DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, zamanaşımı nedeniyle borca itiraz ve icranın geri bırakılması taleplerine ilişkindir....
Maddesi gereğince itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu aleyhine icra takibine 14.06.2013 tarihinde başlanmış, borçluya ödeme emri 28.10.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun alacaklıya 120.000,00 TL'lik ödemesi icra takibinin başlamasından sonra ancak ödeme emrinin tebliğinden öncedir. İİK'nun 62. Maddesi gereğince borca itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren yapılabileceğinden, borçlunun önceki tarihli borcun ifa edildiğine ilişkin itirazını ileri sürmesi ancak ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içerisinde mümkündür. Bu sebeple borçlunun itirazı dosya hesabına ilişkin olmayıp, ödeme emrinin tebliğinden önceki dönemde borcun ifa edildiğine ilişkin borca itirazdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetin konusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. İİK’nun 71. maddesinin 2. fıkrasına göre; "Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır"....
İlk derece mahkemesi kararında; alacaklı tarafından üç yıllık zamanaşımı süresi dolmadan takibin başlatıldığı, ödeme emri tebligatının iade geldiği ancak yenileme sonrası gönderilen ödeme emrinin tebliği ile takibin kesinleştiği böylelikle İİK'nın 71/2 kapsamında üç yıllık zamanaşımı süresinin dolmasının söz konusu olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı itirazının söz konusu olmadığını, davanın takibin kesinleşmesinden önceki dönem için zamanaşımı itirazına dair olduğunu, İİK'nın 168/5 maddesi kapsamında itiraz edildiğini, yenileme sonrası ödeme emrinin davacı borçluya 29/04/2019 tarihinde tebliğ edildiğini beş günlük sürenin sonu (05/05/2019) tatil günü olduğu için takip eden ilk gün olan 06/05/2019 tarihinde itiraz edildiğini beyan etmiş, kararın kaldırılmasına, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra takibinin mükerrer olduğu iddiası borca itiraz niteliğinde olup, ilk takipten açıkça feragat edilmediği sürece yeni bir takip yapılamaz. Öte yandan sonraki takibin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla yapılmış olmasının da sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, borçlunun mükerrerlik iddiasına dayalı borca itirazının kabulü ile İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca daha sonra yapılan.... İcra Müdürlüğü'nün 2013/6212 Esas sayılı dosyasındaki takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ilk takip olan... İcra Müdürlüğü'nün 2013/3004 Esas sayılı dosyasına konu takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu bağlamda, borçlular tarafından açılan istirdat davası ile imzaya itiraz ve takibe konu senedin kambiyo vasfında bulunmadığına ilişkin şikayetin TTK.nun 662. maddesinde belirtilen davalardan olmadığından, zamanaşımını kesmez. Somut olayda takibin kesinleşmesinden sonraki devrede, şikayetçi borçlu ... hakkında 23.01.2009-24.05.2012 tarihleri arasında, şikayetçi borçlu ... hakkında 12.09.2008 tarihinden bu yana zamanaşımını kesecek herhangi bir işlem yapılmadığı görülmektedir. Maddi olayın tavsifi taraflara, hukuki değerlendirilmesi hakime ait olup, borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayeti niteliğindedir. TTK'nun 690. maddesinin yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanan aynı Kanun'un 661. maddesi uyarınca 3 yıllık zamanaşımı süresi anılan tarihler arasında gerçekleşmiştir....
nun 71. maddesine göre; “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.” Somut olayda, borçlu aleyhine yapılan takip genel haciz yolu ile ilamsız takip olup, borçluya ödeme emri 08.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, yasal itiraz süresinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir. Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda, alacaklının 2577 sayılı Kanunun 6532 sayılı Kanunla değişik 28. maddesinin 2. fıkrasına aykırı şekilde, idareye yazılı şekilde başvurmaksızın kanuna aykırı şekilde icra takibi başlatmış olduğundan takibin iptalini talep etmiştir. Borçlu kesinleşen takibin iptalini ancak İİK'nun 71. maddesinde belirtilen nedenlerle ve anılan maddeye dayalı olarak icra mahkemesinden isteyebilir....
Şikayetçi vekili 08/02/2021 tarihli dilekçesinde özetle; takibin dayanağı olan senedin teminat senedi olduğunu, borca itiraz talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediğini belirterek bu talepleri yönünden ek karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ 10/02/2021 TARİHLİ EK KARARINDA: Takibin dayanağı olan senedin arkasında yer alan "34 XX 593 Kamyon Hunday Lastikli eskavaler 2005 model 200- 7 iş makinası 100'de 50 si T3 adına dir hak sahibidir" ibaresinin, senedin bir hukuki ilişkinin teminatı olduğu anlamına gelmediği ve davacının sunduğu fotokopi evraklarda senede atıf olmadığı, borca itirazın yazılı belgeyle kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için bononun zamanaşımına uğradığı itirazı nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı borçlu vekili itiraz dilekçesinde; ... 2....
Somut olayda, davacıların murisi Ömer Çavdarlı hakkında yapılan takibin kesinleştiği, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra 01/10/2021 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarının Karacabey Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23/11/2021 tarih, 2021/1153 Esas- 2021/1156 Karar sayılı dosyası ile murisin mirasını kayıtsız şartsız reddettiği, anılan kararın 29/11/2021 tarihinde kesinleştiği, davalı vekilinin 11/01/2022 tarihli talebi ile davacı mirasçılarının uyap sistemine kaydı ile kendilerine muhtıra tebliğini talep ettiği, muhtıranın davacılara tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Takibin kesinleşmesinden sonra murisin ölümü halinde mirasçıların, mirası usulüne uygun reddettiklerine ilişkin mahkeme kararı almaları halinde mirasçılar aleyhinde takibe devam edilmesi mümkün değildir. Şikayetçi mirasçı kendisine yönelen icra takip işlemlerini süresiz şikayet yolu ile iptal ettirebilir. ''İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir....