(Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma, Tazminat ve Nafaka Hukuku, Ankara 2013 s.962) Somut olayda; Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı,Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında davacı kadın yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla takdiren 10.000,00 TL maddi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir. D-MANEVİ TAZMİNAT ( 4721 s. TMK m. 174/2 ) TALEBİ BAKIMDAN: 4721 s. TMK’ nun 174/2. maddesinde; “Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” şeklinde hüküm altına alınmıştır....
Bölge adliye mahkemesince davalı erkeğin kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin kabulüyle, kadın yararına hükmedilen manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek yeniden hüküm kurulmuş, davalı erkeğin diğer istinaf itirazları ise esastan reddedilmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararı, davacı kadın tarafından kusur belirlemesi. maddi tazminat ve nafaka miktarı ve manevi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince verilen karar, istinaf edilmeyen yönlerden kesinleşmiş olup, istinaf edilmeyen konular temyize getirilemez....
Aile Mahkemesi TARİHİ :28.10.2014 NUMARASI :Esas no:2014/746 Karar no:2014/772 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından, davacı-davalı kadın eş yararına hükmedilen manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen 12.11.2013 tarihli ilk karar her iki tarafça temyiz edilmiş, davacı-davalı kadın eşin süresinden sonra maddi tazminat ve nafaka miktarlarına yönelik yaptığı katılma yolu ile temyizi reddedilmiş, davalı-davacı erkek eşin kusur belirlemesi, maddi tazminat ve nafakalara ilişkin temyiz itirazları yönünden ise; davacı-davalı kadın eşin talebi bulunmadığı halde yararına maddi tazminat verildiğinden bahisle bozulmuş, diğer yönlerden ise hükmün onanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi ve çocuk yararına takdir edilen nafaka ile maddi tazminatın miktarılarları yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, velayet, reddedilen manevi tazminlar talebi ve kadın yararına takdir edilen maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davacı-davalı vekili Av. ... ve davalı-davacı vekili Av. ..... 12.08.2016 tarihinde verdikleri dilekçeleriyle temyiz taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiklerinden, temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Somut olayda davacının, davalının, zaman zaman evi terk ettiği, evine bakmadığı ve ilgilenmediğini ileri sürerek nafaka, maddi ve manevi tazminata karar verilmesini istediği, aile mahkemesince nafka yönünden davanın esasına ilişkin ve maddi ve manevi tazminat talebi yönünden ise görevsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacının maddi ve manevi tazminat isteminin Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usûllerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4/1. maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden olmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 08/03/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, lehine hükmedilen nafaka ve maddi tazminatın miktarı ile manevi tazminat talebinin reddi yönünden; davalı tarafından ise hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile reddedilen manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; reddedilen manevi tazminat talebi ile maddi tazminat ve nafaka miktarları yönünden, davalı (koca) tarafından ise; kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen maddi tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, babalığın tespiti, nafaka ve tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde; kendisinin davalı ... ile evlilik dışı ilişkisinden ... isimli oğlu olduğunu ancak davalının çocuğu tanımadığını ve ilgilenmediğini, doğum ve geçim giderlerini karşılamadığını, ayrıca kendisinin manevi yönden yıprandığını ileri sürerek çocuğun babasının davalı ... olduğunun tespiti, nafaka ile doğum ve geçim gideri olarak maddi tazminat talebinde bulunmuş, yargılanma sırasında davacı vekilince 12/02/2015 tarihli celsede maddi tazminata ilişkin taleplerini ıslah ederek manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir....
-YTL manevi, eşinin desteğinden mahrum kalacak olması nedeniyle 5000.-YTL de maddi tazminat isteminde bulunduğu, yargılamanın 06.07.2005 tarihli oturumunda ise maddi ve manevi tazminat istemlerinden feragat ettiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi o davada, davacı boşanma ile birlikte boşanmanın eki niteliğinde maddi ve manevi tazminat istemiş, ayrıca harcını vererek altın ve ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili için bir istekte bulunmamıştır. Eldeki ziynet ve çeyiz eşyalarının tazminine ilişkin bu dava boşanma davasının eki niteliğinde değildir. Bu nedenle davacının altın ve ziynet eşyaları üzerindeki hakkından vazgeçtiği kabul edilemez. Taraflar arasında görülerek kesinleşen boşanma kararı kesin hüküm teşkil etmediğinden, altın ve ziynet eşyalarının tazmini için dava açılmasına engel değildir....
O halde: ön inceleme duruşmasına kadar usule uygun şekilde dava veya cevaba cevap dilekçesi ile tazminat ve yoksulluk nafakası talebinde bulunmayan davacı-davalı kadının feragat nedeniyle reddedilen erkeğin birleşen davasına verdiği 13.11.2018 tarihli cevap dilekçesi ile talep ettiği maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) ve yoksulluk nafakası (TMK m. 175) talepleri hakkında davalı-davacı erkeğin bu taleplere açık rızası bulunmadığı gibi, bu konuda usulünce yapılmış bir ıslah (HMK.m.176) işlemi de mevcut olmadığından, mahkemece olumlu ya da olumsuz karar verilebilecek nitelikte, bir maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebi mevcut değildir. Talepten fazlasına hükmedilemez (HMK.m.26)....