WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 1.4.2008 gün, 8000-3293 sayılı, 3.Hukuk Dairesinin 9.6-2008 gün 9061-10630 sayılı 13.Hukuk Dairesinin 3.7.2008 gün 8788-9355 sayılı 11.Hukuk Dairesinin 22.9.2008 gün 8791-10264 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, tacirler arası bayilik sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 19. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Günü : 13.10.2004 Sayısı : 547-548 Ankara 6.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 25.1.2005 gün, 431-304 sayılı, 19.Hukuk Dairesinin 10.10.2005 gün 919-9858 sayılı 13.Hukuk Dairesinin 9.2.2006 gün 15279-1427 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, bayilik sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz incelenmesi görevi 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 19.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 27.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, bayilik sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 02.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, bayilik sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin olup; dosya içerisinde .... Hukuk Dairesinin 08.07.2013 tarih ve 2012/14883 -2013/12417 E.K. sayılı bozma kararı bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun .... maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2018 gün ve 2018/...sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi .... Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun ...7/2016 kabul tarihli ve 6723 sayılı Kanunun .... maddesiyle değişik 60/.... maddesi gereğince dosyanın görevli .... Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 30/04/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Zilyetliğin korunması Uyuşmazlık, zilyetliğin korunması istemine ilişkindir. Bu durumda hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında kaldığından dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 26.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            . - K A R A R - Davacı vekili, 19.01.1996 tarihli sözleşme ile davalının Ordu ili ve ilçelerinin bayiliğini üstendiklerini, davalının haksız yere bayilik ilişkisini 23.09.1998 ve 09.06.1999 tarihleri arasında askıya alarak ayrıca 700.-TL. maddi ceza uyguladığını, uygulanan maddi cezanın haksız olduğunun, Ankara 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 24.09.2004 tarihli kararı ile sabit olduğunun, davalının bayilik sözleşmesini haksız yere askıya aldığı dönemde kazanç kaybına uğradıklarını ve şirketin itibarının zedelendiğini iddia ederek fazlaya dair hakları saklı tutularak 1000.00.-TL. maddi, 10.000.00.-TL. manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, davacının bayilik sözleşmesine aykırı davrandığının müfettiş raporları ile belirlendiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....

              Ya da bayilik faaliyeti yürütmek isteyen kişi akaryakıt istasyonu sahibi kişi ile anlaşarak kira sözleşmesi düzenlemekte, daha sonra da herhangi bir dağıtım firması ile anlaşmakta, ardından dağıtıcı bayi adayı ve malik arasında üçlü bir protokol yapılmakta; söz konusu protokol gereğince malik tarafından ilgili taşınmaz üzerinde dağıtıcı firma lehine intifa hakkı tanınmakta ve sonrasında da kira hakkı sahibi ile bayilik sözleşmesi imzalanmaktadır. Bir başka anlaşma türünde de başlangıçta taşınmaz maliki ile intifa hakkı tesisi ve ardından bayilik sözleşmesi imzalandıktan sonra malik ile yapılan bayilik sözleşmesi herhangi bir sebeple sona erdiğinde malik tarafından bulunan ya da dağıtıcı firma tarafından bulunan üçüncü bir kişi bayilik faaliyetini devralmaktadır....

                Hukuk Dairesinin Dairemizce de benimsenen 18/09/2014 tarihli, 2013/22227 Esas-2014/16366 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, 4721 sayılı TMK'nun 981, 982 ve 983. maddeleri mal üzerinde zilyetlikten başka hiçbir hakkı bulunmayan kişilerin zilyetliğinin korunması için konulmuş hükümleri ihtiva etmektedir. TMK'nun 973. maddesinde zilyetlik “bir şey üzerinde fiili hakimiyeti bulunan kimse onun zilyedidir” biçiminde tanımlanmıştır. TMK.nun 982 ve 983.maddelerinde zilyetlik herhangi bir hakka bağlı olmaksızın dava yoluyla korunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki, zilyetliğin korunması davasıyla zilyet, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemelerinde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanır. Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı taktirde dava bir hak davası niteliğini kazanır....

                Davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan zilyetliğin tespiti ve korunması davasının kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairece onanmıştı. Davalı vekili karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle onama kararının kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün bozulmasını istemiştir. Davacı vekili, vekil edenin dava dilekçesinde adresi yazılı tek katlı gecekondu ve yanındaki iki katlı binanın zilyedi olduğunu, vekil edeninin dava dışı kızı tarafından belediyede vergi kayıtları oluşturulmak ve gerçek dışı ilmühaber düzenletilmek suretiyle binanın davalıya satıldığını, davaya konu gecekondu ve iki katlı binanın davacıya ait olduğunun ve zilyetliğinin tespiti ile zilyetliğin korunmasına karar verilmesini istemiştir....

                  Zilyet, zilyetliğin arkasında bulunan ayni (nesnel) veya şahsi (kişisel) bir hakka dayandığı takdirde dava bir hak davası niteliğini kazanır.” denilmekle salt zilyetliğin korunması davaları ile zilyetliğin tespiti davaları arasındaki fark net bir şekilde açıklanmıştır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, tescil harici taşınmaz malı uzun süredir kullanan üzerine, izinsiz olarak, hafif yapı niteliğinde olmayan yapı kuran zilyetlerin, arsa maliki Hazine'den başka kişiler aleyhine açtıkları davalar, arkasında barındırdığı bir hakka dayanmakla, salt zilyetliğin korunması davası olmayıp; temelinde bir hak davasıdır. Somut olayda gelince; davacı, tapu kaydının oluşmasından sonra tapu kaydının beyanlar hanesinde yazılı olmayan kullanıcı şerhinin verilmesi ya da mevcut şerhin değiştirilmesi isteminin bulunması ve davalı yanın da dayandığı bir tapu kaydının bulunduğunu iddia etmesi nedeniyle salt zilyetliğin korunması istemi değil, temelinde bir hakka dayanır....

                  UYAP Entegrasyonu