- gönderilmesinin sağlandığını, bunun neticesinde -------sayılı dosyası açıldığını ve davalı tarafa yeniden ödeme emri gönderildiğini, davalı taraf, yetkili icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine de yine ----itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu ancak davalı tarafın borca itiraz ettikten sonra da yine kısmi ödemeler yapmaya devam ettiğini, dava tarihi itibariyle alacağın toplam --- olduğunu, ------- Numarası ile arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, davalı tarafın mazeretsiz olarak toplantıya katılmadığından herhangi bir anlaşma sağlanamadığını beyanla, davanın kabulü ile itirazı iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20.den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Borçlular, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde icra mahkemesine başvurarak borcun kısmen ödendiğini ileri sürdüklerine göre, bu itiraz itfa itirazı niteliğindedir. O halde mahkemece, icra dosyasına yapılan ödeme dikkate alınıp,borçluların istemlerinin İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hukuki tavsifinin yanlış yapılması sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        UYAP Entegrasyonu