WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, TMK'nın 981 ve devam eden maddelerine dayalı zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YIKIM VE ECRİMİSİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; miras yolu ile intikal eden tapusuz taşınmazda zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi ve zilyetliğin korunması istemine istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,17.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili, bayilik sözleşmesinin müvekkili şirketten kaynaklanan bir nedenle sona ermediğini, müvekkilinin fesih yönünde bir iradesinin bulunmadığını, davacının davada hukuki menfaati olmadığı gibi bu davadan dolayı taleplerin de muaccel olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 12.03.2009 tarihli Rekabet kurulu kararının açıklayıcı nitelikte bir karar olduğu ve tarafların 18.09.2010 tarihinden sonra rızaen anlaşarak yeni bir sözleşme yapmalarına engel olmadığı, intifa ve bayilik sözleşmesinin ayakta iken, sözleşmelerin geçersiz hale geleceğinden bahisle sebepsiz zenginleşme hükümleri nedenine dayalı dava açılamayacağı dava ön koşullarının henüz oluşmadığı gerekçesiyle erken açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 14.02.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 22.11.1955 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalı zamanaşımı def’inde bulunmuş, tescil istenen taşınmazda dava konusu yapılan taşınmazın farklı taşınmazlar olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davaya dahil edilen ...’ın dayandığı 17.11.1955 tarihli sözleşme davada dayanılan sözleşmeden daha eski tarihi taşıdığından önceden düzenlenen sözleşme geçerli olduğundan bahisle dava reddedilmiştir....

          Somut olaya gelince; birleştirilen 2006/1 esasta kayıtlı davada 20.04.1965 tarihli taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanılarak davalılar miras bırakanı adına tapuda kayıtlı dokuz ayrı parseldeki 1/4 payın iptal ve tescili, bu dava ile birleştirilen 2006/153 esastaki davada ise dayanılan satış vaadi sözleşmesinin imzada sahtelik nedeniyle iptali dava edilmiştir. Birleştirilen diğer dosyalar ile açılan karşılık dava ise birbiriyle bağlantısız 24 ve 47 istimlak parselini alan taşınmazlardaki zilyetliğin tespiti ve kamulaştırma bedellerinin tahsiline ilişkindir. Görülüyor ki, zilyetliğin tespitine ilişkin davalarla gerek satış vaadi sözleşmesine dayalı davanın ve gerekse satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkin davanın yek değeri ile HUMK.nun 45. maddesinin anladığı anlamda bir ilişkisi yoktur. Davaların açılmasına neden olan hadise aynı sebepten doğmamıştır....

            İşyerinin kullanma hakkının Kooperatif üyeliği hakkına dayalı olarak dava dışı ... adlı üçüncü kişide olduğuna ilişkin taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Davacı taraf zilyetliğini dayandırdığı hakkı... adlı kişiyle aralarındaki "kiracılık ilişkisine" dayandırmakta, davalı taraf da "kiracılık-alt kiracılık” ilişkisine dayanmaktadır. Kuşkusuz, tarafların taşınmaz mal sahibinin hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi (TMK. md. 683) davası açmak veya kiralayanlarına karşı zapttan sorumluluk hükümlerine (TBK. md. 309 vd.) başvurma hakkı mevcuttur. Ancak somut davaya konu olay bunlara ilişkin değildir. Talep bir ticari işletmenin işletme faaliyetlerinden de kaynaklanmadığından ticari davaya da konu olabilecek nitelikte değildir. Talep yalın olarak davacının mevcut diğer hakları yanında kullanabileceği TMK. 981 vd maddelerinde düzenlenen “zilyetliğin korunması”na ilişkin “saldırının önlenmesi ve zilyetliğin iadesi” davası niteliğindedir....

              Bilindiği üzere ve kural olarak, taşınmaza zilyet olanlar tapu kaydı veya bir hakka dayandığı takdirde TMK'nun 683. maddesindeki mülkiyet hakkının korunmasından yararlanarak istihkak davası veya elatmanın önlenmesi davası açabileceği gibi, salt zilyetliğe dayanan kişiler ise TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması hükümlerinden yararlanarak zilyetliğin korunması davası açabilirler. Eldeki dava zilyetliğin tespiti ve korunması isteğine ilişkindir. Davacının ne ayni ne de kişisel hakkı söz konusu olmadığına göre, uyuşmazlığın zilyetliğin korunmasına yönelik TMK'nun 981 vd. maddeleri hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Zilyetliğin korunmasına ilişkin davalarda da görev Sulh Hukuk Mahkemesine aittir. (HMK. m. 4./1-c)....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, taraflar arasındaki kira sözleşmesine dayalı zilyetliğin korunmasından kaynaklanmakta olup dosyada Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma kararı da bulunduğundan 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi uyarınca temyiz incelemesi 8. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 02/06/2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, sav ve savunmaya, mahkemece saptanan hukuki niteliğe göre uyuşmazlık, kişiler arasında eser sözleşmesine dayalı zilyetliğin devrine ilişkindir. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 01/02/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın mahiyeti itibariyle zilyetliğin korunması davası olduğunu ve zilyetliğin korunmasına yönelik davanın 6100 Sayılı HMK'nun 4/1-c maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davacı tarafın Hazine arazisi üzerindeki talebinin sadece zilyetliğin korunması kapsamında değerlendirilemeyeceği, davanın bir hak davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm vermiştir. Somut olayda, uyuşmazlık konusu taşınmazın 3402 sayılı yasanın EK-4.maddesi gereğince, 6831 Sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu,taşınmazda davacının mülkiyet hakkına dayanmadığı, davacının zilyetliğe dayandığı anlaşılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu