WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerçekleşen bu durum karşısında, yukarıda belirtilen kıstaslar dikkate alınarak oluşturulacak bir heyetten rapor alınarak, idrak çağında olan ortak çocukların görüşü de alınarak diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra, gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla velayet yönünden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine, beraatına dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; A) Sanık hakkında yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) TCK'nin 87/3.maddesinin uygulanması sırasında hapis cezasının sonuç cezanın 1 yıl 6 ay 22 gün olması gerekirken 1 yıl 7 ay 17 gün olarak tespiti, 2) Mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmemesi, 3) 5237 sayılı TCK’nin 53/3. maddesine göre TCK’nin 53/1-c maddesinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun sadece kendi...

      suçundan kurulan hükmün incelenmesinde; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, 21.06.2011 tarih ve 2011/4-5 E ve 2011/136 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sahtecilik suçlarında aldatıcılık yeteneğinin tespiti hakime ait olduğu halde, suça konu sahte olduğu iddia edilen ipotek belgesinin getirtilip incelenmeden, iğfal kabiliyetinin ne surette oluştuğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan ve denetime olanak verecek şekilde dosya içerisinde bulundurulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık, Cumhuriyet...

        ın mağdur ... adına sahte kimlikle imza atmak suretiyle vekaletname düzenlettiğinin ileri sürülmesi karşısında, 5271 sayılı CMK.nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulması mümkün bulunmadığı cihetle, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek bir biçimde ortaya çıkarılabilmesi için, suça konu vekaletname üzerindeki mağdur adına atılı imzanın sanığın eli ürünü olup olmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin 1. fıkrasının c bendinde yer alan hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmeye kadar...

          Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Çocuğun üstün yararı, gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi de mümkündür. Bu nedenle, ortak çocukların velayet konusunda mahkemece görüşünün alınması, bu görüşün değerlendirilmesi ve ayrıca çocukların üstün yararının tespiti ..../... bakımından, mahkemece 4787 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca uzman veya uzmanlar görevlendirilip, alınacak rapor diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, imkan oldukça çocukların birlikte yaşayacakları şekilde velayet düzenlemesine öncelik verilmesi gerektiği de düşünülerek gerçekleşecek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

            Babalığın hükmen tespiti davasını ise, TMK'nin 301.maddesi gereği baba olduğu iddia edilen (somut uyuşmalıkta Kemal) aleyhine açılacak dava ile ana (somut uyuşmazlıkta Hicran Elif) ile çocuk (somut uyuşmazlıkta Doruk Efe Oktay) isteyebilirler. Dolayısı ile davacının babalığın hükmen tespiti davası yönünden de aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde, açılan dava hem soybağının reddi, hem de babalığın hükmen tespiti istemlerini kapsadığı, her iki dava yönünden de biyolojik baba olduğunu iddia eden Kemal'in aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı bu sebeplerle mahkemece soybağının reddi ve babalığın hükmen tespitine yönelik davanın aktif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir....

            Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 21/12/2011 NUMARASI : 2011/16 (E) ve 2011/682 (K) SUÇ : Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Suça konu kart sahibinin ... isimli şahıs olduğu cihetle ... isimli şahsın tespiti ile şikayetçi olarak ifadesi alınarak sanık tarafından kendisine ait kart bilgilerinin ne şekilde ele geçirildiğinin tespiti bakımından, sanığı tanıyıp tanımadığı, kartın kullanımına rızası olup olmadığı, harcama yapıldığını öğrenmesi üzerine bankaya itirazda bulunup bulunmadığı ve zararının olup olmadığı hususları soru- larak, sanığın aşamalarda aracı kiralarken kiralama şirketine kendisine ait kart bilgilerini verdiğini savunması karşısında, dosyada fotokopisi mevcut araç kiralama sözleşmesi ve kart numarasının bildirildiği yazılı talimat üzerinde imza incelemesi yaptırılarak imzanın sanığa ait olup olmadığının kesin olarak tespiti ile sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik araştırmayla...

              Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK. Md. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zimnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca TMK'nun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Öte yandan murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir....

                Ancak; 1) Sanığın savunmasında belirtmiş olduğu çaycı ... ile dernek başkanı Nizamettin Fidancı’nın konuya ilişkin bilgi ve görgüsünün tespiti amacıyla beyanları alınmadan eksik soruşturma ile hüküm tesisi, 2) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesine göre 53/1-c maddesinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun şartla tahliye tarihine kadar uygulanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından, iştirak nafakası yönünden; davalı koca tarafından ise kusur tespiti, velayet ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadının katılma yoluyla temyizinin harcı ve kaydı bulunmadığından incelenmesine yer olmadığına, 2-Davalının temyizinin incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren...

                    UYAP Entegrasyonu