WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Medeni Kanunun 722. maddesi gereğince “Bir kimse kendi arazisindeki yapıda başkasının malzemesini ya da başkasının arazisindeki yapıda kendisinin veya bir başkasının malzemesini kullanırsa, bu malzeme arazinin bütünleyici parçası olur. Ancak, sahibinin rızası olmaksızın kullanılmış olan malzemenin sökülmesi aşırı zarara yol açmayacaksa, malzeme sahibi, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere bunların sökülüp kendisine verilmesini isteyebilir. Aynı koşullar altında arazinin maliki de, rızası olmaksızın yapılan yapıda kullanılan malzemenin, gideri yapıyı yaptırana ait olmak üzere sökülüp kaldırılmasını isteyebilir.” Aynı Kanunun 723. maddesi gereğince malzeme sökülüp alınmazsa arazi maliki, malzeme sahibine uygun bir tazminat ödemekle yükümlüdür. Yapıyı yaptıran malzeme sahibi ... niyetli değilse, hâkimin hükmedeceği miktar bu malzemenin arazi maliki için taşıdığı en az değeri geçmeyebilir....

    Hukuk Dairesi'nce verilen 13.02.2020 tarih ve 2018/1160 E- 2020/182 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı adına kayıtlı taşınmazın 14.09.2005 tarihinden itibaren başlamak üzere 15 yıl süreyle intifa hakkını resmi senetle aldığını, ayrıca Bayilik ve İşleticilik Sözleşmesi imzalandığını, Rekabet Kurumu’nun 12.03.2009 tarihli duyurusu nedeniyle sözleşmenin 18.09.2010 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin intifa hakkı süresi sonuna kadar işleticilik ilişkisinin sona ereceğine güvenerek saha işleri, idari bina yapımı, akaryakıt tankı ve elektrik işleri için olmak üzere toplam 204.650....

      Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 723. maddesindeki düzenlemede ise; a)Malzeme sahibinin iyiniyetli olması halinde; aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine muhik (haklı) bir tazminat vermesi gerektiği, b)Malzeme sahibi iyiniyetli değilse; tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemeyeceği belirtilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; alacaklı tarafından ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı iddiasıyla takibin iptali isteminde bulunduğu, takip konusu ilamın incelenmesinde tapu iptali tescil (başkasının taşınmazına bina yapımı nedeniyle) davası sonunda verilmiş olup, Düzce 3....

      Mahkemece; yargılama ve delillere göre tapuda davalı adına kayıtlı taşınmaza davalının rızası ile dahi olsa davacının bina yapması halinde davacının iyiniyetli sayılamayacağı, TMK. 706 ve BK. 213 maddelerine göre tapuda devir borcunu doğuran sözleşmelerin resmi şekilde yapılması gerektiği, davalının bina yapımına rızası olduğu iddiasının resmi nitelikli sözleşmeye dayanmadığı nedeniyle dinlenemeyeceği, olayın TMK. 724. madde şartlarına uymadığı, davanın ispat edilemediği, bundan ayrı TMK. 712 madde de yazılı 10 yıllık zamanaşımının da geçirildiği hükme gerekçe yapılmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK. 724. maddesine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir....

        Aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme malikine (muhik) bir tazminat vermesi gerektiği, malzeme maliki iyi niyetli değilse tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemeyeceği aynı yasanın 723’üncü maddesinde belirtilmiştir. Bu durumda, 4.3.1953 tarih 10/3 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararının gerekçesinde benimsenen ve uygulamada kararlılık kazanmış ilke uyarınca aşırı zarar nedeniyle yapı yıkılamıyorsa, iyi veya kötü niyete göre, haklı (muhik) tazminat veya en az levazım bedelini ödeyip ödemeyeceği, arsa malikinden sorulmalı, kabul ettiği takdirde bu bedel karşılığı yapının taşınmaz malikine aidiyetine karar verilmeli, aksi hâlde yıkım isteği reddedilmelidir....

        Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Somut olayda; taşınmazın 1969 yılındaki tapulama çalışmaları sırasında tam pay olarak ... adına kaydedildiği, bu kişinin muhtelif tarihlerde değişik kişilere tapuda pay sattığı, 25.07.1996 tarihindeki imar çalışmaları sonucu öncesi 25 sayılı parsel olan taşınmazın değişik parsellere gittiği, dava konusu 2846 ada 3 sayılı parselin de bu çalışmalar sırasında davalılar adına imar yoluyla tescil edildiği anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Taşkın bina yapımı nedeniyle Taraflar arasındaki uyuşmazlık taşkın inşaat nedeni ile tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, ... Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, ... Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi ... (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi...

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2019/371 ESAS, 2021/111 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Başkasının Taşınmazına Bina Yapımı Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Mersin İli, Erdemli İlçesi, Kösbucağı Mahallesi 1639 parsel sayılı taşınmaz üzerine 2009 yılında ev yaptırarak o tarihten bu yana bu evde oturduğunu, evin yapıldığı taşınmazın hisseli olduğunu, müvekkilinin kayınvalidesi ile diğer akrabalarının taşınmazda malik iken bu evi yaptırdığını, bu evi yaparken iyi niyetli olduğunu, ancak dava konusu edilen taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası sonucunda satıldığını ve davalının satın aldığını, davalı tarafından Erdemli 3....

            Bina yapılıncaya kadar, binayı tamamlamaya yönelik gerçekleştirilen her inşa faaliyeti, aslında ruhsatsız bir binanın yapım eylemidir. Ortada ruhsatsız bina yapılması kararının icrası kapsamında işlenen birden fazla binanın tamamlanması değil, bir binanın tamamlanmasına yönelik inşa işlemleri vardır. Belediye ya da yetkili merciler tarafından tutulan yapı tatil tutanakları, Kanuna aykırı olarak yapılan bir eylemin tespit işlemi ve bunun belgelendirilmesidir. Yapı tatil tutanağı tutulmuş olmasa bile binanın yapımı aşamasındaki her inşa faaliyeti zaten belli bir sürece yayılmış olacağından, örneğin temel ile duvarların çıkılması, çatının yapılması bile değişik zaman kavramı içinde işlenmiş ayrı birer bir suç hareketi olarak kabul edilebileceğinden, zincirleme suç hükümlerinin yapı tatil tutanaklarından sonra faaliyete devam edilmesi ile nitelenmeden her tamamlanmış bina hakkında uygulanması gerekir ki bu mümkün değildir....

              UYAP Entegrasyonu