Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır. Dosya içeriğine göre kısmi olarak açılan davada davacı vekili bilirkişi hesap raporundan sonra ıslah sureti ile alacakları arttırmış ve davalı vekili ise ıslaha karşı zamanaşımı def'inde bulunmuştur....
Esas ve ... karar ve 28.03.2017 tarihli kararı ile davalının zamanaşımına uğradığını beyan ederek tasarruf sigorta fonuna aktardığı banka hesabının davacıya iadesine karar verildiğini ve kararın yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, müvekkilinin kesinleşen karkardaki 10.02.2017 tarihli bilirkişi raporunda bakiye asıl alacak 22.534.75.TL ve işlemiş 17.972.23.TL olmak üzere toplam 40.506.98.TL için ilamsız ilamsız icra takibi yapılmış fakat davalı haksız yere icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazının kesinleşen yargı kararındaki bakiyeye ilişkin olduğunu davada Yargıtay bozmasından sonra ıslah yapıldığı için ıslah talebi red edilmiş ve bakiye alacak için zamanaşımı süresi içinde ilamsız icra takibi yapılarak zamanaşımının kesinleştiğini, davalının son işlemi üzerinden 10 yıllık zamanşamı dolmadan icra takibi yapıldığını, bkiye alacak kesinleşen ilamdaki hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen ve likit bir alacak olmasından ötürü itirazı...
İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, bakiye kalan alacak ------ için başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Davacı, davalı ile aralarında yaptıkları protokole göre, dava dışı---- oranındaki hissesini davalıya sattığını,---- satmak konusunda anlaştıklarını ancak davalının hisse bedelini ödemediğini---- dava açtığını, mahkemenin --- sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, bakiye kalan----- icra takibi başlattığını, takibe kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir. ---sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının davalı hakkında ----- için ilamsız takibe geçtiği, borçlunun yasal süre içerisinde yapmış olduğu itirazı üzerine takibin durduğu davanın yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür. ---- tarihinde açılan fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere --- alacak davasında mahkemece davanın reddine dair---- arasında yapılmış bir sözleşme vardır....
Esas sayılı takip dosyasındaki alacak için düzenlenen protokol ve zeyilnamede bahsi geçen bakiye 111.700,67 TL' yi, 14/02/2022 tarihinden itibaren tanınan 1 aylık süre içerisinde ödemediğinden davacı bu miktar için bu kez Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasında yeni bir takip başlatmıştır. Eldeki davanın konusunu oluşturan Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasındaki bakiye alacak ile ...İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasındaki alacak aynı alacaktır. Taraflar arasında imzalanan protokolün 3.5. maddesinde; ifanın belirlenen şekilde/vadede yapılmaması halinde, yapılan kısmi ödemelerin mahsup edilerek takibe kaldığı yerden devam edileceğinin hüküm altına alınmış olması da tarafların protokol yapmaktaki amaçlarının borcun yenilenmesi olmadığını açıkça ortaya koymaktadır. Yani ortada yenilenmiş bir alacak/borç bulunmamaktadır. Bu tespitlere göre davacı, Ankara ...İcra Müdürlüğü'nün ......
İstanbul ...İcra Müdürlüğünün... esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı ...Ltd Şti tarafından borçlu...AŞ aleyhine 8.980,00TL asıl alacak, 834,77TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.81,77TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür....
İş Mahkemesine açılan 2021/129 esas sayılı ek dava dosyasın ile asıl dava dosyasında alınan 12.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalar uyarınca ve davalı tarafından yapılan kısmi ödemeler mahsup edildikten sonra bakiye kıdem tazminatı, bakiye fazla mesai ücreti, bakiye ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile bakiye ve bakiye yıllık izin ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, Mahkemece, ek dava dosyasının ... 1. İş Mahkemesinin 2020 / 427 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2022 NUMARASI : 2021/223 2022/145 DAVA KONUSU : ALACAK (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı belediye vekili süresinden sonra sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının taleplerinin zamanaşamına uğradığını, ayrıca işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre alacağınında Samsun 1. İş Mahkemesinin 2019/1054 Esas sayılı dosyası ile karara bağlanmış olup, davacının bu alacak kalemleri yönünden de davasının belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının müvekkili belediyeden de herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı tarafça icra dosyasına borcun olmadığına ilişkin itirazda bulunmuşsa da davalı ticari kayıtlarını mahkememize sunmamış, bakiye tutarın ödendiğine ilişkin ödeme belgesi, dekont vs. de dosyaya sunmamıştır. Belirtilen bu sebeplerle mali yönden yapılan tespitlerle de davacının takip tarihi itibariyle davalı taraftan 37.746,29-TL bakiye cari hesap alacağının kaldığı, bu bakiye yönünden yapılan icra takibinde davalının itirazlarının kısmen haksız olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacının usulüne uygun tutulan ticari kayıtları ve vergi dairesine bildirimleri incelendiğinde 37.746,29 TL davalı borçludan alacağının bulunmasına rağmen davalı aleyhine yaptığı icra takibinde 62.109,69-TL alacak talep ettiği anlaşıldığından, açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek; davalının.......
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kesinleşen 2008/23 E. 2010/162 K. sayılı kararı ile davacının şifresini koruyamaması nedeniyle 2/3 oranında, davalı bankanın ise gerekli güvenlik önlemlerini almaması nedeniyle 1/3 oranında kusurlu bulunduğu, 24.000,00 TL asıl alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği, asıl alacak tutarının 232.056,00 TL olarak tespit edildiği, davalının kusur oranına isabet eden asıl alacak tutarının 78.069,00 TL olduğu, bu durumda kesinleşen karara göre bakiye asıl alacak tutarının 53.352,00 TL olarak tespit edildiği, olay tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz tutarının 147.424,37 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, toplam 200.776,37 TL'nin asıl alacak tutarı olan 53.352,00 TL'sine dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ve davacı talebini aşmayacak şekilde avans faizi yürütülmek suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....
İflas Dairesi'nin ... iflas sayılı dosyasında yürütüldüğü, davacı asil tarafından müflis şirketin masasına toplam 24.172,95 USD alacak kayıt talebinde bulunduğu, talebin ... sıra numarasına kaydedildiği, iflas idaresi tarafından alacak kayıt talebinin 24.172,95 USD'nin müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı tarihteki TCMB USD döviz alış kuru olan 3.0573 TL üzerinden hesaplanan 82.687,40 TL'lik kısmının kabul; bakiye kalan kısmının reddedildiği, davacı tarafından alacak kayıt başvurusunun muayyen sürede yapıldığı ve verilen red kararının davacı yana 30.11.2020 tarihinde tebliğ edildiği, başvuru sırasında gider avansının yatırıldığı, davanın 15 günlük yasal süre içinde 14.12.2020 tarihinde ikame edildiği anlaşılmıştır. Davacının iflas masasından talep edebileceği bakiye alacak miktarının ne kadar olması gerektiği hususunda bankacı bilirkişilerinden birden fazla rapor alınmıştır....