ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/10/2019 NUMARASI : 2019/56 ESAS 2019/20 KARAR DAVA KONUSU : TANIMA VE TENFİZ KARAR : Mersin 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 18/10/2019 tarih ve 2019/56 Esas 2019/20 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacının istinaf başvurusu Adana Bölge Adliye Mahkemesi 6....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/815 KARAR NO : 2022/40 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BARTIN AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2019/695 ESAS, 2021/128 KARAR DAVA KONUSU : TANIMA ve TENFİZ KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle: tarafların Tahran Adliyesi Tahran Şehir Bahüner adına 283....
Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 15/12/2011 NUMARASI : 2010/422 (E) ve 2011/667 (K) SUÇ : Resmi belgede sahtecilik 1- Sanık müdafiinin 21.03.2012 havale tarihli temyiz dilekçesinde, sahte sürücü belgesi üzerinde yer alan fotoğrafın sanığa ait olmadığını, suçun sanık tarafından işlenmediğini iddia etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, katılan F.. B..'...
üzere rapor aldırılıp, sanığın yaptığı kısmi ödemenin bilirkişi tarafından hesaplanan kurum zararını karşılayıp karşılamadığının belirlenmesi, karşılamadığının tespiti halinde ise sanığa bilirkişi tarafından normal tarifeye göre hesaplanacak kaçak kullanım bedelini (yapılan kısmi ödeme çıkarıldıktan sonra kalan) ödeyerek şikayetçi kurumun zararını gidermesi halinde 6352 sayılı Yasanın Geçici 2/2. maddesi gereğince hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar verileceğine dair bildirimde bulunularak sonucuna göre karar verilmesi zorunluluğu, Kabule göre; 5237 Sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasında yer alan ve koşullu salıverme tarihine kadar süren hak yoksunluğunun sadece sanığın “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından olduğunun gözetilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun...
Her ne kadar taraflar arasında düzenlendiği bildirilen protokol dosyada ve uyap kayıtlarında bulunmamakta ise de her iki taraf vekilinin de istinaf başvuru dilekçelerinde tarafların anlaştıkları bildirildiğine ve bu protokol hükümleri doğrultusunda karar verilmesi talep edildiğine göre; Velayet değişikliğine ilişkin talep kamu düzenini ilgilendirdiğinden sulh ile sonuçlanabilmesi mümkün değil ise de neticeten çocuklardan Alp'in babası ve kardeşi Yağmur'un yanına geçtiği bildirildiğine ve velayet konusunda güncel hususun değerlendirilmesi gerektiğine göre mahkemece anlaşma şartlarına ilişkin tarafların/veya vekillerin dinlenmesi, sunulacak protokole yönelik hukuki dinlenme hakkının tanınması(HMK 27),gerçek iradenin tespiti,anlaşma şartlarının değerlendirilmesi,takdiri ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden istinaf başvurusunun buna yönelik kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının tümden kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine gereği için gönderilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde...
Ancak; 1-Anayasa Mahkemesi'nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, 2-Sanıkların, 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan boşanma davasında (TMK m.166/1) davalı taraf; kusur tespiti, davacı lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, velayet ve iştirak nafakası yönünden, davacı taraf, kusur tespiti, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile tazminat miktarları yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
ele geçmeyen belge üzerinde mahkemece aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının tespiti mümkün olmayacağından sanığın beraatine karar vermek gerekeceği gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, alt soyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olan Karşılıklı boşanma davasında (TMK m.166/1) davacı-karşı davalı kadın vekili taraf; telefon kayıtlarının rıza dışında eklendiğini, kusur tespiti, aleyhine hükmedilen tazminatlar, velayet, reddedilen tedbir nafakası talepleri yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2022 NUMARASI : 2021/809 ESAS, 2022/180 KARAR DAVA KONUSU : BABALIK KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin nüfusta babasının T3 olduğu, oysaki müvekkilinin nüfus kaydında gözüken davalı T3'ın gerçek babası olmadığını, müvekkilinin asıl babasının T4 olduğunu, nüfus kaydına baba adının gerçeğe uygun olarak bildirilmediği bu nedenle nüfus kaydında baba olarak gözüken T3'ın nüfus kaydından silinerekdavalı T4 üzerine kayıt edilmesini talep ederek dava açmıştır....