Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davacı-karşı davalı kocanın tüm, davalı-karşı davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın, kocanın boşanma davasına karşı açmış olduğu bağımsız tazminat ve nafaka davasında Türk Medeni Kanunun 174/1 ve 2. maddesine dayalı olarak 70.000 TL manevi ve 30.000 TL maddi tazminat ile nafaka talebinde bulunmuştur. Mahkemenin ilk kararı, Dairemiz tarafından “kadının karşı davasının tazminat ve nafakaya yönelik olduğu, boşanma talebi bulunmadığı halde kadının boşanma davasının da kabulüne karar verilmesinin ve karşı davadaki tazminat ve nafaka talepleri için nispi harç tamamlanmadan, eksik harçla yargılamaya devam edilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur....

    davası, kusur belirlemesi, erkeğin manevi tazminat talebinin reddi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat, kadın ve çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakaları ile iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf edilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05/01/2018 tarihli kararının dayanağı protokole göre davacının davalıya iştirak nafakası olarak aylık 1.000 TL ödemeyi, maddi ve manevi tazminat olarak da 100 gram altının 15.02.2020 tarihindeki karşılığını ödemeyi taahhüt ettiği görülmektedir. Protokol tarihi ile Perşembe İcra Müdürlüğü'nün 2020/40 Esas sayılı dosyasının takip tarihi itibari ile toplam tahakkuk eden nafaka miktarı 25.000 TL'dir. Buna karşın 15.02.2020 tarihi itibari ile davacının ödemesi gereken 100 gram altın karşılığı yaklaşık 32.000 TL'ye denk geldiği görülmektedir. Davalı savunmalarında takip talebindeki borç dayanağını "birikmiş nafaka alacağı" olarak sehven yazıldığını, davacıdan nafaka alacağının bulunmadığını, alacağının dayanağının protokolle belirlenen ve halen kendisine ödenmeyen maddi ve manevi tazminat alacağına ilişkin olduğunu beyan etmiştir....

      İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, davacının nafaka talebinin reddine, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, davacı tarafça tazminat miktarlarının düşük olduğu ve nafakanın reddedilmesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Somut olayda her ne kadar, tarafların sosyal ve ekonomik durum araştırmalarına göre davacının nafaka talebi reddedilmiş ise de; sosyal ve ekonomik durum araştırmalarının usulüne uygun yapılmadığı anlaşılmaktadır. "...Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175)....

      birliğinin kendisine yüklediği vazifeleri fazlasıyla yerine getirdiğini, davacının iddialarının hiçbirinin doğru olmadığı ve müvekkilinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusuru bulunmadığı için müvekkili aleyhine maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, mahkemece belirlenen nafaka, maddi ve manevi tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, talepleri doğrultusunda karar verilmesini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Bendindeki davacı-davalı kadının maddi-manevi tazminat talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILARAK, kadının manevi tazminat talebi yönünden YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2....

      Davalı erkek vekili tarafından yerel mahkeme kararına karşı davacı kadın eş lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesinin ve müvekkilinin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, tazminat miktarlarının yüksek olduğu, davacı kadın vekili tarafından ise, müvekkili lehine hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarlarının az yönünde istinaf başvurusunda bulunulmuş ise de; yerel mahkemece tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu oluşu, evlilikte geçen süre, paranın satın alma gücü ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında boşanmakla, en azından davalı eşin maddi desteğinden yoksun kalacağı ve davalının kusurlu davranışları neticesinde kişilik haklarının zedelendiği anlaşılan davacı kadın yararına TMK 174/1- 2 maddeleri gereğince maddi - manevi tazminata hükmedilmesinde ve tam kusurlu eş olan davalı erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden herhangi...

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin tüm, davacı kadının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-İlk derece mahkemesince verilen ilk kararda, davalı erkeğin tam kusurlu olması nedeniyle tarafların boşanmasına, davacı kadın lehine maddi,manevi tazminat ve nafakaya hükmedilmiştir. Bu karara karşı davacı kadın tarafından tazminat ve nafaka miktarları yönünden,davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen tazminat ve nafakalar yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur....

        Mahkemece; açılan asıl dava ve karşı davanın kabulü ile; tarafların TMK 166/2 ve TMK 166/1 maddeleri gereği boşanmalarına, davacı-karşı davalının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine, davalı-karşı davacının tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine, 6.000 TL maddi, 7.000 TL manevi tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı karşı davalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı-karşı davalı erkek istinafında özetle; kabul edilen karşı davanın tamamı, kusur belirlemesi, reddedilen tedbir yoksulluk nafakası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden, Davalı karşı davacı kadın ise; kabul edilen asıl davanın tamamı, kusur belirlemesi, reddolunun tedbir yoksulluk nafakası ve kabul edilen tazminatların miktarları talepleri yönünden istinafa başvurmuşlardır....

        Davalı cevap dilekçesinde özetle; kendisinin de boşanmak istediğini, ancak nafaka ve tazminat taleplerini kabul etmediğini, davacının iddialarının doğru olmadığını, asıl kusurlu olanın davacı kadın olduğunu savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulü ile tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davacı lehine 600,00 TL tedbir, kararın kesinleşmesinden itibaren aynı miktar yoksulluk nafakası verilmesine, davacı lehine 40.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi tazminat verilmesine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu