WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, velayet, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı erkek tarafından süresinde kusur tespiti, velayet ve tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur. Mahkememizce resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK md. 355) yapılan inceleme sonucunda; Tüm dosya kapsamından; ilk derece mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere; davalı kadının güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve sadakatsiz olduğu, davacı erkeğin kadını darp ettiği, ilgisiz olduğu, "soğudum, istemiyorum" dediği kusurlarının sabit olduğu, ancak kusur durumuna göre tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır....

Dava, mirasın hükmen reddinin tespiti istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ölmeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmişse miras reddedilmiş sayılır. (TMK m. 605/2 ). Mirasçılar zımnen mirası kabul etmiş durumuna düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nın 606. Maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Bu davanın tereke alacaklılarına karşı açılması gerekir. (28.12.1942 tarihli 24/29 sayılı YİBK) Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgâhı mahkemesidir. Ayrıca TMK'nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğünün 39/2 fıkrası gereğince mirasın yetkisini içeren özel vekâletname sunulması zorunludur. Somut olaya gelince, mirasın hükmen reddi istemini içeren bu davanın alacaklının dava tarihindeki yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekirken ... Mahkemelerinde açılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından, kadının davasının kabulü, kusur tespiti, tazminatlar, velayet ve kişisel ilişki yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; tazminat ve nafaka miktarı ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 08.09.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf duruşmalı temyiz eden davalı-davacı ... . vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

      Ancak; 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde yer alan hak yoksunluklarının kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53/1-c maddesinde öngörülen velayet hakkından vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi altsoyları üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıverilmeye; diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına...

        Verilen bu kararın, davalı-davacı erkek tarafından; TMK 161 gereği boşanma talebinin reddi, kadının davasının ve ferilerinin kabulü, kusur, tespiti, tazminat taleplerinin reddi ve velayet yönünden istinaf edilmesi üzerine, bölge adliye mahkemesince kusur düzeltmesi yapılarak tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle, kadının tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiş ve sair itirazlar esastan reddedilmiştir. İstinaf kararı taraflarca yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen kararlar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez....

          ile ilgili bölüm hükümden çıkarılarak, bunun yerine “sanığın 5237 sayılı TCK.nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile haklarından koşullu salıverilme tarihine, 53/1. maddesinde yazılı diğer haklardan 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak; Kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kusur belirlemesi, velayet, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakalarının infazının mümkün bulunmasına göre davacının velayet ve tedbir nafakasına ilişkin temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilmek suretiyle boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davacı kadının eşine hakaret ettiği, davalı kocanın da birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenlemek, defter ve belgeleri ibraz etmemek HÜKÜM : Sahte fatura düzenleme suçundan beraat Defter ve belgeleri ibraz etmeme suçundan mahkumiyet I - "Sahte fatura düzenlemek" suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan yoksunluğunun sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinini gözetilmemesine dair isabetsizliğin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür....

                  maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2)Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Sanığın iş bulma vaadine müteakip katılanlara aynı keşide tarihli senetler vermesi karşısında;Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenebilmesi bakımından; sanığın katılanlardan hangisi ile müstakilen, hangisi ile ayrı görüşüp paraları aldığı kesin surette saptanıp, aynı yer ve zamanda topluca para alındığının tespiti halinde işlenen dolandırıcılık suçu yönünden tek ceza tayin olunup kendi içinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması, ayrı yer ve zamanda gerçekleşen dolandırıcılık suçu yönünden ise mağdur...

                    UYAP Entegrasyonu