WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi üzerine şikayet eden alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, Bölge Adliye Mahkemesi'nce İİK'nun 36/4 maddesi uyarınca nafaka alacaklarında icranın geri bırakılması için süre verilmeyeceği, takibe konu edilen nafaka alacağı her ne kadar ilamsız takibe konu edilen tedbir nafakası alacağı ile ilgili itirazın kaldırılması kararına ilişkin olmasına rağmen nafaka alacaklarının ilamlı veya ilamsız icra takibi ayrımı yapılmaksızın zorunlu yaşam ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olarak hükmedildiklerinden dolayı, diğer alacaklardan farklı olarak icranın geri bırakılması prosedüründen ayrı tutulduğu, bu nedenlerle nafaka kararının hiçbir şekilde tehiri icra talepli olarak temyiz edilemeyeceği gerekçesiyle, istinaf isteminin reddi yönündeki mahkeme kararı doğru olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm şikayet eden alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Davada, yukarıda da açıklandığı üzere davacı aylık 500,00 TL yardım nafakası talep etmiş, mahkemece davacının talebi kısmen kabul edilerek, müşterek çocuk yararına 300,00 TL yardım nafakasına hükmedilerek, davacının talebi aylık 200,00 TL yönünden reddedilmiştir. Aylık reddedilen nafaka farkı 200,00 TL den, yıllık 2.400,00 TL olup, yıllık reddedilen nafaka miktarı 5.390,00 TL'yi geçmemektedir. Hüküm, reddedilen yıllık nafaka miktarı itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların, istinaf istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi (6100 sayılı HMK m.346) Bölge Adliye Mahkemesince de karar verilebilir (6100 sayılı HMK m.352). Yukarıda açıklanan nedenlerle; reddedilen yıllık nafaka miktarı itibarıyla mahkeme kararı kesin olduğundan davacı annenin yardım nafakasına ilişkin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmekle, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341/2....

    Davacı vekili tarafından mahkeme kararına karşı hükmedilen nafaka miktarının az olduğu ve yardım nafakasına dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği ve nafakanın yaşla sınırlandırılmasının hatalı olduğu davalı vekili tarafından ise, hükmedilen nafaka miktarının yüksek olduğu yönünde istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede; her ne kadar yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile; Kocaeli 3....

    GÖREVLİ MAHKEMEMENFİ TESPİT DAVASI 4077 S. TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN [ Madde 10 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tesbit hukukuna ilişkin davada İstanbul Dördüncü Asliye Ticaret İle Dördüncü Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik karan verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, kredi kartı sözleşmelinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Her ne kadar, Tüketici Mahkemesinin 26,3,2002 tarih 2001/^ ^1652-354 sayılı görevsizlik karan Yargıtay 11....

      Davacı borçlu nafaka borcunu ödediğini ileri sürmüş ise de nafaka yükümlülüğü doğmadan yapılan ödemeler nafaka borcundan mahsup edilemez (Yargıtay 12.HD 2018/13177 E, 2019/2880 K). Bu durumda davacının 20/02/2020 tarihinden önceki ödemelerinin mahsup edilmesine yönelik talebi yerinde değildir. Davacının sunduğu belgelerde, karar tarihinden takip tarihine kadar dört adet ödeme (Şubat - Mart - Nisan - Mayıs 2020) bulunmakta olup, bu ödemelerin düzenli olarak yapılmış olması ve nafaka miktarını karşılaması sebebiyle dört aylık nafakanın ödendiğinin kabulü ve mahsup edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Bu durumda davalının talep edebileceği nafaka miktarı 15.750 TL'dir. Öte yandan, HGK'nun 05.04.2000 tarih ve 2000/12- 739 E. - 746 K.sayılı kararında belirtildiği üzere, ilamda faize ilişkin hüküm bulunmaması halinde, icrası kesinleşmesine bağlı olmayan ilamlarda karar tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi koşullarında değişen oranlarda yasal faiz istenebilir....

      Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için, açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının belgede yazılı olması gerektiğine ilişkin koşul, yeni uygulamalarla yumuşatılmış olup Dairemizin son içtihatlarında nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına ve bu miktarın katlarına denk gelecek şekilde düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin, nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira, işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun, yukarıda izah edilen şekilde yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Bunun dışında, ödemenin okul ücreti vs gibi açıklamalar ile yapılması halinde ise, bu ödemeler ahlaki vazifenin yerine getirilmesi kapsamında olup nafakaya mahsup edilemez....

        İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; alınan bilirkişi raporunda 30/05/2019 takip talebi tarihi itibariyle nafaka borcunun 15.300 TL, nafaka borcunun faizinin 699,64 TL, maktu vekalet ücreti 2.725 TL ve faizi 23,84 TL olmak üzere takip talebi tarihindeki alacak tutarının 18.748,48 TL olduğu sabit olduğundan, davacının davasının kısmen kabulü ile alacak kalemlerinin bilirkişinin tespit etmiş olduğu 15.300,00 TL anapara, 699,64 TL faiz, 2.725,00 TL vekalet ücreti, 23.84 TL faizi olarak toplam 18.748,48 TL olarak tespitine, takipte fazla istenmiş olan kısmın iptaline, davacı vekilinin fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir....

        Bu halde takibin nafaka alacağı için başlatıldığı açık olmakla birlikte, alacaklının takip talebi ve icra emrinde istenen nafakanın ilamda kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası mı, müşterek çocuk yararına hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası mı, yahut her ikisi lehine hükmedilen nafaka toplamı mı, hangi ay nafakalarının istendiği, kadın için ve çocuk için istenen nafaka miktarının ayrı ayrı ne kadar olduğu, faizin ne kadarlık kısmının çocuk, ne kadarlık kısmının kadın yararına hükmedilen nafaka olduğu hususunda hiçbir açıklık yoktur. Öte yandan ilam tarihi, tahakkuk etmiş aylık nafakaların çokluğu, faiz hesabının nitelikli hesap gerektirdiği, doğru sonuca ulaşabilmek için hesap bilirkişisinden rapor alınması zorunluluğu bulunduğu görülmektedir....

        Bu nedenle davacının yoksulluk nafakasının kısmen indirme talebi kabul edilerek aylık 200,00TL yoksulluk nafakasının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmekle, Yargıtay 3. HD Yerleşik uygulamasına göre "nafaka yükümlüsüne göre ekonomik yönden güçsüz olan nafaka alacaklısı tarafından açılan nafaka bağlanması veya bağlanan nafakanın değişen şartlar nedeniyle artırılması istemli davaların kısmen kabul edilmesi halinde, yargılama giderinin (ve bu gidere dahil olan vekalet ücretinin) davalı tarafa yükletileceği, ayrıca davanın reddedilen kısımı nedeniyle davalı lehine yargılama giderine (ve vekalet ücretine) hükmedilmeyeceği kabul edilmiştir. Ancak, ekonomik yönden daha güçlü olan nafaka yükümlüsü tarafından nafaka alacaklısı aleyhine açılan nafakanın kaldırılması veya indirilmesi istemli davalarda ise, HMK m. 326 uygulanması gerekmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, velayetin değiştirilmesi ve müşterek çocuk için hükmedilen iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin olup müstakilen açılmışbir nafaka talebi yoktur. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu