Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının maddi ve manevi tazminat davası reddedildiği halde, davalı müvekkil lehine maddi tazminat talebi yönünden 5.100,00- TL. maktu, manevi tazminat talebi yönünden ise yine 5.100,00- TL. maktu vekalet ücreti takdir edilmesinin yerinde olmadığını, davacının dava dilekçesinde 100.000,00- TL. maddi ve 100.000,00- TL. manevi tazminat talep etmesi ve tazminat taleplerinin reddedilmesi karşısında davalı müvekkilinin lehine 100.000,00- TL. maddi tazminat talebi yönünden nisbi, yine 100.000,00- TL. manevi tazminat talebi yönünden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, istinaf taleplerinin kabulüne, Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının maddi ve manevi tazminat talebi ile iştirak nafakasının artırılması talebinin, davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir....
GEREKÇE : Davanın konusu, anne tarafından açılan babalık davası ile maddi ve manevi tazminat, çocuk lehine nafakaya hükmedilmesi talebine ilişkindir. Mahkemece, babalık davasının kabulüne, maddi tazminat ve nafaka talebinin kısmen kabulüne, manevi tazminat davasının tefrikine karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Boşanma davası içinde istenen, boşanmanın eki niteliğinde olan nafaka (TMK.m.175) ve tazminat (TMK.m.174/1-2) talepleri nispi harca tabi olmadığı gibi, bu taleplerin kabul veya ret durumu ile boşanma davasındaki tarafların kusur dağılım ve derecesi, harç ve yargılama giderlerinin taraflara yüklenmesinde esas alınamaz. Bu durumda; boşanma davası ve fer'i niteliğindeki nafaka ve tazminat talepleri maktu harca tabi iken taraflar aleyhine nafaka ve tazminatların ret ve kabul durumuna göre nispi harca ve yine yargılama giderine hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet -Çeyiz-Düğün Gideri Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafaka miktarı, reddedilen manevi tazminat talebi, ziynet alacağı ve düğün gideri alacağı davalarının reddi, çeyiz alacağı davasının reddedilen kısmı, erkeğin reddedilen manevi tazminat talebine yönelik vekalet ücretine hükmolunmaması yönünden; davalı-davacı erkek tarafından katılma yoluyla kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, nafaka ve reddedilen manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı kadının eşine sürekli küfür ve hakaret ettiği, davalı-davacı erkeğin ise eşine sürekli agresif davranışlarda bulunduğu, tarafların...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Manevi Tazminat-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı, temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334-340 ıncı maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanun’un 363/3 üncü maddesinde adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a da yapılabileceği ve 337/1 inci maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebileceği düzenlenmiştir....
Aile Mahkemesi TARİHİ :12.02.2014 NUMARASI :Esas no:2012/1321 Karar no:2014/81 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın eş tarafından, asıl davada manevi tazminat talebi yönünden hüküm kurulmaması, maddi tazminat miktarı, tedbir nafakasının süresi, nafaka miktarları, birleşen davada verilen manevi tazminatın miktarı yönünden, davalı erkek eş tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka miktarları, velayetler, kendi tazminat talepleri hakkında hüküm kurulmaması ve birleşen davada reddedilen kısımla ilgili olarak kendi yararına vekalet ücreti verilmemesi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 03.03.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı A. T. vekili Av. M.. Z.. ve karşı taraf temyiz eden davalı V.. T.. geldi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, nafaka ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat talebi ile nafaka talebini ilk defa ön inceleme duruşmasından sonra 25.03.2015 tarihinde ileri sürmüştür. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde tarafların, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilecekleri yahut değiştirebilecekleri, ön inceleme duruşmasında tarafların biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen tarafın onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği, ön inceleme aşamasının...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili özetle; mahkemece açtıkları davanın kabulüne karar verdiğini ancak müvekkili ve çocuk için takdir edilen nafaka miktarlarının yetersiz olduğunu yine müvekkili lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olmadığını belirterek nafaka, maddi-manevi tazminat yönünden hükmün bozulması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili özetle; boşanma yönünden yerel mahkeme kararını istinaf etmediklerini, davacı yararına hükmedilen maddi-manevi tazminat ve miktarlarının ayrıca davacı ve müşterek çocuk yararına hükmedilen nafakalar ve miktarlarının hatalı olduğunu, davacının iddialarını kanıtlayamadığını ayrıca miktarlarının fahiş olduğunu, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesi gerektiğini belirterek maddi-manevi tazminat , velayet ve nafakalar yönünden kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen maddi ve manevi tazminat talepleri, velayet ile nafaka yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise, kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hükmü temyiz eden davacı-davalı vekili Av. ... ve davalı-davacı vekili Av. ..., 17.10.2014 tarihli dilekçe ile temyiz taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiklerinden, temyiz dilekçelerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Taraflara ait temyiz dilekçelerinin yukarıda gösterilen sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 10.11.2014 (Pzt.)...
Manevi tazminat da, bozulan manevi dengenin yerine gelmesi için kabul edilen bir telafi şeklidir. Hukuka aykırı ve kusurlu bir davranış sonucu hakkı ihlal edilenin zararının giderilmesi, menfaatinin denkleştirilmesi hukukun temel ilkesidir. Ancak TMK’nın 174/2. maddesi genel tazminat esaslarından ayrılmış, aile hukukunda getirilmiş, kendine özgü bir haksız fiil düzenlemesidir. Eşler arasındaki ilişkinin özelliği itibariyle burada manevi zararı tam olarak belirlemek zordur. Manevi tazminat bedeli maddi olarak kesin bir miktar değildir. Manevi tazminat talep eden eşin ruhen uğramış olduğu çöküntü ile psikolojik olarak yaşamış olduğu sıkıntılara karşılık olarak onu rahatlatacak olan bir bedeldir. Bu özelliği nedeniyledir ki; yasa, menfaati zedelenen ve kişilik hakları ihlâl edilen eşe “uygun bir tazminat” verileceğini belirtmektedir....