WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın eşi ... aleyhine ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesine açılan dava neticesinde davanın kabulüne karar verilerek ... hakkında takibin iptaline karar verildiğini, davacı aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmesi üzerine müvekkili hakkında işlem yapıldığını, tapusuz taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı binanın enkaz bedelinin borca karşılık davalı tarafından ihale ile satın alındığını belirterek, senedin kötü niyetle davalının eline geçmiş bulunması nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptaline ve davalıya ödenen 13.300.00 TL 'nin istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, istirdat davası açısından zaman aşımının gerçekleştiğini, davaya dayanak senedin ciro yolu ile kendilerine geçmiş bulunduğunu ve ödenmediğini savunarak, haksız davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

    İkinci şart ise, borçlu olmadığı bir paranın cebri icra tehdidi altında ödenmek zorunda kalınmasıdır. İcra İflas Kanununun 72. maddesinde öngörülen istirdat davası, TBK'nun 77 ve devamı maddelerinde öngörülen istirdat ----davasının özel bir türü olup, bu nedenle kendine has özellikler taşır. Somut olayda davacı taraf davalı ile ticari ilişkisi kapsamındaki davacı yanını davalıya mal satımı karşılığında davalı yana ------ bono verdiği davacı yanın icra takibinden habersiz kısmi ödeme yaptığı akabinde haciz tehdidi altında yine ödeme yaptığı icra dosyasına fazla ödenen bedelin tespiti ile icra tehdidi altında ödenen bedelin istirdatını talep ettiği görülmüştür....

      gerçekten mevcut olmadığının tespiti olduğu, başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespitinin amaçlandığı, dayanılan hukuki ilişkinin gerçekten mevcut olmadığı icra takibine maruz kalmadan önce ileri sürülebileceği gibi, icra takibinden sonra da ileri sürülebileceği, borçlunun icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilmesi için borçlu olmadığının tespitinde hukuki yararının bulunmasının şart olduğunu, borçlunun belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulacağı, ancak borçlu borcunu icra dairesine ödedikten sonra, artık menfi tespit davası açamayacağı, bu halde borçlunun sırf borçlu olmadığının tespitinde hukuki bir yararı olmadığı, bundan sonra ödediği paranın geri alınması için bir dava açması söz konusu olur ki, bu da istirdat davası olacağı (Yargıtay 3.Hukuk...

      Esas sayılı dosyasından davalıya ödenen 185.000-TL'nin ödeme tarihinden itibaren davalıdan tahsili istemine yönelik istirdat davasıdır. Davalı alacaklı yanca, davacı borçlu aleyhine ... İcra Dairesinin 2019/... Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, 24.10.2019 tarihinde davacının icra dosyasına 185.000,00 TL yatırdığı, 25.10.2019 tarihli reddiyat makbuzu ile davalı alacaklının bu parayı icra dairesinden tahsil ettiği, huzurdaki istirdat davasının ise 31.05.2022 tarihinde açıldığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ihtilaf açılan davanın sebepsiz zenginleşme davası olup olmadığı ve istirdat davasına ilişkin hak düşürücü süreye ilişkindir. İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/1. maddesi “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir” hükmünü içermektedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat istemlerine ilişkindir. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının işyerindeki elektrik tüketimine ilişkin düzenlenen 07/11/2019 tarihli elektrik faturası nedeni ile borçlu olup olmadığı, istirdat talebinde bulunma şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarı hususlarında toplanmaktadır....

          Uyulmasına karar verilen bozma ilamında açıkça “ dava dışı asıl borçlu... Tic. A.Ş.'nin Kurum'a karşı açtığı istirdat davasına ilişkin dosyanın bekletici mesele yapılarak, kesinleşecek sonuca göre bir karar verilmesi" hususu belirtilmesine rağmen mahkemece istirdat davası dosyası olarak bildirilen ... I. İş Mahkemesinin 2015/143 Esas sayılı dosyası getirtilip incelenmeden istirdat davası sonucuna göre iş bu davanın konusuz kalıp kalmadığı hususu değerlendirilmeden Mahkemece yazılı şekilde sonuca gidilmiş olması hatalıdır. Yapılacak iş; dava dışı asıl borçlu ... Tic. A.Ş.'nin Kurum'a karşı açtığı istirdat davasına ilişkin dosyayı araştırmak, davacı tarafa bildirmesi için ihtar da bulunmak... I. İş Mahkemesinin 2015/143 Esas sayılı dosyanın getirtilerek incelemek gerektiğinde istirdat davasını bekletici mesele yaparak, kesinleşecek sonuca göre davanın konusuz kalıp kalmadığı hususunu değerlendirip karar vermekten ibarettir....

            İSTİRDAT DAVASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 72 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı B… …. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Dava, takibe konu 2.300.000.000.TL. bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Davacı vekili, 14.9.1999 tarihli dilekçesi ile çek bedeli karşılığında 2.584.000.000.TL: ödediklerini belirterek davanın istirdat davası olarak devamını talep etmiştir. Davalı vekili cevabında davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını istiyebilir....

                Bu tür bir yararının bulunması hâlinde de borçlu, borçlu olmadığının tespiti için dava açabilir. Bunun dışında icra takibi taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından, alacaklının takibe girişmesinden sonra, hatta takip kesinleştikten sonra da borçlunun, borçlu olmadığının tespitini mahkemeden istemesi mümkündür. Borçlu belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi dayanaksız kalır ve borcu ödemekten kurtulur. İİK'nın 72. maddesinin beşinci fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir....

                İstirdat davasının açılmasının ikinci şartı ise, maddi hukuk bakımından, aslında borçlu olmadığı bir parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olmasıdır (İİK.m.72/VII). Borçlar Kanununun 62. maddesinin aksine, burada davacı (borçlu), yalnız borçlu olmadığı bir parayı ödemek zorunda kaldığını ispat etmekle yükümlü olup; bu parayı hataen, kendisini borçlu sanıp ödemiş olduğunu ispat etmek zorunda değildir. Önemle vurgulanmalıdır ki; istirdat davasının, borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir (İİK.m.72/VII). Dolayısıyla, borçlunun bu parayı doğrudan doğruya alacaklıya veya icra dairesine ödediği veya borçlunun haczedilen mallarının satılıp, bedelinin icra dairesine ödendiği tarihte, 1 yıllık istirdat davası açma süresi başlar. Paranın icra dairesince alacaklıya ödendiği an, 1 yıllık istirdat davası açma süresinin başlaması bakımından önemli değildir....

                  UYAP Entegrasyonu