Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı açılan karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesince her iki davanın kabulüyle tarafların boşanmasına ve kadın lehine tazminat ve nafakaya hükmedilmiş, karar davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının nafaka ve tazminat taleplerinin kabulü ve reddedilen manevi tazminat talepleri yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise nafaka ve tazminat miktarları yönünden istinaf edilmiştir....

    Durum böyleyken davacının talep ettiği maddi tazminat talebi ile ilgili olarak "karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....

      Mahkemece, azlin haksız olduğuna dayanılarak davanın kabulüne, 10.000,00 YTL nin dava tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, 7.8.2006 tarihli vekaletname ile davalının vekili olarak açtığı boşanma, maddi-manevi tazminat ve nafaka davasını takip ederken 9.10.2006 tarihinde haksız olarak azledildiğini ileri sürerek fazlasını saklı tutup tazminat ve nafaka bedelleri üzerinden hesaplanan 10.000,00 YTL nin tahsili talebiyle bu davayı açmıştır. Mahkemece azlin haksız olduğunun kabulü ile tazminat ve nafaka bedelleri üzerinden ayrı ayrı hesaplanan bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Boşanma davalarının içerisinde TMK 174.maddesine dayanılarak istenilen maddi-manevi tazminat ile nafaka talepleri, boşanmanın ferisi niteliğinde olup, ayrı bir harca tabi olmadığından bu taleplerin reddi ya da 2008/4923-11080 kabulü halinde taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi mümkün değildir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi, kadın için nafaka, ve maddi-manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve eksik yatırılan 119.20 TL. temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2020...

          Davacı-davalı vekili verilen kararı; kusur belirlemesi, karşı davanın kabulü, çocuklar yararına hükmedilen nafaka miktarları, tedbir nafakasının kaldırılması, yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi, erkek lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat hükümleri yönünden istinaf etmiştir. Davalı-davacı vekili verilen kararı; kusur belirlemesi, esas davanın kabulü, tazminat miktarları, velayet ve reddedilen nafaka talepleri yönünden istinaf etmiştir. Davalı-davacı vekili istinaf başvurusuna cevap vererek, reddini talep etmiştir. Davacı-davalı vekili istinaf başvurusuna cevap vermemiştir. Esas ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı ve mevcut delil durumuna göre; mahkemece erkek aleyhine belirlenen ve gerçekleşen "sinirli bir yapıya sahip olduğu, fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ettiği" maddi vakıaları sabittir....

          Davacı kadın tarafından, yerel mahkeme kararına karşı müvekkili lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının hakkaniyet, usul ve yasaya aykırı olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece kusur ve ekonomik sosyal durumlar dikkate alınmadan davacı kadın yararına 12.000'er TL maddi ve manevi tazminata hükmedilmiş ise de, yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu oluşu, evlilikte geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadın lehine hükmedilen tazminat miktarlarının düşük olduğu anlaşılmakla davacı kadının tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan maddi ve manevi tazminata ilişkin 7.ve 8....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava boşanmadan sonra açılan maddi ve manevi tazminat talebi ile tedbir ve yoksulluk nafakası isteminden ibarettir. Türk Medeni Kanunu'nun “Maddi ve manevi tazminat” başlıklı 174. maddesinin 1. fıkrası; “Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebilir. ” hükmünü içermektedir. Maddi tazminat, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan talep ettiği tazminattır. (TMK m.174/1) Maddi tazminatın ön koşulu, talep edenin boşanma yüzünden mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmesi, boşanma ve maddi zarar arasında nedensellik bağının bulunmasıdır. Başka bir sebepten kaynaklı kayıplar maddi tazminat kapsamında yer alamaz....

          , müvekkili lehine aylık 600 TL tedbir/ yoksulluk nafakası ile 50.000 TL maddi ve 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ederek dava açmıştır....

          KARŞI OY YAZISI Davacı kadın 10.07.2012 tarihli boşanma talepli dava dilekçesinde tarafların BOŞANMALARINA, kendisi ve çocukları için nafaka ödenmesine Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesi uyarınca da 1000 TL. maddi tazminat, 1000 TL. manevi tazminata karar verilmesini istemiş, 16.12.2012 tarihli ön inceleme duruşmasında ise maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı 50.000 TL. çıkarılmasını talep etmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesi uyarınca .... davalının ön inceleme duruşmasına mazeretsiz katılmaması nedeniyle davacı tarafın iddiasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği doğrudur. Davacı kadında bu madde uyarınca Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesinde belirtilen maddi tazminat talebini değiştirmiştir. Bu nedenle sayın çoğunluğun maddi tazminat talebi ile ilgili karar düzeltme talebinin kabulü ve kararın bu yönden onaması görüşüne aynen katılıyoruz. Ancak, Türk Medeni Kanununun 174/2....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, 07.11.2013 havale tarihli dava dilekçesinde davalıdan kendisi için nafaka ve tazminat talebi olmadığını belirtmiş fakat cevaba cevap dilekçesiyle bu beyanın aksine yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece de kadının dava dilekçesindeki beyanı dikkate alınmaksızın, davacının boşanmanın fer'i niteliğindeki yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talepleri kısmen kabul edilmiştir. Davacı kadının dava dilekçesindeki beyanı yoksulluk nafakası ve tazminatlardan feragat niteliğindedir....

              UYAP Entegrasyonu