Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/05/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalının müvekkilini darp ederek burnunda kırık oluşacak şekilde yaraladığını belirterek manevi zararının ve yapılacak estetik ameliyata ilişkin maddi zararının tazminini istemiştir....

    ile birlikte 1.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi; Çocukları T1 ve T3 zararının tazmini için de 1.000,00'er TL maddi, 50.000,00'er TL manevi; olmak üzere şimdilik 3.000,00 TL maddi 150.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini''talep etmiştir....

    Somut olaya gelince; zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu ile karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, yukarıda açıklanan ilkeler ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları ışığında, iş kazası nedeniyle sağlık bütünlüğü bozulan sigortalının eşinin manevi tazminat talep etme haklarının bulunduğu düşünülse dahi, olayın özelliğine, yaralanmanın niteliğine, meslekte kazanma gücündeki kayıp oranına ve özellikle sigortalının yaralanmasının ağır bedensel zarar oluşturmamasına göre davacı eş lehine manevi tazminat verilemeyeceği dikkate alınıp davacı eşin manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

      riskinin rapor edildiği, davacının sosyal ve ekonomik durumu, kaza anında yaşadıkları, yaralanma nedeni ile ağır bir tedavi süreci geçirmesi, yaralanma nedeniyle duyulan acı, elem ve ızdırap karşısında tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği, kaza anı ve olayın oluş şekli, zararın ağırlık derecesi, kusur durumu nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince davacı T1 lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği benimsenmek suretiyle; "1- Davanın sulh nedeni ile konusuz kalan maddi tazminat istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, manevi tazminat isteminin KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 2- Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur durumu, olayın oluş şekli, zararın ağırlığı, ihlal edilen şahsi hakkın niteliği ve hakkaniyet ilkesi nazara alınarak 8.000,00 TL'nin 13/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte manevi tazminat namı ile davalı T3den alınarak davacıya verilmesine, " karar verilmiştir....

      Karşı davanın reddine ilişkin karar bölümüne yönelik temyiz itirazına gelince; davalı ve karşı davacının yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi karşılıklı yaralama bulunduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Tarafların eylemleri ve yaralanma derecesiyle, zararları ayrı olduğundan her iki eylem sonucunun mahsubu doğru değildir. Ceza mahkemesi kararı ile davacı ve karşı davalının davalı ve karşı davacıyı yaraladığı ve cezalandırıldığı anlaşılmakla, karşı davadaki maddi ve manevi tazminat istemlerinin incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekirken karşılıklı yaralama bulunduğu nedeniyle karşı davanın reddedilmesi bozma nedenidir. Mahkemece yapılacak iş; BK'nun 42. ve 43. maddeleri uyarınca maddi zararı araştırıp değerlendirmek ve BK'nun 47.maddesi uyarınca manevi tazminat takdir etmekten ibarettir....

        tarafından, davalılar ... ve ...Sigorta AŞ aleyhine 02/12/2014 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 17/06/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacıların, davalılardan ...Sigorta Şirketi’ne yönelik tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacıların, davalılardan ...’a yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

          alınan kusur bilirkişi raporlarının dosya kapsamına uygun olduğu, davacının istirahatli olduğu dönemde bilirkişi hesap raporunda belirlenen miktarı aşan şekilde maddi zararının oluştuğu hususunun davacı tarafından ispatlanamadığı, istirahatli olunan dönem, kusur oranı ve yaralanma şekli itibariyle kazalı davacıya takdir edilen manevi tazminat miktarının dosya kapsamına uygun olduğu, Yargıtay uygulaması gereği çok ağır bedensel zararlar halinde zarar görenin yakınlarının manevi acı duyacakları ve manevi zarar görecekleri kabul edildiğinden davacı eşin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu ,takdir edilen vekalet ücretleri ile dava dilekçesinde davacılar için ayrı ayrı talep edilen miktarlar bakımından yargılama gideri ve vekalet ücretinde hata bulunmadığı, İlk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki nitelendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik davacı ve davalı...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/05/2006 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ...'in maddi tazminat davasının kabulüne, davacı ...'in maddi tazminat davasının reddine, davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 30/03/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vdl. vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vd. aleyhine 03/08/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

              in kazada yaralandığı, yaralanması nedeniyle ayağının kesildiği ve ağır bedensel zarara uğradığı iddia edilerek, üvey babası olan davacı için manevi tazminat talep edilmiştir. Yukarıda anılan yasal düzenleme de göz önünde bulundurulduğunda, davacının üvey oğlunun maddi ve manevi zararının giderilmiş olmasının, yakını olan davacının manevi zararına etki etmeyeceği, davacının kendi manevi zararı için manevi tazminat isteyebileceği, bu anlamda mahkeme kararının gerekçesinin yerinde olmadığı açıktır. Ayrıca, yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının beyanları ve dosyadaki nüfus kayıtlarına göre, dava dışı ...'in annesi ile davacının evli olduğu, kazada malul kalan ...'in çocukluk yıllarından beri davacıyla birlikte yaşadığı, kazadan sonra bakımının da davacı tarafından sağlandığı sabittir. Bu nedenle, davacının birlikte yaşadığı ve bakımını gerçekleştirdiği üvey oğlunun uğradığı ağır bedensel zarar nedeniyle manevi tazminat isteyebileceğinin gözetilmemesi doğru değildir....

                UYAP Entegrasyonu