Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 55. maddesi uyarınca özel hukuk hüküm ve ilkeleri gereği tazminat sorumluluğu ve yüklenicinin haksız eylemi bulunması nedeniyle davaya bakmaya bu Mahkemenin görevli olduğu kanaatine varılarak; davalı ...'nin ihale ettiği işin davalı şirket tarafından yapılması aşamasında davacılara ait taşınmazda zararın meydana geldiği sabit olduğundan tespit edilen ve icra dosyasına ödenen bu bedel yönünden davalı Belediyece borcun ödenmiş olması nedeniyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıların, ana yol üzerinde meydana gelen heyelan nedeniyle oluşan toprak göçüğü sonrasında davalı ... tarafından ihale yoluyla diğer davalı şirkete verilen istinat duvarı yapımı sırasında çıkan hafriyatın kendilerine ait taşınmazlara döküldüğü iddiasıyla tazminat isteminde bulundukları, istemin ileri sürülüş biçimine göre davacıların; açıkça, davalı ... Başkanlığının hizmet kusuruna dayandıkları anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2007 ve 14.04.2009 gününde verilen dilekçeler ile Medeni Kanunun 724. maddesi gereğince temliken tescil, değilse tazminat, birleştirilen davada müdahalenin önlenmesi ve kal istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak ve tazminat davası birleştirilerek yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, birleştirilen müdahalenin önlenmesi davasının kabulüne, birleştirilen tazminat davasının kabulüne dair verilen 25.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kendi malzemesi ile başkasının arazisine daimi nitelikli betonarme ev, besihane, samanlık gibi yapıların inşası nedeniyle Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı temliken tescil istemine...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 985 parsel sayılı taşınmazda kayıt maliki olduğunu, komşu 987 parselde malik olan davalının kendi taşınmazına yaptığı iki katlı binanın taşkın yapılandığını, İmar Yasasına uygun olmayan kaçak bina inşa ettiğini, mutfak, banyo ve çatı oluğunun atık sularını taşınmazına akıttığını, suların taşınmazında biriktiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmesini istemiştir. Davalı, çekişmeli binanın inşasından önce gerekli ölçümleri yaptırdığını, tecavüzün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; kanıtlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 684 ve 718. maddeleri hükümleri gereğince yapı, üzerinde bulunduğu taşınmazın mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) haline gelir ve o taşınmazın mülkiyetine tabi olur. Ancak, yasa koyucu somut olaydaki taşınmazların durumunu genel hükümlere bırakmamış, bu konumdaki taşınmazların maliki ile yapıyı yapan kişi arasındaki ilişkiyi Türk Medeni Kanununun 722, 723. ve 724. maddelerinde özel olarak düzenlemiştir. Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir....

        Zararın varlığının saptanması halinde ise, uzman bilirkişiler aracılığı ile hangi ağaçların (bitkilerin) zarar verdiği, bunların kökünden ya da dalları kesilerek mi zararın giderileceği saptanarak, zararın giderim şekli hükümde açıkça gösterilmelidir.Somut olayda; davacı, davalının sınıra diktiği ağaçların dallarının taşınmazına müdahalesi bulunduğunu, ayrıca bu ağaçların yapraklarının dökülmesi nedeniyle ürünlerine zarar verdiğini ve ağaç köklerinin de duvara zarar verdiğini iddia ederek müdahalenin meni, kal ve tazminat istemiştir.Davalı, zarar oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece mevcut bir zarar oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Davacı delil olarak 2007/13 D.... sayılı tespit dosyasındaki bilgi ve belgelere de dayanmıştır....

          Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının taşınmazına sürekli, esaslı ve tamamlayıcı (mütemmim cüz'ü) nitelikte yapı yapması halinde diğer koşullarda mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Ancak; malzeme sahibinin Türk Medeni Kanununun 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; a-Malzeme maliki iyiniyetli olmalıdır. Türk Medeni Kanunu’nun 724.maddesi hükmünden açıkça anlaşıldığı üzere, taşınmaz mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin Türk Medeni Kanunun 3.maddesinde hükme bağlanan subjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşın bilebilecek durumda olmamasını, ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder....

            Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....

              Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Türk Medeni Kanununun 724. maddesinde bina sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona yada onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak bina sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....

                Davacı, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 3 katlı binanın sahibi olduğunu, ... ada ... sayılı yan parsel maliki olan davalının yaptırdığı inşaat çalışması sırasında yeterli önlem alınmadığından zemin kazı çalışması nedeniyle sahibi olduğu binanın taşıyıcı kolon ile kirişlerin zarar gördüğünü zeminin kaydığını, binada çatlaklar oluştuğunu belirterek binanın güçlendirme ve onarım bedelinin tahsilini, bu mümkün olmadığında hasarlanan bina nedeniyle uğradığı zararın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacıya ait binanın ruhsatsız, projesiz ve kaçak bina niteliğinde olduğunu, dava dışı ... Büyükşehir Belediyesi tarafından 1992 yılında henüz inşaat aşamasındayken durdurma kararı verildiğini, 1994 yılında ruhsatsız, projesiz ve kaçak olması nedeniyle binanın yıkımına karar verildiğini belirterek yersiz açılan davanın reddini savunmuştur....

                  Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde malzeme sahibinin iyiniyetli olması yanında diğer bazı koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. TMK’nin 724. maddesinde yapı sahibine tanınan bu hak, kişisel hak niteliğinde olup, bina sahibi ve onun külli halefleri tarafından, inşaat yapılırken taşınmazın maliki kim ise ona ya da onun külli haleflerine karşı ileri sürülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, taşınmaza sonradan malik olan kişiye karşı da bu kişisel hak ancak yapı sahibini bu haktan mahrum bırakmak amacıyla arsa sahibi ile el ve işbirliği içinde olduğu iddiasıyla ileri sürülebilir....

                    UYAP Entegrasyonu