İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının tanıma beyanının tespiti davasının kabulüne, Suriye uyruklu Yusuf ve Gusun oğlu 01/01/1991 Halep doğumlu davacı Ali ŞUK'un, Suriye Uyruklu Ali ve Vefa oğlu 10/06/2018 Darıca/Kocaeli doğumlu Nasreddin ELŞOK'un babası olduğuna yönelik tanıma beyanının tespitine karar verilmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın tarafından 24.7.2012 tarihinde boşanma, velayet, nafaka, maddi ve manevi tazminat (TMK md.174/1,2) isteğiyle açılan dava ile 31.1.2013 tarihinde davalı/davacı erkek tarafından boşanma, maddi ve manevi tazminat (TMK md. 174/1,2) isteğiyle açılan davalar birleştirilmiş, yargılamaya ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2012/269 esas sayılı dosyası üzerinden devamla, 25.4.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında, tarafların boşanma ve velayet hususlarında sulh olduklarından bahisle, "tarafların Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı-davalı anneye bırakılmasına ve müşterek çocuk ile davalı-davacı baba arasında kişisel ilişki kurulmasına ve bu hususlarda dosyanın tefrikine, uyuşmazlığın kusur tespiti, maddi ve manevi tazminat ile iştirak nafakası yönünden mevcut dosya üzerinde devamına karar verilmiştir....
Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının yabancı uyruklu olduğunu, bu nedenle mahkemece uygun görülecek bir teminat yatırmak zorunda olduğunu, davacının annesinin yabancı statüsünde olduğu için taabiyetinde bulunduğu ülkede evliliğinin olup olmadığının araştırılmasının gerektiğini, dava dilekçesindeki hususların gerçeği yansıtmadığını, küçüğün annesinin davalı ile görüştüğü dönemlerde başka erkeklerle de birlikte olduğunu, küçüğün annesinin daha önceden de iki kez babalığın tespiti davası açtığını, davaların reddedildiğini, babalık davası ile birlikte nafaka isteme hakkı bulunmadığını, DNA testi yapılması istemine itiraz ettiklerini belirterek, öncelikle mahkemece takdir edilecek teminatın mahkeme veznesine depo edilmesi için davacıya kesin mehil verilmesine, teminat gösterilmesi durumunda duruşmalara ve yargılama devam olunmasına, esas olarak da babalığın tespiti talebi ve nafaka talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
(TMK. md. 619, Velayet Vesayet Tüzüğü md. 40) Terekenin resmi derfteri hakimin gözetimi altında bu işle görevlendirilecek katibe tutturulur. (Velayet Vesayet Tüzüğü md. 42/1) Terekenin defter tutma giderleri terekeden ödenir. Giderler terekeden karşılanamazsa defter tutulmasını istemiş olan mirasçılardan alınır. (Velayet Vesayet Tüzüğü md. 42/son) ... Sulh Hukuk Mahkemesinin birleşen 2013/2 Esas sayılı dosyasında ise, dava konusunun terekenin korunması kapsamında tespiti (TMK m. 589) ve defterinin tutulması (TMK m. 590) isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Tereke tespiti davaları delil tespiti niteliğinde olup, istihkak davası niteliğinde değildir....
GİZLİ TANIKTANIĞIN BEYANININ ALINMASI 5271 S. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [ Madde 52 ] 5271 S....
(T.M.K. 293/2) Bu durumda mahkemece davacıların birinci talebinin davacı ...’ün, çocuk ...’ın anası olduğunun tespiti davası olduğu gözetilerek davacıların ikinci talebi olan velayet davasından tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi ve bu esas üzerinden Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmek üzere görevsizlik kararı verilmesi, velayetin verilmesi davasının ise bu dosya üzerinden görülmesi, Asliye Hukuk Mahkemesindeki analığın tespiti davasının sonucunun kesinleşmesinin beklenmesi,bundan sonra T.M.K.’nun 335.madde hükmü gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Mahkememiz tarafından davacı beyan ve kabulüne itiraz edilerek asıl alacak üzerinden dava tarihi itibariyle harca esas miktarın tespiti ve buna göre harcın tamamlatılması ile birlikte masraf, ücreti vekalet ve harcın buna göre belirlenmesi gerektiği sonucuna varılarak işbu asıl alacak------ olarak benimsenerek hesaplama yapılmıştır. Dava konusu yabancı mahkeme ilamında uygulanacak faiz oranları gösterilmiş, tahsiline karar verilen bir faiz miktarı söz konusu olmadığı gibi, asıl alacak üzerinden ilamda belirtilen faiz oranları uygulanmak suretiyle, alacağın icra müdürlüğünce belirleneceği Mahkememizce benimsenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Soybağının ve Velayet Hakkının Tespiti - Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından soybağının ve velayet hakkının tespiti yönünden; davalı kadın tarafından ise 24.05.2012 tarihli ara kararı ve ...'nın davacı yanında kalmaya devam etmesine yönelik olarak temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 06.10.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
O halde mahkemece yapılacak iş; davalı kadına usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmesi, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra ön inceleme duruşma gününün taraflara tebliği, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti ile tarafların sulhe teşviki, taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için usulüne uygun şekilde delil gösterildiği takdirde tahkikat aşamasına geçilerek gösterilen delillerin toplanması ile bir sonuca ulaşmaktan ibarettir. Sonuç olarak;Yukarıda gösterilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi nedeniyle HMK. 353/1- a-6 anlamında tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin toplandığından ve bu delillerin değerlendirildiğinden söz edilemez....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/07/2019 NUMARASI : 2019/524 ESAS, 2019/495 KARAR DAVA KONUSU : BABALIK DAVASI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde, Dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların beraberliklerinden bir kız çocuğunun dünyaya geldiğini, kız çocuğunun babasının davalı T3 olduğunu, ancak davalının çocuğun kendisinden olmadığını iddia ettiğini, çocuğun babasının davalı T3 olduğunun tespiti ile çocuğun, babasının nüfus kaydına geçirilmesine karar verilmesini talep etmiştir....