Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK'nın 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....

    Sanıkların bahçesi ile katılanın bahçesinin komşu olduğu ve aralarında sulama nedeniyle anlaşmazlık bulunduğu, katılanın, sanıkların bahçeyi sulamakta kullandığı derenin üst tarafından boru vasıtasıyla kendi taşınmazına su getirmek suretiyle bahçesini suladığı, suça konu borunun birçok yerinden kesilerek zarar verildiği, katılanın sanıkların borusuna zarar verdiğinden bahisle şikayetçi olduğu olayda, sanıkların atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak mahkumiyete yeter somut ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatlarına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 24/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı apartman yönetimi, 244 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ortak kullanım alanı olarak kullanılan kapalı otoparkın davalıya ait ... bitişik yan duvarının bir yılı aşkın süredir yoğun şekilde ıslanarak zarar gördüğünü, suların bina temeline ve elektrik tesisatına ulaşması nedeniyle can güvenliğinin tehlikeye girdiğini ileri sürerek otoparkın aylardır kullanılamaz hale geldiğini ileri sürerek davalının müdahalesinin önlenmesini, otoparkta meydana gelen sıva, boya ve elektrik tesisatındaki hasar nedeniyle 2.000,00 TL ve otopark kullanılamadığı için 8.000 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL zararın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

        Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....

          Türk Medeni Kanunu'nun 722/1.maddesi gereğince; “Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin ya da bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur. 2.fıkra hükmüne göre; ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir. 3.fıkra hükmüne göre de; Aynı koşullar altında arazinin maliki de, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir." Aynı Kanunun 723.maddesi gereğince ise; “Malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran arazi maliki iyiniyetli değilse hakim, malzeme sahibinin uğradığı zararın tamamının tazmin edilmesine karar verebilir....

            Ltd Şti ve davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Dava dilekçesinde; bina asgari levazım bedeli, enkaz bedeli, ağaçların bedeli ve bırakılan ağaçların odun bedelini talep edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 729.maddesinde; "Bir kimse başkasının fidanını kendi arazisine ya da kendisinin veya bir üçüncü kişinin fidanını başkasının arazisine dikerse, başkasının malzemesini kullanarak yapılan yapılara veya taşınır yapılara ilişkin hükümler bunlar hakkında da uygulanır" denilmektedir....

              maddesi gereğince bina yaptığı yerin bedeli karşılığında temliken tescili talebinde bulunmuş, ancak bu talebinin kabul edilmemesi halinde tazminat istememiştir. Bu itibarla mahkemece elatmanın önlenmesi ile birlikte kal kararı da verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın üzerine yapılan yapının en az levazım değerinin 42.339,12 TL olduğu ve dava konusu taşınmazların üzerinde bulunan ev ve ahırın yıkılması halinde aşırı zarar doğacağı, davacıların en az levazım değerini davalı ...'a ödemeyi kabul etmediği gerekçesiyle kal talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleştirilen davada temliken tescil isteyen davacı ...'ın tüm, elatmanın önlenmesi ve kal isteyen asıl davanın davacısı..'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 609 parsel sayılı taşınmazına komşu 94 sayılı parsel malikleri olan davalıların taşkın bina ve duvar yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürüp, elatmanın önlenmesi ve bina, duvar ile muhdesatın yıkımı isteklerinde bulunmuştur. Davalı ..., davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... ise bir savunma getirmemiştir. Mahkemece, davalıların kendi mülkiyetlerinde bulunan 94 parsel sayılı taşınmaza inşa ettikleri bina ve duvarın davacıya ait 609 sayılı parsele taştığı, davalı tarafın binanın kendileri tarafından yapılmadığına dair bir itirazının da bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                  K.SAY.DOSYASI DAVA TÜRÜ : Tahliye - Tazminat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve tazminat davasına dair karar, davacı ve davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Asıl dava, süre bitimi sebebiyle tahliye, birleşen dava ise; açıktan fena kullanma nedeniyle tahliye ve tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davada, davalı ... yönünden davanın reddine, ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ...'nin birleşen dava yönünden tüm, davacı ...'ın ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı ...'...

                    Somut olayda; sanık ve katılanın aralarında 30.01.2006 tarihli protokole göre anlaşma yaparak bankadan kredi çektikleri, kredi çekilirken krediye karşı katılanın annesi adına kayıtlı taşınmazına ipotek konulduğu, bu anlaşmaya istinaden dava konusu çekin ise hatır çeki olarak katılana verildiği, sanığın bankaya olan borcunu geç ödemesi nedeniyle katılanın teminat çeki olarak verilen çeki tahsil etmek için bankaya ibraz edildiği, sanığın katılana borcu olmadığından bankaya talimat vererek çekin ödenmesini engellediği, sanığın bankadan çektiği parayı ödemesi sonucunda katılanın annesinin taşınmazına konulan ipoteğin kaldırıldığı, çekteki imza ve yazıların sanık tarafından doldurulup imzalandığı, dolayısıyla belli bir anlaşma ve protokole göre iş yapılmış olup, olayda sanığın dolandırıcılık kastının olmadığı dolandırıcılık suçunun oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu