Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; birleştirilen 2006/1 esasta kayıtlı davada 20.04.1965 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanılarak davalılar miras bırakanı adına tapuda kayıtlı dokuz ayrı parseldeki 1/4 payın iptal ve tescili, bu dava ile birleştirilen 2006/153 esastaki davada ise dayanılan satış vaadi sözleşmesinin imzada sahtelik nedeniyle iptali dava edilmiştir. Birleştirilen diğer dosyalar ile açılan karşılık dava ise birbiriyle bağlantısız 24 ve 47 istimlak parselini alan taşınmazlardaki zilyetliğin tespiti ve kamulaştırma bedellerinin tahsiline ilişkindir. Görülüyor ki, zilyetliğin tespitine ilişkin davalarla gerek satış vaadi sözleşmesine dayalı davanın ve gerekse satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkin davanın yek değeri ile HUMK.nun 45. maddesinin anladığı anlamda bir ilişkisi yoktur. Davaların açılmasına neden olan hadise aynı sebepten doğmamıştır....

    Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Eldeki dava zilyetliğin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Davacının ne ayni ne de kişisel hakkı söz konusu olmadığına göre, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik TMK'nun 981 vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda da görev Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. (HMK. m. 4./1-c)....

      İLGİLİ MEVZUAT: 28/02/2009 tarih ve 27155 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Spor Müsabakalarına Dayalı Sabit İhtimalli ve Müşterek Bahis Oyunları Uygulama Yönetmeliğinin "Sabit bayilik ruhsatının iptali" başlıklı 24. maddesinin 1. fıkrasında; "Aşağıda belirtilen hallerde bayilik ruhsatı, Teşkilat tarafından tek taraflı olarak ve herhangi bir bildirim süresine uyulmaksızın iptal edilir: ......

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu ve zilyetliğin korunmasına yönelik davanın 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacı tarafın Hazine arazisi üzerindeki talebinin sadece zilyetliğin korunması kapsamında değerlendirilemeyeceği, davanın bir hak davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm vermiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu,taşınmazda davacının mülkiyet hakkına dayanmadığı, davacının zilyetliğe dayandığı anlaşılmıştır....

          İşyerinin kullanma hakkının Kooperatif üyeliği hakkına dayalı olarak dava dışı ... adlı üçüncü kişide olduğuna ilişkin taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Davacı taraf zilyetliğini dayandırdığı hakkı... adlı kişiyle aralarındaki "kiracılık ilişkisine" dayandırmakta, davalı taraf da "kiracılık-alt kiracılık” ilişkisine dayanmaktadır. Kuşkusuz, tarafların taşınmaz mal sahibinin hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi (TMK. md. 683) davası açmak veya kiralayanlarına karşı zapttan sorumluluk hükümlerine (TBK. md. 309 vd.) başvurma hakkı mevcuttur. Ancak somut davaya konu olay bunlara ilişkin değildir. Talep bir ticari işletmenin işletme faaliyetlerinden de kaynaklanmadığından ticari davaya da konu olabilecek nitelikte değildir. Talep yalın olarak davacının mevcut diğer hakları yanında kullanabileceği TMK. 981 vd maddelerinde düzenlenen “zilyetliğin korunması”na ilişkin “saldırının önlenmesi ve zilyetliğin iadesi” davası niteliğindedir....

            Asliye Hukuk Hakimliğince (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) verilen 29.03.2011 gün ve 2009/176-2011/73 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık akaryakıt satış istasyonunun kurulmasına ilişkin ileride akdedilecek bayilik sözleşmesine esas olmak üzere imzalanan ön sözleşmeden kaynaklanmıştır. Davacının sözleşmedeki bayilik taahhüdü kapsamında kanopi ve saha betonu yapması kabul edilmiştir. Davacı kendi arsası üzerine ipotek ve intifa tesis etmesine karşın davalının edimini ifa etmediğinden eldeki davayı açmıştır. Gerek ön sözleşme içeriğinden gerekse tarafların iddia ve savunmalarına göre uyuşmazlığın bayilik ön sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığı gibi mahkemenin hukuki nitelendirmesi de bayilik sözleşmesi biçimindedir....

              İnceleme konusu karar, bayilik sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup belirgin şekilde 14. Maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 19.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 04.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, bayilik sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6110 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyanın temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay 19. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak 04.02.2010 tarih ve 3 sayılı Yargıtay Başkanlar Kurulu kararı gereği dairelerce gönderme kararı verildiğinde, ikinci dairece başka bir daireye gönderme kararı verilmeden, dosyanın doğrudan Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu’na gönderilmesi gerekmektedir. Somut uyuşmazlıkta da Yargıtay 3. ve 13. Hukuk Dairesince gönderme kararı verildiğinden dosyanın Başkanlar Kurulu’na sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:TİCARET MAHKEMESİ Uyuşmazlık, bayilik sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir....

                    Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın bayilik sözleşmesine dayalı verilen senede yönelik menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Daire belirlenmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine 03/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu