Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nce verilen 13.02.2020 tarih ve 2018/1160 E- 2020/182 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı adına kayıtlı taşınmazın 14.09.2005 tarihinden itibaren başlamak üzere 15 yıl süreyle intifa hakkını resmi senetle aldığını, ayrıca Bayilik ve İşleticilik Sözleşmesi imzalandığını, Rekabet Kurumu’nun 12.03.2009 tarihli duyurusu nedeniyle sözleşmenin 18.09.2010 tarihinde sona erdiğini, müvekkilinin intifa hakkı süresi sonuna kadar işleticilik ilişkisinin sona ereceğine güvenerek saha işleri, idari bina yapımı, akaryakıt tankı ve elektrik işleri için olmak üzere toplam 204.650....

    Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiası ileri sürülebilir....

      Birleştirilen davada davacı (asıl dava davalısı) ise, kendi taşınmazındaki inşaatın tamamlandığını, davacının taşınmazına bilerek isteyerek tecavüz etmemiş olduğunu, davacının arsasına denk gelen kısmın ayrılması durumda binanın hayatiyetini kaybedeceğini belirterek; taşkın kısmın muhik tazminat karşılığında tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece, tarafların yapmış oldukları sulh anlaşmasına göre 661 ada 2 parsel sayılı taşınmazın belli bir kısmının davacı adına olan tapusunun iptali ile davalı adına tesciline karar verilmiştir....

        Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 723. maddesindeki düzenlemede ise; a)Malzeme sahibinin iyiniyetli olması halinde; aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme sahibine muhik (haklı) bir tazminat vermesi gerektiği, b)Malzeme sahibi iyiniyetli değilse; tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemeyeceği belirtilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; alacaklı tarafından ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konulamayacağı iddiasıyla takibin iptali isteminde bulunduğu, takip konusu ilamın incelenmesinde tapu iptali tescil (başkasının taşınmazına bina yapımı nedeniyle) davası sonunda verilmiş olup, Düzce 3....

        TL maddi tazminat ile yaralanması nedeniyle 1.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahline karar verilmesini talep etmiştir....

          Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Somut olayda; taşınmazın 1969 yılındaki tapulama çalışmaları sırasında tam pay olarak ... adına kaydedildiği, bu kişinin muhtelif tarihlerde değişik kişilere tapuda pay sattığı, 25.07.1996 tarihindeki imar çalışmaları sonucu öncesi 25 sayılı parsel olan taşınmazın değişik parsellere gittiği, dava konusu 2846 ada 3 sayılı parselin de bu çalışmalar sırasında davalılar adına imar yoluyla tescil edildiği anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, dava konusu 103 ada, 25 parselde kayıt maliki olduğunu, komşu 24 parselde iştirak halinde malik olan davalıların taşkın yapılandığını, sözlü uyarılara rağmen inşaatın durdurulmadığını, ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve taşkın kısmın yıkımına olmadığı taktirde 8.000,00.-TL tazminatın 1996 yılından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, her bir davacı için ayrı ayrı 2.000,00.-TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, tecavüzlü bina yapıldığı iddiasını kabul etmemekle birlikte aralarında yaptıkları sözleşme uyarınca; 2.000.-TL bedel karşılığında, binalar arasındaki çekme mesafesinin ve aradaki boşluğun eşit kullanımını belirlediklerini, davacıların muvafakatlerinin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 141 ada 70 parsel sayılı taşınmazına davalı tarafından betonarme bina inşaatı yapılmak suretiyle elatıldığını ileri sürerek davalının elatmasının önlenmesine, yapının yıkılmasına, taşınmazın eski hale getirilmesine, kullanımdan kaynaklanan zarar karşılığı 2000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., barakanın kendilerine ait alanda kaldığı düşünülerek ve davacının bilgisi dahilinde yarıcısı tarafından inşa edildiğini belirterek davanın reddini savunmuş, olmadığı takdirde TMK 725.maddesi kapsamında değerlendirme yapılmasını istemiştir. Dahili davalı ..., tarafların babalarının tasarrufunda iken dava konusu yapıyı iyiniyetli olarak yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesine, yapının yıkılmasına, taşınmazın eski hale getirilmesine ve 305,02....

                Aşırı zarar doğması sebebiyle yapı yıkılamadığı takdirde taşınmaz malikinin malvarlığında sebepsiz bir zenginleşme meydana geleceğinden, taşınmaz malikinin malzeme malikine (muhik) bir tazminat vermesi gerektiği, malzeme maliki iyi niyetli değilse tazminat miktarının, levazımın en az kıymetini geçemeyeceği aynı yasanın 723’üncü maddesinde belirtilmiştir. Bu durumda, 4.3.1953 tarih 10/3 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararının gerekçesinde benimsenen ve uygulamada kararlılık kazanmış ilke uyarınca aşırı zarar nedeniyle yapı yıkılamıyorsa, iyi veya kötü niyete göre, haklı (muhik) tazminat veya en az levazım bedelini ödeyip ödemeyeceği, arsa malikinden sorulmalı, kabul ettiği takdirde bu bedel karşılığı yapının taşınmaz malikine aidiyetine karar verilmeli, aksi hâlde yıkım isteği reddedilmelidir....

                UYAP Entegrasyonu