Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnşaatın yapımında maliyet bedeli haricinde kâr almaz." şeklinde yer alan hüküm nedeniyle taraflar arasındaki sözleşmenin bağışlama sözleşmesi olduğu şeklinde haksız gerekçe oluşturulduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin bağışlama veya bağışlama vaadi sözleşmesi olarak adlandırılması hukuka aykırı olduğunu, Hazineye, Katma Bütçeli Kuruluşlara, Belediyelere veya İl Özel İdarelerine ait arazi veya arsaların gerçek veya tüzel kişilere bedelsiz devrine ilişkin yönetmeliğin 18. maddesinin yorumunda hataya düşüldüğünü, Davalı Borsanın dava konusu taşınmazın tapusunun davacıya devri için arsa bedeli adına altında sözleşmelerde yer almayan ve tek taraflı olarak tespit ettiği ilave bir ödeme yapmasını şart koşması iyi niyet kuralına ve vicdana aykırı olduğunu, sözleşmede bulunmayan ve tek taraflı olarak belirlediği ilave bir ödemenin yapılmasını şart koşması açıkça hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiğini, borsa kompleksi inşa edildiğinde noter huzurunda çekilecek kura sonunda adlarına...

    Meşelik Mevkii, 99 ada, 118 parsel nolu taşınmazı satın alarak tescil ettirdiğini, bu kazandırmayı yaparken hayatının geri kalan kısmında bu konutta davalıyla beraber yaşamaları hususunda anlaştıklarını ancak davalının bu şarta aykırı davrandığını kendisini evden dışarı çıkarttığını ve kirada yaşamak durumunda bıraktığını bu sebeplerle bağışlamadan rücu ettiğini, bağışlama konusu olan bir miktar iadesiyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz bağışlama sözleşmelerinin resmi şekle tabi olduğunu, bağışlamanın elden bağışlama olduğunun kabulü halinde bile kendi banka hesabına gönderilmediğinden geçerli olmadığını, davacı ile birlikte oturma gibi bir şartla villanın satın alınmadığını, ortada bir bağışlama sözleşmesinin bulunmadığından bağışlamadan dönmenin de mümkün olmayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "......

    (Örnek: Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 25.10.1965 günlü, 4557/5028 sayılı kararı) Mehri müeccel, ileriye (evliliğin boşanma ya da ölümle son bulunması haline kadar) yönelik bir bağışlama vaadidir. Koca dışında üçüncü bir kişinin de bağışlama vaadi geçerlidir. Ancak, bu durum, Borçlar Kanununun 110. maddesinde yazılı üçüncü kişi yararına borç altına girme olmayıp, Borçlar Kanununun 238. maddesinde düzenlenmiş bağışlama vaadidir. Bağışlama vaadinin geçerliliği, yazılı olma koşuluna bağlıdır. (B.K. m. 238/1). (4.HD. 18.2.1985 - 1984/9153 E, 1985/1223 K. YKD. 1985 Sayı Sh. 802). Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi vardır. Uyuşmazlık, Aile Hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd., eBK m. 234 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir....

      Maddesi düzenlemesine göre işlemin bağışlama gibi olduğu iddiasına dayanmasına karşın somut durumun bu iddianın tam aksi şeklinde olduğunu, müvekkili ile kardeşi arasında yapılan taşınmazın 1/3 hissesinin devrine ilişkin işlemin satış sureti ile müvekkilinin hissesinin bedelinin ödenerek devri şeklinde yapıldığını, tarafların kardeş olmasının tasarruf işleminin bağışlama olduğu şeklinde nitelendirilemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/323 KARAR NO : 2022/1593 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2021/99 ESAS - 2021/951 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Bağıştan Dönme Kaynaklı) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/323 KARAR NO : 2022/1593 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ILGIN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2021 NUMARASI : 2021/99 ESAS - 2021/951 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Bağıştan Dönme Kaynaklı) KARAR : İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına yönelik davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

      Davacını talebi incelendiğinde dava konusunun davacıya takılan değil takılması vaad edilen takılarla ilgili alacağının olduğu, bu hususun mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....

      Mahkemece, taraflar arasındaki belgenin sözleşme değil, bağışlama taahhüdü niteliğinde bulunduğu, belgenin karşılıklı edimleri içermediğinden, davacının bağış yapmak istememesi ve tutanakta yazılı ödemeyi yerine getirmemesi halinde davalının bunu yerine getirmeye ve sözleşmeye bağlı kalmaya zorlamanın mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır Taraflar arasında tanzim edilen 20.04.2009 tarihli belge sözleşme özgürlüğü kapsamında düzenlenmiş olup, bağışlama taahhüdü niteliğinde bulunmadığı anlaşılmaktadır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2022 NUMARASI : 2018/393 E - 2022/184 K DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; vakfın amaçları doğrultusunda kurmayı hedeflediği Üniversite'nin YÖK nezdindeki kuruluş sürecinde iş ve işlemleri sonucu vakfın zarara uğramasına neden olan Vakıf Mütevelli eski üyesi davalının, işlediği haksız fiilden kaynaklı belirsiz alacak konulu maddi zararın şimdilik 10.000,00 TL tazmin talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin vakfın Gaziosmanpaşa 8. Noterliği 10.12.2012 tarih ve 31146 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki vakıf senedinin İstanbul 12. Asliye Hukuk Mahkemesi 2014/537 E. 2014/575 K....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 14/01/2021 NUMARASI: 2015/236 Esas, 2021/31 Karar DAVANIN KONUSU: Alacak BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARAR TARİHİ: 20/05/2021 Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, Dairemiz Başkanı ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ... San. Ve Tic. Ltd....

          UYAP Entegrasyonu