Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 05.10.2001 tarihinde noter senedine dayalı olarak açılan taşınmaz mal satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'...

    Asliye Ticaret Mahkemesi ise, uyuşmazlığın gayrimenkul satış vaadinden kaynaklandığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm için yetersiz olduğu açıklanarak; mahallinde yeniden keşif yapılarak davacının dayandığı 14.09.2004 tarihli paylaşma senedinin taşınmazlara uygulanması, paylaşmaya dava konusu taşınmazların da dahil olduğunun anlaşılması halinde satış vaadinden sonra yapılan paylaşmaya değer verilmesi ve ayrıca dinlenmeyen tanıklarda taşınmaz başında dinlenmek suretiyle toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi" gereklerine değinilmiştir....

        Hukuk Dairesi ESAS NO : 2014/16253 KARAR NO: 2016/785 Y A R G I T A Y İ L A M I Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.02.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 27.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava dosyasının davacı tarafından üç defa takipsiz bırakıldığı belirtilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....

          Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 02.07.2012 gün ve 49-279 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesinden değil, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere bağışlama sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Eser sözleşmesi ilişkisi, davacı yüklenici şirket ile dava dışı ..... unvanlı şirket arasında kurulmuş olup, dava konusu değildir. Davanın tarafları arasındaki hukuki ilişkinin bağışlama sözleşmesinden kaynaklanmasına göre, kararın temyiz incelenmesinin yapılması görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Causa donandi ilkesi yani kazandırmanın bağışlama sebebiyle yapılmış olması; bağışlayanın bağışlanana kazandırmayı bir ivaz (karşılık) almaksızın, onu zenginleştirme amacıyla yapmasını ifade eder (Yavuz, C.: Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, İstanbul 2002, s.222). Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de salt kazandırmanın bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirilemez. Esasen bu nitelikteki kimi kazandırmalar Türk Borçlar Kanunu’nda örnekleme yoluyla sayılmıştır. Buna göre; “Henüz edinilmemiş olan bir haktan feragat etmek veya bir mirası reddetmek, bağışlama değildir. Ahlâki bir ödevin yerine getirilmesi de bağışlama sayılmaz” (Türk Borçlar Kanunu m. 285/2-3). Bu gibi kazandırmalarda amaç bağışlama değildir. Sözgelimi “ahlaki bir görevin yerine getirilmesi”, “eksik bir borcun ödenmesi”nde bağışlama (causa donadi) değil, ifa (causa solvendi) amacı güdülmektedir (Yavuz, s. 222-223)....

              Somut olayda; davacı vekili, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat talebinde bulunmuş olup, davacının ... ada ... parsel ... blok ... nolu (2+1 Daire) bağımsız bölüm dairenin satışı ve inşaat bitiminde toplam 129.000 TL karşılığı tescili konusunda davalılar ile anlaşma yaptığı, davacının ödeme yaparken bir kısım ödemesini sahip olduğu kooperatif hissesi ile yaptığı, ancak uyuşmazlık konusunun gayrimenkul satış vaadinden kaynaklı tapu iptal tescil davası olup, ödemenin bir kısmının kooperatif hissesinin devri suretiyle yapılmasının uyuşmazlık konusu olmadığı, ödemenin ne şekilde yapıldığı ile ilgili taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlık konusunun ödeme şekli olmadığı ve ödemenin yapılış şeklinin de davacının tüketici vasfını değiştirmeyeceği anlaşılmakla davanın Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 6....

                Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının tarafına bağışlama ve hediye amacıyla toplamda 5.750,00- TL gönderdiğini, gönderilen paranın bağışlama amacıyla gönderilmiş olduğunu ve iade etmeyeceğini belirttiğinde ise davacı tarafın tehditlere başladığını, 10/07/2019 tarihinde 2.500- TL gönderip iade etmesi gerekmeyen, yardım ve bağışlama amacıyla gönderilen paradan davacı tarafa iadede bulunmak zorunda kaldığını, iddia edenin iddiasını ispat etmekle mükellef olup davacı tarafın kendisine gönderilen paranın borç ilişkisine dayanan bir bedel olduğunu kanıtlayamadığını belirterek davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

                in murise herhangi bir ödeme yapmadıklarını, yapılan devir ve temlik işleminin gerçekte bağışlama niteliğinde olduğunu, bu durumda görünüşte yapılan satış sözleşmesinin muvazaa nedeniyle, gizli bağışlama işleminin ise yasal şekil şartlarına uygun olarak yapılmaması nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, pay oranında iptal ve adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, murisin belirtilen bağımsız bölümleri satın alabilecek ekonomik bir gücünün bulunmadığını,elde ettikleri kazanımları babasına verdiklerini, bu durumun davacı tarafça da bilindiğini belirterek haksız olarak açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, görünüşteki satış işleminin muvazaalı yapılması, gizlenen bağışlama sözleşmesinin ise şekil noksanı nedeniyle geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraflarca tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2022 NUMARASI : 2021/68 ESAS - 2022/40 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Bağıştan Dönme Kaynaklı) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

                  UYAP Entegrasyonu