Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “Genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır....
Dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; Dava nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğindedir. 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi: "Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler: 1. 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun İkinci Kitabı ile 3.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler, 2. 20.5.1982 tarihli ve 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi, 3. Kanunlarla verilen diğer görevler. " şeklinde düzenlenmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5218 Esas - 2017/2742 Karar sayılı ilamı, "...Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır....
Dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; Dava nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğindedir. 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi: "Aile mahkemeleri, aşağıdaki dava ve işleri görürler: 1. 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun İkinci Kitabı ile 3.12.2001 tarihli ve 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler, 2. 20.5.1982 tarihli ve 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanuna göre aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi, 3. Kanunlarla verilen diğer görevler. " şeklinde düzenlenmiştir. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/5218 Esas - 2017/2742 Karar sayılı ilamı, "...Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır....
Çocukla davalıların mirasbırakanı Kamil arasında soybağı, ana ve babasının sonradan evlenmesiyle kurulmuştur. Sonradan evlenmeyle kurulan bu soybağı iptal edilmemiştir. Babalık davasının konusu bulunmamaktadır. Konusu bulunmayan davanın reddi gerekirken babalığa hükmedilmesi isabetsizdir. Hüküm, açıklanan sebeple bozulmalıdır. Sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum....
Davalı ... evlilik birliği içinde doğduğu için davacılar vekilinin ileri sürüdüğü üzere dava, Türk Medeni Kanununun 294.maddesi gereği sonradan evlenme yolu ile kurulan soybağına itiraz davası niteliğinde olmayıp, mahkemenin kabulünde olduğu şekilde 291.madde kapsamında kocanın altsoyu tarafından açılan soybağının reddi davasıdır. Davacılar vekili, davalı ...'nin İbrahim'in kızı olmadığı ve İbrahim'in bu durumu bilerek davalıyı kendi çocuğu gibi nüfusa kaydettirdiğini ileri sürmüş, davalı vekili ise iddiaları cevap dilekçesi ile reddettiği ve İbrahim'in davalının kendi çocuğu olmadığını bildiğine dair bir iddia ileri sürülmediğine göre, ...'in davalı ...'nin kendi kızı olmadığını başlangıçta veya sonradan öğrenip bildiğine dair soyut beyanlar dışında dosyaya somut delil sunulmadığı, davacıların ise 291.madde kapsamında babalarının ölümü üzerinden bir yıl geçmeden eldeki davayı açtıklarına göre, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığının kabulü gerekmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : TMK'nın 355. maddesi uyarınca, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı hâller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, babalık ve iştirak nafakası davası niteliğindedir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı tarafça yetki itirazında bulunulduğu, mahkeme tarafından yargılamanın 26/03/2019 tarihli celsesinde taraflara yetki itirazına karşı tüm delillerini sunmak üzere iki haftalık kesin süre verildiği, 29/09/2020 tarihli celsede 5 no'lu ara karar ile yetki itirazının reddine karar verildiği görülmüştür. TMK'nın 283. maddesi "Soybağına ilişkin davalar, taraflardan birinin dava veya doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemesinde açılır" hükmünü haizdir....
tanıklar dâhil ve alınan bilirkişi raporları dikkate alınarak davalarının kabulü ile TC Kimlik Numaralı Mustafa’nın ve TC Kimlik Numaralı Salih’in baba adlarının Emrullah olarak düzeltilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın, babalık sıfatı kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, kendiliğinden baba sıfatını kazanacaktır....
Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve “Genetik annenin kocası olmayan” kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285.maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır. Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır....
Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı ididasıdır. Bu davada, kayden anne gözüken kişinin çocuğu doğurmadığı, genetik annenin başka bir kadın olduğunun tespit edilmesi halinde, yukarıda sözü edilen babalık karinesi aksi yönde işleyecek ve "Genetik annenin kocası olmayan" kayden babanın babalık sıfatı, aksine bir iddia bulunmadığı takdirde, ortadan kalkacaktır. Mahkemece belirlenen genetik annenin, çocuğun doğduğu tarihte evli bulunduğunun anlaşılması halinde, TMK'nın 285. maddesinde yazılı babalık karinesi nedeniyle genetik annenin kocası olan erkek, baba sıfatını kazanacaktır....