Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talebi, davacı-karşı davalı yararına hükmolunan tedbir-yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat ile miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, gayrimesri evlilik nedeniyle maddi ve manevi tazminat ve nafaka istemine ilişkindir. Aile hukukundan doğan bir alacak talebi yoktur. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
“yine evli olduğumuz süre içerisinde ben davacı ile birlikte tarım işlerinde çalıştım ve yine halı dokudum, tüm kazançlarım davacıda kaldı, bu nedenle 20.000TL maddi tazminata hükmedilmesini istiyorum” şeklinde ileri sürüldüğü, davalının bu talebinin boşanmanın eki niteliğindeki maddi tazminat talebi olmadığı, bu talebin ayrı bir dava konusu olduğu, hâl böyle olunca ortada usulüne uygun açılmış bir maddi tazminat davası olmadığından davalının maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, aynı şekilde davalının nafaka artırım talebinin de boşanmanın eki niteliğindeki nafaka talebi olmadığı, bu talebin ayrı bir dava konusu olduğu ve ortada usulüne uygun açılmış bir nafaka artırım davası da olmadığından, davalının nafaka artırım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Açıklanan nedenle davalının maddi tazminat miktarına yönelik istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin maddi tazminat miktarına ilişkin hükmünün kaldırılmasına, 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca maddi tazminat talebi yönünden yeniden esas hakkında verilen karar uyarınca; davalı yararına TMK 174/1 maddesi uyarınca 30.000 TL maddi tazminata hükmedilmesine karar verilmesi gerekmiş, davalının manevi tazminat miktarına yönelik istinaf talebinin ise reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; iş kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; her ne kadar mahkemece maddi manevi tazminata hangi boşanma hükmü yönünden karar verilmiş olduğu ayrıca belirtilmemiş olsa da: kesinleşmiş olan asıl boşanma davası kapsamında davalı tarafın maddi manevi tazminat talepleri bulunmadığını, taleple bağlılık ilkesi gereğince talep olmadan veya talebi aşan şekilde karar verilemeyeceğinden, maddi ve manevi tazminata ilişkin kararın asıl boşanma hükmü yönünden verilmediği açık olduğunu, karşı boşanma davası yönünden maddi manevi tazminata karar verilmiş ise karşı boşanma hükmü istinaf edilmiş olduğundan kesinleşmediğini ve karşı boşanma hükmü kesinleşmeden bu dava yönünden verilen maddi manevi tazminata ilişkin hüküm de kesinleşmemiş olacağından ilamlı icra konusu edilemeyeceğini, birleşen boşanma davası yönünden maddi manevi tazminata karar verilmiş ise birleşen boşanma hükmü istinaf edilmiş olduğundan kesinleşmediğini, ve birleşen boşanma hükmü kesinleşmeden bu dava yönünden verilen maddi manevi tazminata...
tutulmuştur.Ancak yargılama giderleri yönünden maddi tazminat ve manevi tazminat yönünden işin niteliği ve verilen hükümler gereğince kısmen ayrıma gidilerek bir kısmından davalı gerçek kişi sorumlu tutulmuş bir kısmından ise --- gereğince davalılar müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur....
Alacaklının talebi üzerine cari nafaka alacakları ile yalnızca birikmiş nafaka alacaklarının tahsili için borçlunun emekli maaşına haciz konulması gerekirken, borçlunun maddi ve manevi tazminat alacaklarına ilişkin emekli maaşına haciz konulması yönünde muvafakati bulunmadığı halde, içerisinde maddi ve manevi tazminat alacaklarının da bulunduğu haciz tarihi itibarıyla 67.211,27- TL'ye ulaşan tüm borçların tahsili için borçlunun emekli maaşına haciz konulması 5510 sayılı Yasanın 93. maddesine aykırıdır. Bu husus kamu düzeninden olup şikayet süreye tabi de değildir. O halde, takipte talep edilen cari nafaka ve birikmiş nafaka alacakları dışındaki alacaklar ve ferileri için borçlunun emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına, cari nafaka ve birikmiş nafaka alacakları ile fer'ilerinin tahsili için konulan hacizlerin devamına karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talebi, nafaka talebi ile kişisel malların iadesine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle erkeğin kişisel eşyaların iadesine yönelik usulüne uygun şekilde açılmış bir davası bulunmadığının ve erkeğin tedbir nafaka talebinin mahkemece 08.09.2015 tarihli ara kararla reddedildiğinin anlaşılmasına göre, erkeğin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a) Mahkemece boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu...
Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilik süresi, davalı davacı erkeğin boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu bulunması, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1- 2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....