Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

cüzdanında Kahramane ve Ramazan kızı olduğu görüldüğü halde bu kişilerin nüfus kaydında müvekkilinin annesi Emine bu kişilerin çocuğu olarak kaydedilmediğini, hali hazırda müvekkilinin annesi ve babası belli iken, annesi Emine kendi anne ve baba kütüğüne işlenmemiş durumda olduğundan, anneannesinin Kahramane ve dedesinin de Ramazan olduğunun belli olmadığını, davanın kabulü ile; müvekkilinin annesinin Kahramane ve babasının da Ramazan olduğu ve bu kişilerin çocuğu Habip YAsakçı ve diğer çocukları ile ana baba bir kardeş olarak anne ve babası ile müvekkilinin annesi Emine'nin anne ve babasının aynı kişiler olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş olup, Mahkememizin 03/03/2016 tarihli duruşmasındaki beyanında ise taleplerini davacının annesinin gerçek annesi olan Fatma YASAKÇI ile nüfus kayıtlarında kurulamayan bağın tespit edilmesini talep etmiştir....

e “aynı hanede” olduğu belirtilerek tebliğ edilmesi; sanığın nüfus kayıt örneğine göre 21.07.2005 tarihinde evlendiğinin ve adresinin de tebligat yapılan adresten başka bir adres olduğunun anlaşılması; 28.12.2010 tarihli kolluk raporunda da sanığın evlenmesi ile birlikte anne ve babası ile yaşadığı evden ayrıldığının, mahalle muhtarlığında kaydının bulunmadığının belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin ve suçun unsurlarının tespiti açısından; tebligat tarihi olan 23.06.2010 tarihinde, sanığın MERNİS veya fiili ikamet adresinin hangi adres olduğunun ve bu tarihte sanığın tebligat yapılan adres olan ... adresinde ikamet edip etmediğinin araştırılarak tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim- tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu kaydında soyisminin düzeltilmesi, aksi takdirde malik gözüken kişi ile davacı murisinin aynı kişi olduğunun tespiti isteklerine ilişkindir....

      "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 314 parsel sayılı taşınmazın malik hanesinde muris ...’un baba adının yazılı olmadığını, Köyünde bu isimde başka bir kimsenin de bulunmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın malik hanesinde adı geçen ... ile babası-murisi Hösa oğlu ...’un aynı kişi olduğunun tespiti ile tapu kaydına baba adı olarak isminin yazılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, öncelikle davacının Tapu Sicili Tüzüğü 75. maddesine göre idari başvuru yolunu tüketmesi gerektiğini, dava konusu kişi ile kayıt malikinin aynı kişi olduğunun açıklıkla belirlenmesini, mülkiyet hakkının nakli sonucunun doğmaması için nüfus,tapu ve Savcılıktan gerekli araştırmaların yapılmasını, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; iddianın subut gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı....

        Davacı ..., dava konusu taşınmazın murisi olan babası ...’dan geldiğini ileri sürerek, taşınmazın tüm ... mirasçılarının kullanımında olduğuna dair şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın davacının babası ...’den geldiği, ...’nın ölümüyle taşınmazı sağ kalan eşi Ismahan’ın kullanmaya devam ettiği, taşınmazın tespiti sırasında ve sonrasında ...’nın kızı olan davacının, taşınmazda kullanımı bulunmadığı kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı ..., dava konusu 116 ada 44 parsel sayılı taşınmazın babası ...’e ait olup ölene kadar da onun kullanımında olduğunu ileri sürerek, taşınmazda tüm ... mirasçıları lehine kullanım şerh verilmesi istemiyle dava açmıştır....

          Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 09.06.2010 tarihinde yaşamını yitiren sigortalı eşi üzerinden 5434 sayılı Kanun hükümleri gereğince kendisine ölüm aylığı bağlanan davacının, 24.11.1995 günü ölen 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalı babası üzerinden de 01.07.2010 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlandığı ve gelirinin brüt ücretin üzerinde olduğunun anlaşılması nedeni ile 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalı babası üzerinden bağlanan ölüm aylıklarının iptal edildiği anlaşılmaktadır....

            mirasçısı olduğunun tespitine ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir....

            Eldeki dosyada,18.04.1994 tarihli talebine istinaden, 01.05.1994 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan ve 14.03.1975 tarihinde vefat etmiş babası üzerinden ölüm aylığı bağlandığı anlaşılan davacıya, 07.12.1993 tarihinde vefat eden ve aynı şekilde 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan eşi üzerinden de 18.05.2012 tarihli talebine istinaden 506 sayılı Yasanın geçici 93'üncü maddesi kapsamında 01.12.2012 tarihinden ölüm aylığı bağlandığı, ardından babasından bağlanan aylığının 23.12.2012 tarihinde Kurum işlemi ile kesildiği, davacının Kurumdan 13.05.2013 tarihli talebi ile eşinden ve babasından ölüm aylıklarına hak kazandığının tespiti ile kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanmasını istediği, kurumca bu talebin reddolması üzerine murisi eşi ve babası üzerinden her iki dosyadan da ölüm aylığına hakkı olduğunun tespiti amacıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

              DAVA Davacı vekili Mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin vefat eden babası nedeniyle yetim aylığı hakkından yararlanmak için davalı Kuruma başvurduğunu, Kurumun müvekkilinin vefat eden babası ...'in sigortalılık süresinin 5 yıl olmadığı için talebi reddettiğini, ...'...

                Trabzon Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesi 07/07/2022 tarihli raporunda T1'in %99,99 ihtimalle T5 biyolojik babası olabileceğinin tespit edildiği yönünde görüş belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından gönderilen rapor içeriğinden ve bir kişinin birden ziyade biyolojik babası olamayacağı realitesi gözetilmek suretiyle davacının çocuk T5 biyolojik babası olduğu, davalı T3 ise çocuğun babası olmadığı sübut bulmuştur. Bu nedenle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu