Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesi ise, birleştirilen davanın aynı konu ile ilgili bakiye alacağa ilişkin ek dava olduğunu ve her iki davada toplam alacak miktarının 9.110,00 TL tutarında bulunduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda itirazın iptaline ilişkin asıl davada dava değeri 2.764,00 TL, birleştirilen davada ise 6.380,00 TL. olarak gösterilmiştir. Asıl dava tarihinde, birleştirilen davada talep edilen alacak miktarı muaccel değildir. Yine itirazın iptaline ilişkin olan asıl dava kısmi dava niteliğinde değildir. Bu durumda her dava birleştirilse de kendi şartları içinde müstakilliklerini koruyarak görülecek- tir. Dava tarihinde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırı 7.080,00 TL olduğundan ve her iki davanın değeri ayrı ayrı bu miktarın altında bulunduğundan uyuşmazlığın Ankara 9.Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/490 Esas KARAR NO : 2022/568Karar DAVA: Alacak DAVA TARİHİ: 07/12/2011 BİRLEŞEN ------- SAYILI DOSYASINDA: DAVA: Alacak DAVA TARİHİ: 29/01/2013 KARAR TARİHİ: 30/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İş bu davanın 29/03/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı anlaşılmakla, dosya ele alınıp, tetkik edildi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava hukuki niteliği itibariyle asıl davada alacak istemine, birleşen davada katılım bedelinin iadesi istemine ilişkin bulunmaktadır. Mahkememizde görülmekte olan davada dosyanın 29/03/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı görülmüştür. Dava dosyasının işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde yenilenmemesi halinde HMK. 150/5. maddesi uyarınca mahkemece re'sen açılmamış sayılmasına karar verileceği düzenlenmiştir. Mahkememiz dosyasının ---- Mahkememiz dosyası ile birleştiği görülmüştür....
Davacı taraf icra takibinde 158.449 TL asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 215.773 ,88 TL alacak talebinde bulunmuş ise de itirazın iptali davasında fazlaya dair haklarını saklı tutarak 122.398,52 TL asıl, 7.601,48 TL faiz olmak üzere toplam 130.000 TL üzerinden itirazın iptalini istemiştir. Yapılan bilirkişi incelemesinde, davacının 158.449 TL asıl alacağı bulunduğu belirlenmiş olup, bu alacaktan temlik ile yapılan 125.000 TL ödeme düşüldüğünde bakiye alacak 33.449 TL'dir. Dava değeri 130.000 TL'den bakiye alacak mahsup edildiğinde davada red olunacak kısım 96.551 TL olduğu halde bu husus dikkate alınmadan bozma ilamı hatalı yorumlanarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Somut olayda; kabul edilen asıl alacak, likid bir miktar olduğuna göre, davası kabul edilen alacak üzerinden davacı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilmemesi doğru bulunmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de; yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 Sayılı HMK'nın geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin faturaya dayalı alacağını tahsil için giriştiği icra takibine davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu, takipten sonra davalı tarafça yapılmış ödemeler mahsup edildikten sonra 5.600,07 TL alacak kaldığını, davalının ayıplı mal nedeniyle uğranılan zararın takas edildiği yönündeki itirazının usulüne uygun ayıp ihbarı bulunmadığından haksız bir itiraz olduğunu ileri sürerek bakiye alacak bakımından itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Dairesinin 2015/5936 esas sayılı dosyasında 09.02.2016 tarihinde T3 Genel Müdürlüğü tarafından dosyaya kısmi ödeme yapıldığını, ödeme tarihi itibari ile bakiye alacak olduğu halde icra dairesinde sehven takip dosyasının infazen kaldırıldığını, icra dairesinden dosyanın yenilenmesini talep ettiklerini, ancak infazen kapatılan dosyanın yenilenemeyeceği gerekçesi ile taleplerinin reddine karar verildiğini, bu kararın hatalı olduğunu, takibe dayanak mahkeme kararının kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminata ilişkin olduğunu, Anayasa gereği kararın kesinleştiği tarihten itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz işleyeceğini, buna göre hesaplama yapıldığında borçlunun ödeme yaptığı 09.02.2016 tarihte toplam alacak 1.209,925,09- TL iken borçlu idarenin 1.073,583,86- TL ödeme yaptığını bu nedenle dosyanın infazen kapatılmasının hatalı olduğunu beyanla şikayetin kabulü ile bakiye alacak hesaplanarak takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaptan kaynaklanan asıl alacağın ve işlemiş faizin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın asıl alacak üzerinden iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın borcu kabul etmediği, davanın reddini savunduğu görülmüştür. Takip dayanağı cari hesap özeti incelendiğinde --- olduğu, davalının --- tutarında çek ile ödeme yaptığı, çek ile ödeme sonrası bakiye borcun--- olduğu, davacının ---faturayı davalı adına borç olarak kaydettiği, bunun sonucunda davalının bakiye borcunun --- olduğu görülmüştür. Talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davalının defterlerine göre ---olduğu, davalının --- tutarında çek ile ödeme yaptığı, çek ile ödeme sonrası bakiye borcun -- olduğu, davalının ---adet faturayı defterlerine kaydettiği, bunun sonucunda davalının bakiye borcunun ---- olduğu tespit edilmiştir....
-TL olduğunun tespit edildiği, bakiye alacak iddiası yönünden davacı tarafından davalıya yemin teklif edilmiş ise de, davalının bilirkişi raporunda belirtilen miktar dışındaki alacak için teklif edilen yeminin icapsız olduğunu ve HUMK.nun 354/2.maddesine göre ispatlanmış hususlarda yemin teklif olunamayacağını belirterek yemin teklifini kabul etmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 627.-TL asıl alacak olarak devamına, fazla talebin reddine, 627.-TL üzerinden %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline, davalı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Dava itirazın iptali davası olup, davanın kısmen kabulü karşısında, takibin hangi alacak kalemleri açısından hangi alacağın kaç TL. asıl alacak, varsa kaç TL. işlemiş faizi ile birlikte, hangi faiz oranları ile devam edeceğinin hükümde gösterilmesi gerekir. Aksi halde hükmün infazında tereddütler oluşacaktır. Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili taleplerini ayrıştırmadan toplu olarak icra takibinde bulunmuş, takibin itiraz üzerine durması üzerine yine taleplerini ayrıştırmadan itirazın iptali talepli davasını açmış, yargılama sırasında mahkemece talep ayrıştırılmadan yargılama yapılmış, davanın kısmen kabulü ile itirazın kısmen iptaline karar verilmiş, ancak birden fazla alacak kalemi içeren takibin hangi alacak kalemleri açısından hangi alacağın kaç TL. asıl alacak, kaç TL. işlemiş faizi ile birlikte, hangi faiz oranları ile devam edeceği hükümde gösterilmemiştir....
davanın kabulüne, davaya konu edilen alacak likit olduğundan bahisle icra inkar tazminatına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....