AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2014 NUMARASI : 2013/95-2014/1455 Dava konusu asıl dava yönünden tedbir nafakası birleşen dava yönünden boşanma ve ferilerine ilişkin olup maddi manevi tazminat ve nafaka hususlarında temyiz talebi vardır. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 23.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, maddi tazminat ve nafaka istemi yönünden, taraflar arasında Türk Medeni Kanunu gereğince gerçekleşen ve geçerlilik taşıyan bir evlilik bulunmadığından davacının maddi tazminat ve nafaka isteminde bulunamayacağı, manevi tazminat istemi yönünden ise davalının birliktelik yaşadığı davacının ve çocuklarının bakımı ile ilgilenmediği, resmi olarak evlendikten sonra davacıyı ve kızını terk ettiği, bu nedenle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçeleriyle maddi tazminat ve nafaka istemlerinin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "Dürüst davranma" başlıklı 2. maddesi, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz" şeklinde düzenlenmiştir. Bir hakkın dürüstlük kuralına aykırı olarak kullanılması suretiyle başkasına bir zarar verilmesi hakkın kötüye kullanımını oluşturur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından zina (TMK m. 161) hukuksal nedenine dayalı boşanma davası hakkında karar verilmemesi, maddi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise reddedilen boşanma davası, kusur belirlemesi, maddi, manevi tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde zina sebebi (TMK m. 161), olmadığı takdirde geçimsizlik (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır. Mahkemece, tarafların şiddetli geçimsizlik hukuki sebebi ile boşanmalarına karar verilmiş, davacı-karşı davalı kadının dava dilekçesinde yer alan zina hukuki sebebine dayalı talebi hakkında bir hüküm kurulmamıştır....
İlk derece mahkemesince; asıl dava yönünden davacı/ karşı davalı kadının boşanma talebinin reddine, davacı/ karşı davalı kadının nafaka talebinin reddine, davacı/ karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, davacı/ karşı davalı kadının velayet talebi hakkında müşterek çocuğun reşit olması hususu dikkate alınarak karar verilmesine yer olmadığına, karşı dava yönünden davalı/ karşı davacı erkeğin boşanma davasının TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davalı/ karşı davacı erkeğin velayet talebi hakkında müşterek çocuğun reşit olması hususu dikkate alınarak karar verilmesine yer olmadığına, davalı/ karşı davacı erkeğin kendi lehine talep ettiği nafaka talebinin reddine, davalı / karşı davacı erkeğin manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 15.000- TL manevi tazminatın davacı/ karşı davalıdan alınarak davalı/ karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir....
Taraf vekilleri ve asiller tarafından, Dairemize gönderilen protokole göre, davalı/k.davacı erkeğin kadına 90.000 TL maddi tazminat ve 30.000 TL manevi tazminat ile 850 TL yoksulluk nafakası ve kadın vekili için 10.000 TL vekalet ücreti ödemeyi kabul ettiği anlaşılmıştır. Yargıtay bozma ilamının kapsamına göre, sadece kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat konularında hüküm kurulabileceği, protokolde yer alan diğer anlaşma konuları olan yoksulluk nafakası, vekalet ücreti konularında daha önce verilen kararın kesinleştiği anlaşıldığından, Dairemizce tarafların anlaşmaları uyarınca kadın lehine 90.000 TL maddi tazminat ile 30.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, bozma dışında kalan diğer yönlerden ise, karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında görülen "maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Seferihisar Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince yoksulluk nafakasının reddine, maddi ve manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 31.12.2013 tarih ve 2012/210 E., 2013/334 K. sayılı karar taraf vekillerinin davacı vekili ve davalının temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 17.11.2014 tarih ve 2014/15646 E., 2014/22788 K. sayılı kararı ile; "...1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kocanın temyiz itirazlarına hasren yapılan incelemede; Tarafların İzmir 7....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından kusur belirlemesi, davacı yararına hükmedilen nafaka, maddi ve manevi tazminat ile kendi manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.10.2015 (Çrş.)...
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3- Davacı kadın dava dilekçesi ile nafaka talebinde bulunmuş ve bu talebine yıllık Tefe-Tüfe oranında artış uygulanmasını talep etmiştir. Davacı kadının bu talebi hakkında olumlu-olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 4- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4, maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır....
Davacı, davalı avukatı vekillikten azletmesine rağmen davalının, adına boşanma davası açarak tazminat, nafaka, ziynet ve diğer eşyalar için talepte bulunmadığını beyan edip kendisini maddi ve manevi zarara uğrattığını ileri sürerek, bu zararların tazmini istemiyle eldeki davayı açmıştır....