Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/11/2020 tarih, 2020/1 Esas 2020/600 Karar sayılı kararına karşı davalı Vergi Dairesi Başkanlığı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla yapılan inceleme sonucunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı dava dilekçesinde özetle; babası T6'ın 18/05/2015 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olarak kendisinin kaldığını, Kırklareli İcra Müdürlüğünün 2015/2449, Keşan İcra Müdürlüğünün 2013/6509 sayılı icra dosyaları ile babası hakkında evvelce başlatılıp kesinleşen borç muhtırasını tebliğ aldığını, miras bırakanın mal varlığı bulunmadığını, dolayısıyla terekesinin borca batık olduğunu, babası vefat ettiği tarihte herhangi bir geliri olmadığı gibi üzerine kayıtlı herhangi bir mal varlığı da bulunmadığını, terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine karar verilmesi için mahkemeye başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu bildirerek terekenin borca batık olduğunun tespiti ile muris T6'...
nın babasının ... olduğunun tespiti ve kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, kızı ...'nın nüfus kaydında babası olarak davalı ...'nın göründüğünü oysa ...'nın davacı ile ...'ın gayriresmi ilişkisinden doğduğunu bildirerek ...'nın babasının ... olduğunun tespiti, nesebinin düzeltilerek baba hanesine kaydedilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın nesebin reddi olup Türk Medeni Kanununun 286. maddesine göre yasanın davacı anneye bu davayı açma hakkı tanınmadığından davanın, aktif dava ehliyeti bulunmaması nedeni ile reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; mahkemenin 11.11.2010 günlü ara kararı uyarınca ...'ya kayyım atanması için süre verilmiş, ......
un gerçek anne ve babasının .... olduğunun tespiti ve tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi ... kızı olarak nüfusta kayıtlı ....'ın .... kızı olduğunun tespiti ile gerçek anne ve babası nüfusuna kaydedilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesi içeriğine göre dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....
ın babası değil abisi, ...'in de dedesi değil babası olduğunu ileri sürerek hatalı kaydın düzeltilmesini istemiş, mahkemece adın şahsa sıkı sıkıya bağlı haklardan olup davacının annesi ...'ın 05.05.2003 tarihinde vefat ettiği davacının bu davayı açmak için aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde istemde dikkate alındığında dava ad değiştirilmesi değil nüfustaki yanlış kaydın düzeltilmesi davası olup, mahkemece resen ve davacının göstereceği deliller toplanıp davadan hakları etkilenecek olanlar davaya dahil edilip, davanın sonucu itibariyle soybağını da ilgilendirdiğinden davacının gerçek dedesinin kim olduğunun tespiti bakımından DNA araştırması da yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde görülmeyen gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....
Adana 4.Aile Mahkemesinin 09/03/2021 tarih 2020/22 Esas 2021/160 Karar sayılı kararı ile, Talebin Beyrut Lübnan 13/04/1944 doğumlu T3 ile Türkiye'de nüfusa kayıtlı Mahmut ve Latifa oğlu Çimenlik 13/04/1944 doğumlu T3 'in aynı kişi olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak da davacının T3'nin çocuğu olarak tescilidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Babalık Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde babalığın tespiti isteğinde bulunmuş, Mahkemece davanın kabulü ile davalı ...'in ...'ın babası olduğunun tespiti ile aylık 400 TL iştirak nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, murisi 1.12.1996-1.7.2007 tarihleri arasında SSK sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yetkisizlik nedeniyle reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Davacı, muris babası ...’un ... SSK sicil nosunda kısa süreli çalışması ile uzun süren askerlik hizmeti bulunduğu, askerlik hizmeti ile birlikte babasından intikalen emekli olabileceğinden, sigortalılığının tespiti ile sonuç bölümde de murisi babasının 01.12.1996 tarihinden 01.07.2007 tarihleri arasında SSK sigortalılığının tespitini istemiştir. Mahkemece “davacının babası ...'...
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tapuda kayıtlı bulunan taşınmaz üzerindeki zilyetliğin tespiti, korunması ve el atmanın önlenmesine ilişkindir.Mahkemece taşınmazın ilk zilyedinin tarafların babası ... olduğu, onun ölümünden sonra davacının zilyet olduğunun kanıtlanamadığı, davacının 1983 yılından beri köy içindeki bir başka evde oturduğu ve çekişmeli yerdeki evin kim tarafından kiraya verildiğinin belirlenemediği, davacının korunmaya değer ... bir zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
in babası olduğunun tespiti yönünden ise hak düşürücü sürenin mevcut kaydın düzeltilmesinden sonra işlemeye başlayacağı dikkate alındığında hak düşürücü sürenin henüz işlemeye başlamadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece taraf delillerinin toplanması, DNA testi de yaptırılmak suretiyle sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davacının annesinin kim olduğunun anlaşılamadığını, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi talebini içerdiğini, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, davacının çocukluğundan itibaren müteveffaya mektuplar yazmasına rağmen davayı açmak için reşit olmasının üzerinden 6 yıl geçmesini beklediğini ve davanın kötü niyetli olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; "07/09/2018 tarihinde yapılan fethi kabir keşfinde mütevvefanın kemik örnekleri alınarak Adli Tıp Kurumu'na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu'nun 03/12/2018 tarihli raporunda Hüseyin Çetin Ergül'ün T1 % 99,99 ihtimalle babası olabileceğinin tespit edildiği, TMK 301, 302/1,2 maddesindeki karine şartlarının gerçekleştiği" gerekçesiyle, müteveffa Hüseyin Çetin Ergül'ün davacı T1 babası olduğunun tespitine karar verilmiştir....