WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan biri, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatını kazanacaktır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/05/2019 NUMARASI : 2019/68 2019/301 DAVA KONUSU : Babalık (Tanıma Beyanının Tespiti) KARAR : Taraflar arasındaki babalık davasında Mersin 6.Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mersin 5.Aile Mahkemesi arasında oluşan görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi Mersin 5. Aile Mahkemesi tarafından talep edilmekle dosya kapsamı incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı dava dilekçesinde özetle; şu anda evli olduğu Suriye uyruklu eşi T2 müşterek çocukları olan Abdurrahman'ın annesi davalı yan Munia adına kayıtlı olduğunu ancak kendi üzerine kayıtlı olmadığını belirterek nüfus kayıtlarında müşterek çocuğun kendi üzerinde olduğunun tanınmasını talep ve dava etmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19.08.1978 tarih 1978/528 Esas - 1978/562 Karar sayılı kararı ile soy ismini Muğlalı olarak değiştirdiğini ancak ilk eşi Günnaz'dan olma öz kızı davacı Melek'i nüfusuna kaydettirmeden 28.06.2010 tarihinde vefat ettiğini, müvekkilinin gerçek annesi Günnaz'ın ise halen hayatta olduğunu, bu tarihe kadar ne müvekkili ne de anne Günnaz gerçek babanın tespit edilmesine ilişkin ekonomik ve sosyal nedenlerden dolayı başvurmadığını, bu nedenlerle müvekkili Melek Çolpa'nın gerçek anne ve babası adına kayıtlı olmayan nüfusunun iptal edilerek, gerçek babası T3 ile babalık ve soy bağı ilişkisinin tespit edilerek nüfus kaydının baba T3 ve anne T1 olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu dava sonradan evlenme yolu ile çocukla baba arasında kurulan soy bağının ortadan kaldırılmasına yönelik bir itiraz davasıdır. Bu davada sadece kocanın baba olmadığı itirazı ileri sürülebilecektir. Bu tür davalarda da görevli mahkeme, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesidir. Bunun dışındaki itirazların bu davada dinlenilmesi mümkün değildir ve bu tür iddialar ancak nüfus düzeltim davasının konusunu oluşturabilecektir. Baba ile çocuk arasında soy bağı kurulmasının diğer bir yolu ise, TMK’nın 295 ve devamı maddelerinde düzenlenen tanımadır. TMK’nın 295. maddesine göre tanıma; babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla soy bağının kurulmasıdır. Kurulan bu soy bağının açılacak iptal davası ile kaldırılması mümkündür. Çocuk ile baba arasında soy bağı kurulmasını sağlayan son yol ise babalık hükmüdür....

    Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' hükmü yer almaktadır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Bu kapsamda Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre, kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....

    Babalık davası, Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir.'' hükmü yer almaktadır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Bu kapsamda Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre, kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR DAVA TÜRÜ :Soybağına İtiraz Nedeniyle Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık, iki mahkemenin aynı dava hakkında verdikleri kesinleşmiş görevsizlik kararıyla ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini suretiyle çözümlenmesine ilişkin olup, inceleme görevi... Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince... 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli... 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi.26.11.2012 (Pzt.)...

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2018 NUMARASI : 2016/41 ESAS - 2018/64 KARAR DAVA KONUSU : Babalık (Kurulan Soybağına İtiraz Ve İptal) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının 1942 doğumlu olduğunu, Mustafa ve Şazide (Mustafa ve Tutuş kızı) den dünyaya geldiğini, babasını 1941 yılında anne karnındayken kaybettiğini, genetik anne ve babasının resmi nikahı olmadığı için nüfusta dedesinin babası olarak gösterildiğini, anneannesi de vefat ettiği için anne olarak Nazende isimli köydeki dul bir kadının gösterildiğini bu durum da genetik annesi Şazide'nin nüfusta ablası olarak görüldüğünü, dayılarının tamamının büyük abileri olarak görüldüğünü, müvekkilinin dayısı olarak gözüken Ziya Kaya’nın kızı olan Naciye ile evlendiğini...

        Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2009 tarih, 2008/30 E. ve 2009/96 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, kişinin genetik-biyolojik kökeni kendisine ait olmayan çocuğu reddetme hakkı en temel haklarından birisidir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 286. maddesinde, kocanın, çocuk ve anne aleyhine açacağı soybağının reddi davası ile babalık karinesini çürütebileceği, 289. maddesinde ise kocanın soybağının reddi davasını doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıllık süre içinde açması gerektiği, gecikmeyi haklı kılan sebepler varsa bir yıllık sürenin bu sebebin ortadan kalkmasından sonra başlayacağı hükme bağlanmıştır. 289.maddede yer alan "her halde doğumdan başlayarak beş yıl" ibaresi Anayasa Mahkemesinin 25.06.2009 tarih ve 2008/30 Esas, 2009/96 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş, bu iptal kararı 07.10.2009 tarihli 27369 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir....

          Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemi ile açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalar da, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; İkincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve "genetik Annenin kocası olmayan" kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır....

          UYAP Entegrasyonu