Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 2020/7611 Esas ve 2022/989 Karar sayılı ilamı ile; "... Mahkeme kararında davalının taraflar arasındaki protokol uyarınca kullandırmış olduğu 100.000 USD kredi karşılığı davacıdan 175.481,30 TL bedelli bononun alındığı belirtilmiş olmakla, mahkemece davalıya süre verilerek bono aslının dosyaya ibrazının sağlanması, bono aslı ibraz edildiği takdirde hükümde bono aslının davacıya iadesi koşuluyla davalının takas isteminin kabulü, bono aslı ibraz edilemediği takdirde davacıdan bono bedelini takas edilemeyeceği değerlendirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış kararın bozulmasına ..." gerekçesiyle mahkememiz kararı bozularak, bozma ilamı doğrultusunda devam olunan yargılamada; Davalı vekili tarafından bozma ilamında belirtilen bononun dosyaya sunulduğu görülmüştür. Bozma ilamının bononun ibrazı ile sınırlı olduğu, bunun dışındaki hususların bozma dışında kalmakla maddi anlamda kesinleştiği dikkate alınmıştır....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonoya dayalı takip başlattığını, bono üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, takibe konu bono üzerindeki imzanın davacının eli ürünü olduğu gerekçesiyle davanın, takibin durdurulması yönünde verilmiş ihtiyati tedbir kararı bulunmadığı gerekçesiyle de davalının tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı bu borcun yukarıda açıklandığı gibi bono verilerek ve daha sonra bononun vadesi olan 30.9.2003 tarihinden önce 28.6.2003 tarihli makbuz karşılığı ödendiğini ileri sürmekte ise de, bononun 14.7.2003 tarihinde verildiği gözetildiğinde iddia kendi içinde çelişmektedir. Bir başka deyişle nakden ödenmiş olan kira borcu için daha sonra bono verilmesi hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiği gibi belgedeki tahrifat iddiası üzerinde de durulmamıştır. Öte yandan ödemenin ispatı zımnında davacının ticari defter ve kayıtları incelenmemiş ve ödendiği iddia edilen miktarın defter kayıtlarında yer alıp almadığı da araştırılmamıştır. Ayrıca, somut olayın özelliğine göre davalının icra takibinde kötüniyetli bulunduğunun kabulü de isabetsizdir. Mahkemece açıklanan hususlar gözetilmeden ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        yer olmadığına dair karar verilmiş ve yargılamanın iadesine sebep olacak herhangi bir mahkumiyet kararı bulunmadığını, davacının dava dilekçesinde dayandığı diğer yargılamanın iadesi sebepleri de (HMK md. 375/1- ç, e ve h fıkraları) oluşmamış olup davacı tarafça soyut olarak ileri sürüldüğünü beyan ederek, şartları oluşmayan yargılamanın iadesi talebinin ve tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Davacının itirazın iptaline dayanak yaptığı bono, 30.7.2002 vade tarihini taşıması ve bu bono için vadeden itibaren 3 yılın geçmesi ile zamanaşımına uğramıştır. Davacı, bono hamili olup, bono keşidecisi davalı ...'a karşı TTK.nun 644.maddesindeki sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak iş bu davayı açmıştır. Davalı vekili, davacının da itirazına uğramayan zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Davacı bono hamilinin TTK.nun 644. maddesi hükmü uyarınca sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak bononun zamanaşımı süresi dolduktan sonra bir yıllık süre içinde davalı keşideciye karşı takip ve dava hakkı bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece davalının zamanaşımı def'i üzerinde durulup, davacının talebinin TTK.nun 644/1.maddesi koşullarına uygun olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılarak bu yönde bir karar verilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir....

          İcra Müdürlüğü 2018/47524 esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı ve 14/02/2019 tarihinde ödeme emri tebliğ aldığı, takibe konu belgede her iki müvekkilinde davalıya borcu bulunmadığı, müvekkiller ile davalı arasında araç sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme gereği takibe konu bono davalıya verildiği, davalıya tüm ödemeler yapılmasına rağmen davalı tarafından senedin iadesi yapılmadığı bu nedenle davanın kabulü ile icra takibin iptaline haksız takip nedeniyle %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile cezalandırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretini karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/653 KARAR NO : 2021/887 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ : 14/06/2021 KARAR TARİHİ : 11/11/2021 Mahkememizin ... Esas sayılı dosyasının ... tarihli celsesinde verilen ara karar uyarınca tefrik edilen ve eldeki esasa kaydı yapılan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ... Şubesine tahsil için gönderilen ;... düzenleme tarihli, ... vade tarihli, borçlusu ..., Alacaklısı ... olan ...-TL bedelli , ... düzenleme tarihli, ... ödeme tarihli, Borçlusu ... Şti., Alacaklısı ... ŞTİ. Olan ...-TL bedelli, ... düzenleme tarihli, ... ödeme tarihli, Borçlusu ..., Alacaklısı ... ŞİRKETİ olan, ...-TL bedelli bonoların iadesi aşamasında bulunamadığını, zayi olduğu anlaşılan bonolar için tedbir kararı verilmesini ve senetlerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkememizin ......

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/652 KARAR NO : 2021/886 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) DAVA TARİHİ : 14/06/2021 KARAR TARİHİ : 11/11/2021 Mahkememizin ... Esas sayılı dosyasının ... tarihli celsesinde verilen ara karar uyarınca tefrik edilen ve eldeki esasa kaydı yapılan Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın ... Şubesine tahsil için gönderilen ;... düzenleme tarihli, ... vade tarihli, borçlusu ..., Alacaklısı ... olan ...-TL bedelli , ... düzenleme tarihli, ... ödeme tarihli, Borçlusu ... Şti., Alacaklısı ... ŞTİ. Olan ...-TL bedelli, ... düzenleme tarihli, ... ödeme tarihli, Borçlusu ..., Alacaklısı ... ŞİRKETİ olan, ...-TL bedelli bonoların iadesi aşamasında bulunamadığını, zayi olduğu anlaşılan bonolar için tedbir kararı verilmesini ve senetlerin zayi nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkememizin ......

              verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığını, çekişmesiz yargı davası olan ve kesin hüküm teşkil etmeyecek iş bu davada, her türlü hak kaybının önlenmesi için, senet bedellerini de depo etmeye hazır olduğu halde, sahte imza ve kaşelerle ve sahte şirketlerle tahsile konulan ve konulacak bu senetleri tahsil edecek şahıs ve şirketlerin ceza yargılaması sonucu tespit olunsa ve haklı çıksa dahi, şirketlerin hukuka aykırı halleri ve içlerinin boş olması ve suç ürünü olmaları nedenleriyle, ödenen bedelin geri iadesi mümkün olamayacağını ve müvekkili şirket için telafisi imkansız zararlar doğacağını belirterek; yerel mahkeme kararının kaldırılarak dava dilekçesindeki talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....

              verilen kararda hukuka uyarlık bulunmadığını, çekişmesiz yargı davası olan ve kesin hüküm teşkil etmeyecek iş bu davada, her türlü hak kaybının önlenmesi için, senet bedellerini de depo etmeye hazır olduğu halde, sahte imza ve kaşelerle ve sahte şirketlerle tahsile konulan ve konulacak bu senetleri tahsil edecek şahıs ve şirketlerin ceza yargılaması sonucu tespit olunsa ve haklı çıksa dahi, şirketlerin hukuka aykırı halleri ve içlerinin boş olması ve suç ürünü olmaları nedenleriyle, ödenen bedelin geri iadesi mümkün olamayacağını ve müvekkili şirket için telafisi imkansız zararlar doğacağını belirterek; yerel mahkeme kararının kaldırılarak dava dilekçesindeki talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu