Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/206 Esas, 2020/250 Karar sayılı kararında: "Dava, terditli olarak açılan tapuda kayıtlı taşınmazın tapu dışı yolla satın alınması nedenine dayalı ferağa icbar, olmadığı takdirde tapu iptal ve tescil yahut ödenen bedelin iadesi ile cezai şart ödenmesi istemine ilişkindir. Davacı; 2001 yılında davalı ile tapu dışı satın alma amaçlı bir sözleşme yaptığını, buna göre dava konusu taşınmazın bedeli olarak 603.000.000- TL ödediğini, sözleşmeye aykırı davranılması halinde her yıl için 500.000.000- TL cezai şart ödenmesinin kararlaştırıldığını ileri sürerek, davalının tapuda ferağ işlemini yapmayarak sözleşmeye aykırı davrandığı iddia edilmek suretiyle öncelikle ferağa icbar, mümkün olmaması halinde taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, olmadığı takdirde de ödenen bedel ve cezai şart tutarının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/669 esas, 2021/158 karar sayılı dava dosyasında verilen tapu iptali ve tescil terditli olarak alacak talebinin reddine karşı, davalı T15 davalı T16 ile davalı T16 tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; tapu iptali ve tescil terditli istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......
Yargılama sonucunda tapu iptal ve tescil talebinin reddine, arsa makillerine karşı açılan davanın reddine, rayiç bedel yönünden yüklenici ...'a karşı açılan davanın ıslahla birlikte kabulüne karar verilmiştir. Sonuç olarak arsa malikleri hakkında gerek tapu iptali ve tescil ve gerekse rayiç bedel talebi reddedildiğine göre mahkemece, davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı arsa maliki ... mirasçısı ... lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle sayın çoğunluğun davanın terditli olarak açıldığı gerekçesiyle davalı ... . lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde isabetsizlik bulunduğundan hükmün düzeltilerek onanması gerektiği yönündeki görüşüne katılmıyor ve mahkeme kararının Onanması gerektiği görüşünde olduğumdan karara muhalifim....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 6098 sayılı Kanun'un 227 nci maddesinde alıcıya tanınan haklar yenilik doğurucu, yani tüketilen haklardan olup alıcı bunlardan ancak birini kullanabilecek, başka bir anlatımla terditli olarak talepte bulunamayacağı, kanun, alıcıya genel hükümlere göre tazminat talebinde bulunma hakkını tanıdığı gibi, maddenin 4 üncü fıkrasında hâkime, sözleşmenin feshi yerine bedelden indirim ya da satılanın onarılmasına karar verme konusunda seçimlik yetki tanındığı, bu nedenle, davanın terditli açılmasının mümkün olmadığı, mahkemece dava dilekçesinde talep sonucunun açık olmaması sebebi ile 6100 sayılı Kanun'un 119 uncu maddesinin birinci fıkrası (ğ) bendi gereğince davacıya talep sonucunu açıklaması için bir haftalık kesin süre verildiği, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının ihtar edildiği, davacı vekili tarafından söz konusu eksiklik tamamlanmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde...
Hukuk Dairesinin 2021/3 D.İş Esas, 2021/3 karar sayılı kararı ile itirazın kesin olarak reddine karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın tapu iptal ve tescil isteminin reddine, tazminat istemine gelince; bakiye satış bedelinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin TMK’nin 893/1. maddesi gereği kanuni ipotek olduğu gerekçesiyle taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden daha önce yapılan ödemenin mahsubu ile 885.385,82 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, tarafların istinaf başvurusu üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki harici satışa dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yargıtay 8. Hukuk Dairesince, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı duruşma istemli olarak davacı vekili, duruşmasız olarak dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir. Belli edilen günde duruşmalı olarak temyiz eden davacı vekili Avukat Işıl Cansever ile duruşmasız temyiz eden dahili davalılar vekili Avukat ... geldiler....
edilen bedel olarak 17.472,03 TL nin tahsiline karar verilmiştir....
Mahkemece birleşen dava yönünden bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalı ... kooperatif üyesi olarak kabul edilip dava konusu taşınmaz adına tescil edilmiş olduğundan hakkında açılan men'i müdahale, ecrimisil ve tapu iptal tescil davasının yeni malik olması nedeniyle reddine, davalı kooperatif aleyhine açılan men'i müdahale, ecrmisil ve tapu iptal tescil isteminin davacılar murisinin kooperatif üyesi olarak yükümlülüklerinin tamamını yerine getirmediğinden reddine, terditli taleplerden tazminat istemi yönünden davacının talep edebileceği tazminat miktarının 126.018,87-TL olarak hesaplandığı, bozma ilamından sonra ıslah yapılamayacağından ıslah talebi davalı kooperatif vekili tarafından kabul edilen 57.436,49-TL üzerinden değerlendirildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Değerlendirme Somut olayda çekişmeli taşınmazın geldisi olan eski 828 parsel sayılı taşınmazın 1959 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında ..... adına tespit edildiği, tespitin Sapanca Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 1960/196 Esas 1961/73 Karar sayılı kararı ile 16/06/1961 tarihinde kesinleştiği, kadastro tutanağının kesinleştiği 16/06/1961 tarihi ile davanın açıldığı 12/11/2019 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği, terditli bedel istemi yönünden ise satış bedeli olarak ödendiği ileri sürülen para sebepsiz zenginleşmeye yol açtığından ve harici satış sözleşmesine dayanıldığından, terditli bedel isteminin 6098 sayılı TBK'nın 146. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi) uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu, zamanaşımı süresinin kadastro tespit tutanağının kesinleştiği tarih itibariyle başlayacağı açık olup, dosya içeriğine, toplanan delillere, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının...